Herkes temaslının temaslısı...

Sıkıntı büyük açık konuşmak lazım. Vakalarda ciddi artış yok gibi görünüyor ama gelin görün ki vakalar artıyor. Birkaç gün düşük gitse dahi sonrasında hemen sayı katlanıyor. Bunu hadi tekrar kapanalım diye yazmıyorum ama şunu herkesin iyi bilmesi lazım ki çember tekrardan daralma noktasına gidiyor. Hemen hemen hergün yakın çevremizden birilerinin Korona pozitif olduğunu ya da bir pozitif vakayla temas ettiğini duyuyoruz.

Hatta şu söylemi artık çok duyuyorum; “Filan pozitif olmuş duydun mu, filanlar da onunla geçtiğimiz gün görüşmüştü.. ee biz de iyi ki görüşmedik ya da geçen hafta da biz görüşmüştük filanla acaba kaptık mı?” Bu konuşmayı eminim hepiniz çok sık  duyuyorsunuzdur.

Kapanabilir miyiz tekrar? Çok zor. Çünkü ekonomi artık bir kapanmayı kaldırmıyor. Peki ne olursa kapanırız? Sayı yeniden yüz rakamını bulup devirirse ki ona da şüpheliyim. Yani yüz rakamını bulacağına şüphem yok ama yüz rakamını bulsak dahi kapanmayacağımıza eminim.

AŞILANMA ACİLEN ŞART

Sağlık Bakanı Üstel 20 bin aşı daha bulunursa 50 yaşındaki yurttaşları aşılamaya başlayabileceklerini açıkladı. Elbette ki 20 aşıyla bitecek bir iş değil bu. 200 bin aşıyla da bitecek bir iş değil. Ciddi ciddi KKTC’ye 800 bin aşı şart hem de çok acil olarak. Peki var mı böyle bir imkan ? Hayır yok. var diyenler de var. Türkiye aracılığıyla Çin’den KKTC’ye parayla aşı satışı yapılabilir mi ? Bence bu araştırılmalı ve bu mümkünse bu mutlak süreçte denenmeli, yapılmalı.

En kötü ihtimal herkes parasını ödeyip aşısını yaptırabilmeli. Sandığınız gibi pahalı bir aşı değil.

Peki neden aşı şart. Çünkü eğer halkın yüzde 70-80’nini aşılayabilirseniz ne PCR testi yapmak zorunda kalırsınız ne de kovid olanları karantina oteline göndermek zorunda kalırsınız. Bu ekonomik yük de devletin sırtından kalkar, psikolojik baskıdan da kurtuluruz. Çünkü aşısını olan kişi bu hastalığı yanındakine bulaştırsa bile bulaştırdığı kişi de aşılanmış olacağı için bir başkasını bulaştırmış olma sıkıntısı korkusu yaşamayacak. Hastalığı da hafif atlatacak.

Başbakan Ersan Saner bu aşı meselesini bir çözüp çözemeyeceğine ciddi ciddi bakmalı. Ülke nüfusu az. Yani bizim bilmem kaç milyon aşıya ihtiyacımız yok. maksimum 800 bin aşı bu işi artık çözebilir ve dediğim gibi gerekirse vatandaş bunun parasını ödeyip alacak. En azından 50 yaş ve altı için bu pek ala uygulanabilir.

ASTRA ZENECA İLE İLGİLİ...

Bildiğiniz gibi Oxford aşısı olarak da bilinen Astra Zeneca kısa bir süreliğine kullanımdan kaldırıldı. Her ne kadar Güney Kıbrıs bu aşıyı dün tekrardan yapmaya başladıysa da bu konuyla ilgili halen iki haftaya ihtiyaç duyuluyor. Aslında dünkü köşemde yer verecektim ama köşe müsait olmadı ve bugün mutlaka eskimeden kullanmak istedim.

Tıbbi Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı aşı konusunda önemli bilgilere sahip bir bilim insanı. Onun görüşlerine başvurduk yayında. Nedime hanım ülkede 2 bin 500 doz AstraZeneca aşısının 1310 dozunun kullanıldığını ve bu aşıların seri numaralarının AB ile karşılaştırıldığında numaraların uyuşmadığını dile getirdi. Serakıncı, ülkede AstraZeneca aşısı olanlara ikinci dozun yapılıp yapılmayacağına ilişkin açıklamanın 3 ay içerisinde yapılacağını ifade etti.

Oxford-AstraZeneca aşısının bazı ülkelerde ve KKTC’de de kullanımının askıya alınmasıyla ilgili konuşan Prof. Dr. Serakıncı, tek bir üretim çerçevesinde ne olduğunun anlaşılmayarak, pıhtılaşmayla ilgili sorunlar ve çok ciddi sağlık sorunlarının doğurduğu yönünde bilgiler olduğunu ifade etti.

TOPLAM 4 BİN 900 ADET GELDİ…

KKTC’ye de 4 bin 900 adet AstaZeneca aşısı geldiğini belirten Serakıncı, ilk gelen 2 bin 500 doz aşının bin 310’unun kullanıldığını ve AB içerisindeki sıralamalarla karşılaştırıldığı zaman ülkede bulunan aşıların seri numaralarıyla uyuşmadığını belirtti.

“İKİNCİ DOZ İÇİN 3 AY İÇERİSİNDE KARAR VERİLECEK”

“Ulaşabildiğimiz her aşıyı aşılamaya çevirdik. Aşılamada 50 ülke arasında ilk 10’un içerisindeyiz” diyen Nedime Serakıncı, AstraZeneca, aşısı olmuş ve ikinci dozunu bekleyen kişilerin panik yapmaması gerektiğini aktararak, ikinci dozun yapılıp yapılmayacağına ilişkin açıklamanın 3 ay sonra yapılacağını ifade etti.

“KORONAVİRÜS YOK OLMAYACAK”

Ev karantinası sisteminin ülkede tekrar denenmesi konusunda da konuşan Prof. Dr. Serakıncı, şunları söyledi:

“Olması gereken, toplum olarak kendimizi yeni normale göre alıştırmamız... Bu virüs uzun süre bizimle kalacak. 'Evde karantinaya kalın' denildiği zaman evde kalmamız gerekiyor. Koronavirüs yok olmayacak. İnsanları otellere tıkıştırıp yaşayamayacağımıza göre ev karantinasıyla atlatmamız lazım.  Bu bence doğru ve yerinde bir yaklaşım oldu."

Evet sonuç olarak aşı konusu son derece önemli. En azından bir süreliğine...

Günün Sözü

Düşüncelerin neyse hayatın da odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.

William Shakespeare