Müzakereler yeniden başlayabilir…

Yayın Tarihi: 28/04/21 07:00
okuma süresi: 5 dak.
  • Öğrendiğime göre zirvenin ardından taraflar yakınlaşma gerektiren konularda bir dizi müzakere süreci başlatacaklar. Bana gelen bilgi bu yönde. Öncelikli olarak federasyon ya da iki devletlilik değil de yakınlaşma ve yakın oldukları konuları çözmeye odaklanacaklar. Bu demek oluyor ki Türk-Yunan gerginliğinde bir yumuşama ve iki liderin müzakerelere yeniden başlayacak olması. Sevindirici mi peki? Nasıl baktığınıza bağlı.

Cenevre görüşmeleri en nihayet başladı. BM Genel Sekreteri Guterres, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum Lider Anastasiades ile ayrı ayrı görüştü. Gün boyu Cenevre’yi takip ettik ancak yapılan kısıtlı ve genel açıklamalardan şu an için pek bir şey anlamak mümkün değil. Bu nedenle ağırlıklı olarak bugün gerçekleşecek görüşmelerin ardından neler konuşulduğunu ve nasıl bir süreç izleneceğini daha net anlayacağız.

Yazının geneline geçmeden değinmeden geçemeyeceğim, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yönelik kullandığı ağır kelimeler hiç doğru olmadığı gibi Kıbrıs Türk halkını da rahatsız etmiştir. Karşılıklı olarak ağır kelimelerin kullanılması siyasiler tarafından ivedilikle terk edilmelidir. Nasıl ki Sn Akıncı’nın Tatar’a yönelik Ankara’nın papağını demesi hoş değilse, aynı şekilde Devlet beyin de Akıncı’ya yönelik ağır kelimeler kullanmasını doğru bulmuyorum. İşte siyaset ve politika böyle durumlarda son derece önemlidir.

Neyse biz Cenevre zirvesine dönelim. Kıbrıs Postası’nda dün sabah ki programımda Cumhurbaşkanı Tatar Cenevre’ye hareket etmek üzereyken bir telefon bağlantısı yaptık.

Türkiye’nin tam desteğiyle bu toplantıya gittiklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, 20 sayfalık bir konuşma metni hazırladığını söyledi.

Tatar, iki egemen eşit devlet politikasının gerekçelerini, neden bu noktaya gelindiğini, neden Kıbrıs Türkünün bunu hak ettiğini, hangi uluslararası anlaşmalar veyahut yasaların durumu bu noktaya taşıdığını, eğer Kıbrıs’ta gerçekten adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu politikayla olabileceğini ‘haykıracaklarını’ söyledi.

İki devletin savunulmasının bir aşama olduğunun altını çizen Ersin Tatar, “Bu bir tarihtir, milattır. İki tarafın onayı olmadan bir anlaşma olmaz. Pozisyonumuz egemenliğimizdir. Bir kez daha ifade etmeye gidiyoruz…” dedi.

“BİZİM NE KADAR HAKLI OLDUĞUMUZU İNGİLTERE GÖRDÜ”

İngiltere’nin de Kıbrıs Türk halkına haksızlık yapıldığının ‘açık ve net’ bir şekilde farkında olduğunu belirten Tatar, “Bizim ne kadar haklı olduğumuzu İngiltere de görmüştür” şeklinde konuştu.

İlk kez Kıbrıs’ta iki devletten bahsedildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Ne kadar haklı olduğumuzu onlara da anlatacağız. Cenevre’de görevimiz budur” ifadelerini kullandı.

kibrispostasi.com'da yer alan habere ulaşmak için >>>>>

Cumhurbaşkanı Tatar eminim yayında bahsettiklerini de Guterres’e söylemiştir. Daha fazlasını söylemiş midir onu da adaya dönünce öğreneceğiz. Tabii ki güvenilir kaynaklarımızdan öğreneceğiz. Yapılan açıklamalarda Türk tarafı olarak Cenevre’ye elleri boş gitmiyor denildi. Hal böyle olunca siz de merak ediyorsunuz sürpriz bir gelişme olacak mı diye.

İşte sürpriz bir öneri ya da yeni bir açılım olur mu olmaz mı bugün daha da bir netleşecek.

Yine öğrendiğime göre zirvenin ardından taraflar yakınlaşma gerektiren konularda bir dizi müzakere süreci başlatacaklar. Bana gelen bilgi bu yönde. Öncelikli olarak federasyon ya da iki devletlilik değil de yakınlaşma ve  yakın oldukları konuları çözmeye odaklanacaklar. Bu demek oluyor ki Türk-Yunan gerginliğinde bir yumuşama ve iki liderin müzakerelere yeniden başlayacak olması.

Sevindirici mi peki? Nasıl baktığınıza bağlı.

Boşa kürek çekmek de diyebilirsiniz, hiç yoktan iyidir de diyebilirsiniz..

Günün Sözü

"Biz saygıları dışında herhangi bir milletin hiçbir şeyini istemeyiz."

Winston Churchill

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları