Anayasa’nın 105. maddesi açık ama…

Yayın Tarihi: 28/04/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Korona salgınından dolayı 26 Nisan’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri bildiğiniz gibi ertelendi.

Ortada Anayasa’nın maddeleri duruyor olmasına karşın mücbir sebep denilerek bu seçim ertelendi.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı bu konuyu Anayasa Mahkemesine verdi ancak nasıl sonuçlanacağını hiçbirimiz bilmiyoruz.

Öyle anlıyorum ki Arıklı’nın sıkıntısı 11 Ekim tarihine ertelenen Cumhurbaşkanlığı seçimleri değil Cumhurbaşkanı Akıncı’nın görev süresinin dolmasından ötürü o koltukta oturmaması gerektiği yönünde.

Meclis Başkanı Cumhurbaşkanının görevini üstlenmeli diyor ve bunu Anayasa’nın 104’ncü maddesiyle ilişkilendiriyor.

Öyle tahmin ediyorum ki Erhan başkanın bu tavrı toplum açısından politik ve Ankara Hükümetine hizmet olarak değerlendirildi.

Böyle mi değil mi bilemiyorum...

Ancak bu görevi Meclis Başkanı devralmalı, onun da yetkisi 45 gün ancak onu da bir şekilde uzatır 11 Ekim’e ayarlarız tarzında konuşması ve aslında her iki durum da Anayasa’ya aykırı değil demesi, Arıklı’nın bu konuyu Anayasa mahkemesine şikayet etmesinin zeminini ortadan kaldırdı.

Çünkü eğer Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanının görev süresi dolmuşsa ve Meclis Başkanı bu görevi üstlenecekse 45 gün sonra seçimin yapılması gerekir. Aksi takdirde konuyu Anayasa mahkemesine şikayet edip yine Anayasa’ya uymayan bir şeyi talep etmek abesle iştigal olur.

Erhan başkanla bunu uzadı uzadıya konuşmadık ancak olaya doğru açıdan bakmak lazım.

ANAYASA’YA UYMUYOR AMA!

CTP Genel Başkanı ve aynı zamanda bir hukukçu olan Doç. Dr. Tufan Erhürman ile bu konuyu konuştuk. Tufan hocaya göre dünyada hiçbir Anayasa böyle bir durumu ön görmüyor. Yani ortada mücbir sebep var.

Dünyayı etkileyen bir pandemi var…

Böyle bir durumda halk sağlığını tehlikeye atıp 190 bin kusur seçmeni sandığa götüremezsiniz. Bu nedenle Anayasa’nın 104. Maddesinin bu konuyla hiçbir bağı yok…

Merak edenler için paylaşıyorum…

Cumhurbaşkanlığının Boşalması

Madde 104

(1) Cumhurbaşkanlığı, ölüm veya geçici olanların dışında görev başında bulunamama halinde veya

Yüksek Mahkeme Başkanlığına gönderilen yazılı istifa ile boşalır.

(2) Cumhurbaşkanının sağlık nedeni ile görevini devamlı olarak yapamayacak bir duruma gelmesi halinde, Bakanlar Kurulu, durumu Yüksek Mahkeme Başkanlığına bildirir. Anayasa Mahkemesi olarak görev yapan Yüksek Mahkeme, Cumhurbaşkanının görevini devamlı olarak yapamayacağına karar verirse, Cumhurbaşkanlığı boşalmış sayılır.

(3) Cumhurbaşkanlığı boşaldığında, boşalma tarihinden başlayarak kırk beş günü geçmeyen bir süre

İçinde yapılacak seçimle Cumhurbaşkanlığı doldurulur. http://www.cm.gov.nc.tr/Bilgi/Anayasa.pdf

Bakınız bu maddelerde hiçbiri şu an yaşanılan durumu tarif etmiyor. Elbette ki bu durumu en doğru karar bağlayacak olan Anayasa Mahkemesi’nin kendisidir.

BİR AYRINTI VAR… DİKKAT!

KKTC Anayasası’nın 105. Maddesine dikkatinizi çekmek isterim. İlgili madde Cumhurbaşkanlığına vekillik etme başlığı altında düzenlenmiş.

Cumhurbaşkanlığına Vekillik Etme

Madde 105

(1) Cumhurbaşkanının hastalık veya yurt dışına çıkma gibi nedenlerle geçici olarak görevinden ayrılması halinde, görevine dönünceye kadar, herhangi bir nedenle Cumhurbaşkanlığının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı, Cumhurbaşkanlığına vekillik eder. http://www.cm.gov.nc.tr/Bilgi/Anayasa.pdf

İşte seçili kısmı dikkatle okuduğunuzda Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasıyla ilgili şöyle bir yoruma açık durum doğuyor. Meclis Başkanı, “herhangi bir nedenle Cumhurbaşkanlığının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı, Cumhurbaşkanlığına vekillik eder” cümlesi Meclis Başkanına şu an yaşadığımız süreçle ilgili bir yetki verebilir.

Herhangi bir nedenle Cumhurbaşkanlığı boşalması diyor; burası yoruma açık. Cumhurbaşkanlığı görev süresi dolduğu için evet boşalmıştır ve buradan yola çıkarak Meclis Başkanı yenisi seçilinceye kadar Cumhurbaşkanlığına vekillik edebilir maddesi konmuş ve bununla ilgili sürede belirtilmemiş.

Bir gazeteci olarak sadece bu durumu yorumluyorum; elbette ki Anayasa Mahkemesi doğru karar neyse onu verecektir. Bizimkisi sadece bir analiz. Yargıya sonuna kadar güveniyorum.

Şimdi biz gazeteciler ne hukukçuyuz ne de yargıyız. Bu nedenle bu kritik durumu her ne kadar dikkatli ele alsak da sağlıklı değerlendiremeyiz. Zaten karar yetkisi de Anayasa Mahkemesi’ndedir. Bu nedenle bu konuda uzun uzun ahkâm kesecek değilim.

Ancak hepimizin bildiği bir gerçek var ki hepimiz toplum sağlığını herşeyin önünde tutmak durumundayız. Seçimler olur geçer, birileri seçilir ve hayat devam eder. Önemli olan halk sağlığına zarar vermemektir.

GÜNÜN SÖZÜ

Gülümsemek ve sessiz kalmak iki güçlü silahtır. Gülümsemek bir çok sorunu çözer; sessiz kalmak ise birçok sorundan kurtarır.

Paulo Coelho

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları