“Beş engelli, beş de Talasemi hastası” işe alsaydınız...

Ulusal Birlik Partisi’nin seçim yasaklarının son günlerinde yapmış olduğu istihdamlar ülke genelinde ciddi tepkilere neden oldu. UBP’den bazı milletvekilleriyle ve bazı parti meclisi üyeleriyle konuştum. Hepsi de Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nu, Tarım Bakanı Dursun Oğuz’u ve Başbakan Tatar’a yakınlığıyla bilinen Kemal Deniz Dana’yı suçluyorlar.

UBP’liler yapılan bu istihdamların çok az kişiyi sevindirirken birçok UBP’liyi kırdığını ve bu durumun sonuçlarının seçimlere olumsuz yansıyacağını düşünüyorlar.

Tabi UBP kanadı açısından yaşanan durum; asıl sorun ise kamuoyunda sade vatandaşın duymuş olduğu öfke. Sokaktaki vatandaş “torpili olan arkası olan devlete kapağı attı” yorumunu yapıyor.

Böyle zamanlarda yapılan istihdamlar gerçekten istihdamı yapana faydadan çok zarar verir. Bu herkesin bildiği bir gerçek.

Elbette ki bu istihdamların artısı da eksisi de Başbakan Ersin Tatar’a fatura edilecek ama gerçekten bir rahatsızlık var.

Hangi aday kaçıncı gelir yazısını kaleme almak için çok erken.

Eğer yalnızca dedikodudan ibaret değilse UBP’nin oylarının diğer adaylara az ama çok yönleneceğini söyleyen çok sayıda partili var.

Tabii burada ki en önemli konu ise Başbakan Tatar’ın oy potansiyelinin sadece UBP içinden geleceği gerçeğidir. Yani bir CTP’li ya da bir DP’li kalkıp da Ersin beye oy vermeyecek ama bir UBP’li Akıncı, Denktaş, Erhürman hatta Özersay’ı tercih edebilir. Diğer partilerden böyle bir eğilim Tatar’a yönelik olmayacak.

İşte bu nedenle Başbakanın UBP’yi birlik ve beraberlik içinde tutmayı başarması gerekiyor.

Gelin görün ki halen bu konuda ciddi sıkıntılar var.

ENGELLİ VE TALASEMİ İSTİHDAMI YOK MU?

Ne kadar eleştirsem de seçim dönemlerinde yapılan istihdamları KKTC’de normal saymak durumunda kalıyoruz. Çünkü bunu iktidarda olan her parti yapıyor. Ancak üzüldüğüm ve yadırgadığım başka bir şey var.

Ülkemizde onlarca iş bekleyen Engelli kardeşlerimiz var, onlarca Talasemi hastası kardeşlerimiz var. Bu kardeşlerimiz Devlet Babanın onlara sahip çıkmasını bekliyor.

İşte Başbakana canımın sıkıldığı nokta tam da burası; Başbakan Tatar’ın hem Nisan seçimleri öncesindeki seçim yasakları günleri girmeden hem de dün ve bugünkü seçim yasakları öncesinde onca istihdam yapılmasına ses çıkarmazken, bunları gerek kendisi gerekse zorunlu kalarak onaylasa bile; hiç mi aklına gelmedi “beş engelli beş de talasemi hastası” kardeşimizi istihdam etsin.

İşte buna çok canım sıkılıyor. Kimse bu insanları düşünmüyor. Neden çünkü onlar engelli koşup oy toplayamazlar, muhtemelen oy çevreleri de çok yoktur. Neden çünkü onlar her ay kan almazsa yaşayamıyorlar, onlar hastalıklı gözüyle mi bakılıyor?

Ben buna üzülüyorum. Başbakan Tatar’ın hiç mi aklına gelmedi 10 özrü olan kardeşimizi sevindirsin ?! Gelmemiş işte !

Başbakanı yıllardır tanırım, Müslüman adamdır. Alnını secdeye ilk koyduğunda bu yazdığım gelsin aklına, bu dünyanın diğer tarafı da olduğu gelsin aklına, belki kalbi yumuşar ve engellilere sahip çıkar.

Cumhurbaşkanı olmak demek Devletin babası olmak anlamına geliyor; Babalar heyecanlı hiperaktif çocuklarını; yürüyemeyen, desteğe ihtiyaç duyan çocuklarından daha çok sevecekse şahsen öyle babaya baba demem, oy da vermem.

Bu yaşananlar inanın ki beni çok üzüyor.

Şu an Kamu Maliyesinin Bütçesinin %78,8’i Memur Maaşına gidiyor, işte bu nedenle bu devlet bu istihdamlar devam ettiği sürece asla hayır etmeyecek.

******************

Günün Sözü

Vicdan, insanın içindeki tanrıdır.

Victor Hugo