Gençler parasız yaşıyor...

Yayın Tarihi: 04/06/21 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Türkiye Ticaret Bakanı Mehmet Muş dün ülkemizdeki bir dizi ziyaretlerde bulundu. Türkiye’nin bize yaptığı katkılar, yardımları her zaman önemsemeliyiz. Birçok insan AK Parti hükümetinden şikayet etse de ben her zaman bardağın dolu tarafına bakmışımdır. İnsanoğlu’nun temel yapısıdır, yemek yerken dahi karşısındakinin tabağındaki yemeğe bakarak yer. Yani doymaz, tatmin olmaz ve hep şikayet eder.

Türkiye ile KKTC arasında zaman zaman protokoller, anlaşmalar imzalanır; imzalanır imzalanmasına da birey ağırlıklı yani toplumun her bir ferdine dokunan çareler hiç oluşmaz.

Malum kaç kez yazdık zamları. Ara sıra ve klasik olarak hepimiz tepki veriyoruz ama o kadar. Hükümetin eli kolu bağlı. Ay sonu Türkiye’den gelecek maddi desteği bekliyor. Yani zamların Hükümet tarafından sübvanseye edilmek gibi bir durumu yok.

Neden? Çünkü hükümetin parası yok. Maliye Bakanlığı toplayabildiklerine ilaveten ya borçlanıyor ya da Türkiye’den para istemek zorunda kalıyor. Ben de ha bire Hükümet şunu sübvanseye etsin diye yazı yazıyorum.

Aslında anlamsız ve sonuçsuz.

GENÇLER PARASIZ YAŞIYOR

Ama çok ciddi bir sorunumuz var ve bu sorun her geçen gün artarak katlanıyor. Gençler!

Gençler kelime anlamıyla parasız yaşıyor dostlar. Ciddi bir işsizlik var, tabii buna mukabil iş beğenmeyenler de var. Daha da ilgincini söyleyecek olursak her seçim dönemi yaklaştığında “belki sıra bu sefer bendedir, zira söz vermişlerdi” diyerek siyasilerden medet umuyorlar. Belki bu sefer devlet işine gireriz diyorlar.

Birçoğu elbette ki kandırılıyor ama bir kısmı devlete kapağı atıyor. Geçici memur statüsünde. Maliyenin sırtındaki maaş ödeme yükü arttıkça artıyor.

Günün sonunda ne olmasa Türkiye bir şekilde maaş desteği verecek, bunu hükümet eden herkes biliyor ve Türkiye de bu yardımları canı sıkılsa da yapıyor.

Dediğim gibi her ne kadar Türkiye’ye sövsek dahi Türkiye yardım etmeye devam ediyor.

Yardım ediyor etmesine ama KKTC’de değişen pek bir şey olmadığı gibi herşey daha kötüye gidiyor. Bunun birkaç nedeni var.

Örneğin bir tanesi halkın artık devletine inanmaması ve geleceğe dair umutlarını kaybetmesi yatıyor. Bir başka önemli gerekçe ise hükümete kim gelirse gelsin sürekli kavga edip erken seçime gitmesi yani istikrarsızlık yaratması ve sadece belli bir zümrenin menfaatini korumaya yönelik strateji kurması.

Bundan dolayı değil mi ki KKTC, Memurlar için kuruldu diyen zihniyetlerin sayısı az değildir memlekette.

Eskiler kendi zamanlarındaki ekonomik zorluklara rağmen neler başardıklarını anlatmayı seviyorlar.

Verilen örneklere karşı aksini iddia etmesi oldukça güç. Maaşıyla genç yaşta kendi evini, arabasını alan üzerine de aile kuran bir nesille yarışmak zor.

Önceki nesillerin ekonomik refaha erişme hızları ile şimdikilerin ekonomik durumu kıyas kaldırmıyor.

Yapılabilecek işler sınırlı. Ya aldığı maaşın yarısını benzine vererek tayin edildiği yerde devlet memuru olacak yada özel sektördeki maaşını kira ve elektriğe harcayıp ayı kredi kartlarıyla geçirecek...

Çok önemli sorular cevap bekliyor.

Gençler tembel mi? Neden yeni nesil çalışanların ekonomik refahı yok? İşsizliğin getirdiği sosyal sorunlar ile nasıl mücadele edilecek? En önemlisi: Çözüm olunca herşey düzelecek mi?

Devlet'in yayınladığı istatistiklere göre KKTC'de genç işsizlik oranı yüzde 19,6. Bu rakam iyimser bir tahmin. İçerisinde çalışacak bir iş bulamadığı için göç eden, eğitime devam eden yada kayıt dışı çalışan gençler yok.

KKTC'de işsiz nüfusa 2022'ye kadar senede 3 bin 500 genç daha katılacak.

Madalyonun diğer yüzünde dar gelirli çalışanlar var. Karı-koca çalışıp ayı çıkaramayanlar.

Neden 15-20 sene önceye göre hayat şartları bu kadar zorlaştı?

Bunları konuşan yok değil ama kısık sesle…

Günün Sözü

"Adları unut, yüzleri, sesleri, kokuları falan. Geçmişine bir asfalt dök. Yürüyebilmek için ihtiyacın olacak."

Burak Aksak

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları