Kahretsin... Yine bozulmadı…

Bir süreden beridir yılan hikayesine dönen Hükümetin bozulma meselesi en nihayet dün toplanan bakanlar kurulundan sonra bozulmayacağı şeklinde yorumlandı. UBP-DP-YDP koalisyonunun kurulmasına ramak kala DP ve YDP’den UBP’ye karşın gelen aşırı talep ve isteklerden dolayı ret cevabını almasının ardından üçlü koalisyon çalışmaları şimdilik rafa kalktı.

İlerleyen günlerde yani bu hafta içerisinde yeni başka gelişmeler olur mu bilemeyiz elbette ki.

Eğer şöyle olsaydı; DP ve YDP sadece bir bakanlıkla yetinseydi bu hükümet şüphe yok ki kurulacaktı. Ancak bu gerçekleşmeyince yeni hükümetin kurulması da iptal oldu.

Her ne kadar mevcut hükümetin bozulması halinde Özgürgün yeni hükümete oy vermek için adaya geleceği söylense dahi bu konunun da yeteri kadar açık olmadığı ve kesinlik taşımadığını da dün öğrendik.

Umarım artık bu hükümet bozma kurma senaryoları bir an önce gündemden kalkar ve hükümet halk yararına işlere konsantre olur. Doğrusu mevcut hükümetin uzlaşarak yoluna normal seçim gününe kadar devam etmesidir.

Hali hazırda dün gerçekleşen bakanlar kurulu toplantısı da hayli bahar havasında geçmiş. Kabine içinden aldığım bilgilere göre “sanki de hiçbir sorun yokmuş” gibi davrandı herkes denildi.

UBP Genel Sekreteri Ersan Saner ile İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars arasındaki sorunda umarım bir an önce kalkar.

Bil bilgiye göre UBP’nin hazırladığı İmar Planına HP’den bir itiraz gelmeyeceği yönünde.

Yani bir bakıma en azından şimdilik yeni bir hükümet krizi ortadan kalktı.

Ama şunu net olarak söylemekte fayda var ki; eğer UBP yeterli çoğunluğu ve uygun koşulları bulmuş olsaydı bu hükümet kesinlikle bozulacaktı.

İnanın ki ben tüm sıkıntılara rağmen hükümetin kolay kolay bozulacağını düşünmüyorum çünkü alternatifi yok. Gerçek bir alternatif var o da  UBP-CTP; ama o da kesinlikle mümkün değil. Tabii siyasettir bu ne olacağı bilinmez. Bildiğiniz gibi  daha önce denendi fakat olmadı. Tekrardan denenir mi bilemiyorum ama ihtimal vermiyorum.

Günün sonunda olası bir erken seçimde CTP daha yüksek bir oy alabilecekken neden UBP ile bir koalisyon kurup yıpransın.

UBP garantici partidir ve ne kadar ses verirse versin hükümetin bozulmasına çoğu zaman sıcak bakmaz. Özgürgün, Çaluda ve Üstel örnekleri karşımızda duruyor.

Öncelikle bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerini görmek lazım. Hükümet ortakları bu seçimi kaybetse bile yine kolay kolay hükümet bozulmaz.

Siyasilerin gereksiz maceralardan kesinlikle uzak durulması lazım. Olası bir erken seçimde çıkacak tablo muhtemelen yine üçlü koalisyonu ortaya koyacaktır. Çünkü bazı partilerin oy artırması bazılarının oy kaybetmesi ortaya daha kalabalık bir koalisyonun çıkmasına neden olacaktır. Bu nedenle erken seçim yerine uzlaşarak sonuna kadar hükümet edilmesi her zaman daha mantıklıdır ama unutmayın erken seçim kabine değişimi hep bunlar KKTC siyasetinin genlerine işlemiş olmazsa olmazlarıdır.

*****************

Günün Sözü

Parmak uçlarıma hapsettim seni, dokunduğum her yerde seni hissediyorum, canım yanıyor.

Cemal Süreya