Oktay-Tatar söyleşisi de fena değildi…

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik beş adayın katıldığı programa, UBP Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar’ın katılmaması eleştirildiyse de ben bunu normal buluyorum. Tabii burada Ersin beyin bir hatası var. Meslektaşım Mustafa Alkan’a katılmayacağım Ankara yolcusuyum diyebilirdi, demedi. Başbakana göre randevu son an verildi, doğru olabilir ama çok sırıttı.

Yayını başından sonuna kadar izledim, yazacak çok ayrıntı var bana göre ama bu yazıyı dahi geç saatlerde kaleme aldığım için uzun uzadıya değinmeyeceğim ayrıntılara bugünlük. Heyecansız ama seviyeli bir yayın olduğunu söyleyebilirim. Adaylar o kadar birçok anlattılar ki haftalardır anlattıklarını tek kelimeyle tekrara girdiği için bana heyecansız geldi. Ama herkes birbirine karşı çok saygılıydı.

Ersin beyin katılmaması eleştirildi ama Ersin bey katılsaydı program kontrolden çıkardı kesinlikle.

Cumhurbaşkanı Akıncı’yı biraz gergin gördüm; Sn Cumhurbaşkanı, Alkan’a hakimiyet kurmaya kalktıysa da Mustafa programı yönetenin kendisi olduğunu hissettirdi saygı çerçevesinde. Meslektaşım Mustafa’yı tebrik ediyorum iyi iş çıkardı.

Adayların hepsi kıymetli ama pırıl pırıl iki isim vardı o stüdyoda; Tufan Erhürman ile Kudret Özersay. Ben bu iki adayın değerlendirmelerinden etkilendim.

Dönüşümlü başkanlık yapsalar fena olmaz bence..

TATAR DA KENDİ YAYININI YAPTI

Beş adayın katıldığı programa ara verildiğinde her ne hal ve rastlantı ise diğer taraftan Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Başbakan Ersin Tatar’ın programı başladı.

Program diyorum zira iki devlet yöneticisi program yaptılar yani bir tür söyleşi izledik aslında. Ben ilk başta bir tür basın toplantısı yapılıyor sandım ama baktım ki gerçekten İki Devletin Üst düzey yöneticisi bir tür program yapıyorlar, ben de oturdum izledim.

Bilindik konulardı konuştukları ama sıkılmadım.

TATAR PARAYI KAPTI

Bakın açık konuşayım. Tatar öyle programa katılmadı diye oy falan kaybetmez. Yani ne oyu artar ne oyu azalır. Bu tür canlı yayınlar önemlidir elbette ki ama çok da belirleyici değildir yeter ki adayın biri ciddi gaflar yapmasın.

Yani şimdi bir tarafta birçok adayın katıldığı programa çıkmak mı yoksa Ankara’ya gidip 117 milyon lirayı bir anda almak mı ? Tabii ki Ankara’ya gidip para almak ama Başbakan bunu bugün de yapabilirdi.

TATAR KEŞKE YAYINA KATILSAYDI

Tatar bu programa katılırsa rezil olacak zora girecek falan diye biraz endişe oldu sanırım bazı yerlerde ama program öyle derin konuların konuşulduğu bir program değildi ve bence Tatar keşke de katılsaydı dedim izledikten sonra. Yani oldukça net 3-4 soru soruldu. Tatar o soruları cevaplamakta zorlanmazdı. Aksine heyecanlı bir yayın izlerdik.

AKINCI’NIN ÖZGÜVENİ YÜKSEKTİ

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın her zaman ki gibi özgüveni yüksekti. Kendine güveni tamdı ama bir kez daha gördüm ki eleştirilmeye açık değil. Kudret Özersay ve Erhan Arıklı dışında açık bir dille kimse Sn Akıncı’yı birazcık zorlamadı. Tufan Hoca dil ustalığını kullanıp tonlarca laf etti Akıncı’ya ama anlayan anladı mı orasını bilemem. Serdar bey ile Akıncı ise aynı çizgideydiler.

Cumhurbaşkanımız “anketler belli ben kazanacağım” dedi ve herkes gülüştü.  Dediğim gibi özgüveni her zaman ki gibi yerindeydi ama şunu söylememde fayda var; çeyrek asıra doğru uzanan bir gazeteci olarak bu sefer kimi nasıl kötü bir sürpriz bekliyor inanın ki ben bile tahmin edemiyorum. Bilmem anlatabildim mi?

Biraz endişeliyim açıkçası bazı hususlarda…

Şimdilik son söz olarak şunu söyleyeyim, bu seçim kimse için çantada keklik değil… İnanın ki değil…

*******************

GÜNÜN SÖZÜ

Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak..

Anonim