Devletin otoritesi yok mu?

Yayın Tarihi: 05/01/21 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Her gün akşam olduğunda acaba bugünkü korona vaka sayısı ne çıkacak diye hepimiz merak ediyoruz ve akşam olduğunda Bakan Pilli’nin yaptığı ifade edilen son tablo açıklamasını okuyoruz internet sitelerinden. Çıkan rakamlar genellikle 30’dan aşağı rakamlar olmuyor ve hepimiz kendi kendimize “çok şükür hala korona olmadık” diye söyleniyoruz ya da “acaba korona kaptık mı” diye sormadan edemiyoruz. Derken günler gelip geçiyor ve toplanan her Üst Komite toplantısının ardından “kapanma olacak mı” diye bir sonuç bekliyoruz.

Aynen bu yazdığım gibi bir durum oluyor her günün akşamı. Nerden mi biliyorum böyle olduğunu? Çünkü her Allah’ın günü binlerce insanın izlediği bir program binlerce insanın okuduğu bir kürsüm var. Yurttaşlarımızdan ciddi bir geri dönüş alıyorum ve bana sıkça soruluyor bu sorular hem de defalarca kez.

Açıklıyor Üst Komite bir dizi karar ama gelin görün ki açıkladıkları kararlara öyle anlıyorum ki kendilerinin de pek inancı yok. Zaten kendi aralarında da birtakım huzursuzluklar var. Çünkü onlarında aldıkları kararlar bazı çevrelerce uygulanmıyor ya da kale alınmıyor. Hatta Üst Komite ’deki toplantılarda kararlarının dinlenmediğinden şikâyet ettiklerini duyuyorum zaman zaman.

KAPANMA BEKLENTİSİ VAR

Net olarak şunu da ortaya koyalım. Toplumun genelinde 21 günlüğüne bir kapanma beklentisi var. Çünkü virüs kontrol edilemiyor. Sağlık Bakanlığı sürekli bir dizi uyarılar yayınlasa da bu uyarılara pek az insan dikkat ediyor, orta sayıda yurttaş dikkat eder gibi yapıyor ama önemli bir çoğunluğun çok da umurunda değil.

Umurunda olmadığını yıl başı gecesi kumar otellerindeki kalabalıktan anlamış olduk bir kez daha.

PARASI YOK Kİ KAPATSIN

Gelelim bu genel kapanma meselesine. Öyle tahmin ediyorum ki Hükümetin özel sektöre ödeyecek ekstra parası olsa emin olun hemen kapatırlardı. Çünkü virüs gerçekten kontrol dışı kalmış durumda. Açıklanan rakamların ne kadar doğru olduğunu da bilmiyoruz. Hani rakamlar ille ki doğrudur ama tespit edilebilen sayı kadarını duyuyoruz ya da genel şikâyet üzerine ortaya çıkan vakaları duyuyoruz. Gerçek tablo birçoğuna göre riskli olmasa da bence kapanma gerektirecek kadar riskli bir tablo ile karşı karşıyayız.

PİLLİ SORUŞTURMA AÇACAK

Şimdi gelelim şu soruşturma meselesine. Üst Komite'nin aldığı kararlar uyarınca gece saat 22.00’den sonra sokağa çıkma yasağı uygulandı. 31 Aralık gecesi buna uymayan otellerin olduğunu paylaşılan videolar sonrası gördük hep birlikte ve tüm ülke buna isyan etti. Bakan Pilli bu konuda soruşturma açılacağını söyledi. Umarım lafta kalmaz Sayın Bakan bu sözleriniz.

Her nedence Hükümetin Casinosu olan otellere karşı bir zafiyeti var, müdahale etme korkusu çekincesi var. Küçük bir cafe sahibi ya da restoran ya da market sahibi bu yasakları ihlal etseydi anında kapatılırdı. Ne yazık ki Hükümetin dişi büyüklere kesmiyor. Temel çekince nedir artık onu da Başbakan Saner ile Hükümet ortakları açıklayacak.

Eğer tam yetki Bakan Pilli de ise gerekli ceza için neyi bekliyor onu da bekleyip göreceğiz.

Yalnızca videosu paylaşılanlara takılmayın videosu paylaşılmayan başka eğlence mekanları da vardı illa ki.

Sonuç olarak dostlarım devletin itibarını koruması ve ağırlığını koyması lazım. Eğer bir Devlet bir karar alıyorsa ve tüm halkın bu kararlara uyması gerekliyse ki doğrusu budur o zaman buna uymayanlara Devlet, patronun kendisi olduğunu hissettirmesi lazım.

Anlıyor musunuz Rum tarafıyla, Türkiye ile Avrupa ülkeleriyle aramızda niçin dağlar kadar fark.

Hem yazık hem ayıp.

Günün Sözü

 'Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun' dedi… Öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o ama bozmadım…

Özdemir Asaf

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları