“Üç”… Otuz olacak mı?

Asıl tehlike çanları şimdi çalıyor desek mübalağa etmiş olmayız sanırım. Yapılan test sonuçlarında dün ortaya çıktı ki uçakla gelenlerin içinden iki kişi pozitif. İşte asıl tehlike gerçekten şimdi başlıyor. Tehlikeyle birlikte sormamız gereken ve tekrar tekrar sormamız gereken sorular oluştu. Bir kere pozitif çıkan bu iki kişi yüksek ihtimaldir ki diğer kişileri de enfekte etmiş olabilir. Çünkü yolcu uçağı tamamen dolu geldi ve uçakta herkes dip dibe oturuyordu.

Bu nedenle pozitif çıkan iki kişinin birçok kişiyi enfekte etmiş olma ihtimali son derece yüksek.

Gelelim sorulara; bildiğim kadarıyla PCR testi temiz olmayan kişiler uçağa alınmayacaktı. Uçağa binenlerin PCR testleri negatif miydi? Eğer negatif ise belli ki bu kişiler korona virüsünü kapmış ancak henüz vücutları antikor üretmediği için yapılan testler negatif çıktı. Ama her ne hal ise üç gün sonra bu kişiler uçaktan iner inmez pozitif bulundular.

Tabii bir başka durum daha var; acaba bu kişilerin testleri doğru mu? Yani bir diğer deyişle sahte test sunmuş olma ihtimalleri var mı? Malum orası Türkiye her şey olabilir, dahası yapılan PCR testleri bozuk da olabilir. Sonuç olarak gelen uçakta iki kişi pozitif çıktı ve demek oluyor ki bu kişiler başka kişileri de enfekte etmiş olabilirler.

Sağlık Bakanlığı uçaktan inen herkesi karantinaya alması gerekiyor, acaba bu yapıldı mı?

Yapılan açıklamalarda pozitif çıkan kişilerin temas ettiği kişilere ulaşılıyor, neden bu kadar uzun sürdü?

Her geçen süre bu insanların daha başka insanları enfekte etmiş olma ihtimalini güçlendiriyor. Bu durumda bize şu an için ülkemizde bulunan üç pozitif vakanın önümüzdeki 10-14 gün içinde 10-20-30 olma ihtimalini güçlendiriyor.

Girişte yapılan testleri anlıyoruz ama temas ettikleri kişilere ulaşmada Sağlık Bakanlığı gerekirse bir ekip kurmalı ve daha hızlı hareket etmelidir.

Aksi takdirde bu bulaş meselesi oldukça hızlı bir şekilde adaya yayılabilir ve önümüzdeki 14 gün içerisinde vaka sayısında ciddi bir artış olabilir.

Yazıyoruz, söylüyoruz ama ne kadar etki yapıyor ya da ne kadar ilgileniliyor bu konuyla ilgili inanın ki emin olamıyorum.

Bulaş sayısı birkaç yüzü bulur mu bilemem fakat bulmasını da beklerim.

Anlamış olduk ki Türkiye de günlük çıkan 1500 vaka sayısı kesinlikle doğru rakamları yansıtmıyor ve yine anlamış olduk ki Türkiye de yolda yürüyen her 10 kişiden biri Korona pozitif. 10 değilse 100 kişiden biri pozitif.

Ve diyelim ki yolda yürüyen yüz kişiden biri pozitif olsun, genel bir hesaplamayla 80 milyon nüfusa orantılandığımızda Türkiye’de yaklaşık 800 bin Kovid 19 vaka olduğunu söyleyebiliriz.

İnandırıcı gelmiyor mu size? Peki, gelin veriler üzerinden gidelim v,e düz bir mantık yürütelim.

TÜRKİYE GERÇEĞİ!

Bugüne kadar yaklaşık 80 milyon insanın yaşadığı Türkiye’de ki bu daha fazla olabilir yapılan test sayısı “3,483,677”. Yaklaşık 3,5 milyon.

Tespit edilen vaka sayısı 202,284. İyileşen vaka sayısı 176,965.  Hayatını kaybeden kişi ise sayısı 5,167.

Diyelim ki Türkiye Sağlık Bakanlığı 80 milyon kişiye test yapmayı başardı. Oran orantı ile tahmini vaka sayısı, iyileşecek vaka sayısı ve ölecek vaka sayısı şöyle.

80 milyon test: 1,384,192 pozitif vaka. Yaklaşık 1,4 milyon pozitif vaka.

İyileşecek vaka sayısı:  1,211,278. Yaklaşık 1,2 milyon vaka iyileşecek.

Ölecek olan vaka sayısı: 35,356 kişi hayatını kaybedecek.

Bu oran orantı tüm Türkiye için geçerli ve tahmini. Bu rakamlar elbette ki doğru çıkmayabilir, zaten 80 milyon test yapılması da mümkün değil.

Ancak kabataslak bir hesapla Türkiye de şu an en iyi ihtimalle 1 milyon Korona Pozitif vaka olduğunu söyleyebiliriz.

Ne kadar inanırsınız bilemem ama ben bunu inandırıcı buluyorum. Aksi takdirde daha iki günde bin kişi de üç vakaya rastlar mıydık? Düşünsenize daha bu insanların gelmeden PCR testi yapıldığını biliyoruz ya da sanıyoruz.

Bin insanda üç vaka çıkarsa 30 bin insan da otuz vaka çıkabilir.

*****************

Günün Sözü

Adları unut, yüzleri, sesleri, kokuları falan. Geçmişine bir asfalt dök. Yürüyebilmek için ihtiyacın olacak…

Burak Aksak