Sahte PCR’a dikkat...

Yayın Tarihi: 02/06/21 07:00
okuma süresi: 5 dak.

İnsanoğlu’nun en temel özelliğidir, başına bir şey geldiğinde bir daha aynı hataları yapmayacağı yönünde kendine ve çevresine sözler verir yeminler eder ama o felaketi atlattıktan sonra tekrar bildiğini okur. Bakın ne kadar tanıdık geldi bu yazdığım değil mi?

Bizi anlatıyorum biz Kıbrıslı Türkler. Konuyu koronaya getireceğim. Vakalar düştü ya açılmalar başladı. Açılıyoruz, adeta yelkenlere rüzgar dolmuşçasına açılıyor ama şüphe yok ki bir yerlerimiz şişecek, bakın not edin bunu bir yere.

Barlar, cafeler doldu taştı. Dolmasın mı peki? Bu insanlar aylar var çalışmıyorlar, dolsun tabii. Dolsun ama hemen rahatladık ve herkes kucak kucağa. Ne olmasa sayı düştü değil mi? Vaka sayısı 11, vaka sayısı 25, ne olmasa o 25 kişiden biri gittiğimiz mekanda olamaz değil mi?

Yani nereden gelip bulacak o 25 kişiden biri bizi diye düşünüyoruz. İşte insanların ya anlamadığı ya da anlasa da artık umursamadığı mesele şu. O 25 vaka 25 vaka değil. O 25 vaka 100-125 temaslı demektir.

Her gün 20 vaka çıksın diyelim hadi. Bir hafta da 140 kişi yapıyor ki bu rakam daha fazladır bunu hepimiz biliyoruz.

Ama ben 140 kişi koydum. İşte siz bu 140 rakamını en az 5 ile çarpın bulacağınız rakam 700 temaslıdır. Birçok insan temaslısını gizliyor bunu unutmayın.

Bu rakamları istediğiniz kadar artırabilirsiniz ve inanın ki şaşmaz. Bu nedenle 25 vaka çıkıyor deyip de rahata yatırsanız, 25 vaka var deyip de açıldık sonra sınırsız ve pervasızca açılırsanız öyle bir soğuk alacağız ki yaz aylarında akıllara zarar bir durum çıkacak ortaya.

PCR’SIZ GİRİŞ SAÇMALIĞI

Türkiye şu an bu ciddi hatayı yapıyor. PCR’sız girişlerin olması için izin verildi. Düşünebiliyor musunuz PCR testi yaptırmadan uçağa binip Türkiye’ye gidebiliyorsunuz artık. Bu ne kadar ciddi bir risk. Bunun aşı olmayla bir alakası yok. Aşı olsanız dahi bu virüsü kapabilirsiniz ve hastalık belirtisi göstermeden virüsü yayıyorsunuz.

Bu bilgi artık klasik basit bir bilgi. Bunu bile bile Türkiye Sağlık Bakanlığı bir hata yapıyor şu an. Bu nedenle ağırlıklı turistin geldiği Rusya halen uçuş yasağını Türkiye’ye devam ettiriyor.

Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu da buna benzer yanlış bir açıklama yaptı dün katıldığı bir televizyon programında.

İngiltere’den gelecek olan kişilerin ödediği PCR ücretini gerekçe göstererek çift aşısı olanlar PCR yaptırmamalı dedi.

Fikri bey nasıl böyle yanlış bir açıklama yaptı doğrusu anlamak güç.  Bakınız bu çok tehlikeli bir uygulamadır. Tekrar ifade edeyim, aşı olunsa dahi virüsü kapma ihtimalini var ve bu virüsü belirti göstermeden yayma ihtimalini çok yüksek. Şimdi KKTC’nin ve Türkiye’nin tüm nüfusu aşılı olsa anlayım, PCR istenmesin. Bu durum ne Türkiye ne  KKTC için geçerli değil henüz.

Bu hataya sakın kimse düşmesin.

SAHTE PCR’A DİKKAT

Dünkü yazımdan alıntı yaparak yineliyorum; Bildiğiniz gibi Başbakan Saner, yurt dışından 4 Haziran itibari ile PCR ve çift aşılı girişlere karantinayı kaldırdı ancak burada önemli bir tehlike var. Önceleri de Türkiye’den çokça sahte PCR’lı kişi buraya geldi ve vakaların artmasında etkili oldu bu durum. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Sağlık Bakanlığı ile bir barkot çalışması yapıyor ve bu çalışmanın 4 hazirana yetişmesi mümkün değil. En iyi ihtimalle 7 Hazirana yetişebilir. Bu barkot çalışması sonlanmadan erken girişler olursa yüzlerce binlerce sahte PCR ile ülkeye girişler olabilir. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin durumu son derece kötü.

Yazının tekrardan başına atıf yapacak olursak; gereğinden fazla korkusuzluk ve kaygısızlık olduğu kanaatindeyim. Kimse rahata kapılmasın. Türkiye başta olmak üzere birçok ülke bu virüsten dolayı can çekişiyor, sanmayın ki KKTC de buna dahil olmayacak.

Türkiye’den ve Rum tarafından KKTC’ye giriş çıkış trafiği hızla başlıyor...  Allah yardımcımız olsun...

Günün Sözü

"Bana ait ne varsa seni korkutuyor, sana ait ne varsa hiçbiri benim değil."

Atilla İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları