Ertuğruloğlu: “Kurultay tek adaylı olmalı”
- Ertuğruloğlu, “Benim partililere telkinim; herkes ihtirasını, ego tatminini bir kenara koysun, mutabakatla parti bu kurultayını tek adayla geçsin. Partinin zaten bir Genel Başkanı var ve kendisi Başbakan. Mevcut Başkanla tek adaylı bir kurultay olmalı”
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile dün sabah oldukça verimli bir program yaptık. Ağırlıklı Kıbrıs konusunu konuştuk ancak programın son 15 dakikasında UBP Kurultayını konuştuk. Tahsin bey UBP Genel Başkanlığı yapmış son derece tecrübeli bir siyasetçidir.
Kendisine UBP kurultayını ve bu kurultayda ve sonrasında UBP’yi nelerin beklediğini sordum. En nihayetinde partinin abisi konumunda biri olduğunu da hatırlattım.
Tahsin bey pek UBP’nin iç sorunlarını konuşmayı seven biri değil. Zaten söze de bu noktadan başladı ama adeta bir dokundum bin nasihat dinledim. Söylediklerinin birçoğunda da haksız sayılmazdı.
İşte söyleşinin detayları..
“KİMSENİN EGOSU VEYA MAKAM İHTİRASI, NE PARTİDEN NE DE ÜLKENİN ÇIKARLARINDAN BÜYÜK DEĞİLDİR”
“Gidişat ne partimiz için ne partiler için ne de KKTC için iyiye gitmiyor. Ülke siyasetinin son derece dağınık bir noktada olduğunu görebilmemiz gerek. Bu realiteden hareketle şunu herkesin anlaması gerek; kimsenin egosu veya makam ihtirası, ne partiden ne de ülkenin çıkarlarından büyük değildir” dedi.
“YARIŞLI KURULTAY, PARTİYE BÜYÜK BİR DARBE VURACAK”
Ulusal Birlik Partisi’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ifade eden Ertuğruloğlu, Genel Başkanlık görevi için birden fazla adayın katılacağı “yarışlı kurultayın”, partiye büyük bir darbe vuracağına inandığını belirtti.
“YARIŞLI KURULTAY DEMEK, İYİCE KUTUPLAŞMAK DEMEKTİR”
UBP’nin, “Birlik ortamını sağlıklı bir şekilde yürütemediği” bir süreçten geçtiğini söyleyen Ertuğruloğlu, “Yarışlı kurultay demek, iyice kutuplaşmak demektir. Zaten gereken birlikteliğin oluşturulamadığı bir ortamdayız. Partinin yarışlı bir kurultay yaşayıp hemen ardından da erken seçime gitmesinin, hem partiye hem de ülkeye büyük zararlar verebileceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
“BENİM PARTİLİLERE TELKİNİM; MUTABAKATLA KURULTAYIN TEK ADAYLA GEÇMESİ YÖNÜNDE”
Ertuğruloğlu, “Benim partililere telkinim; herkes ihtirasını, ego tatminini bir kenara koysun, mutabakatla parti bu kurultayını tek adayla geçsin” şeklinde çarpıcı bir öneride bulundu.
“PARTİNİN GENEL BAŞKANI ZATEN VAR VE BAŞBAKAN OLARAK GÖREVDEDİR”
“Partinin Genel Başkanı zaten var ve Başbakan olarak görevdedir” diyen Ertuğruloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onu başarısızlığa götürerek, kişisel egoları tatmin etme yolunda değil; partinin adına yakışır şekilde bu kurultay gerçekleştirelim. Bir olup seçime girelim, başarıyla geçelim, sonrasında gayet doğaldır, parti içi seçim yaşanacaktır. Parti zaten birlikteliğinde sıkıntı yaşarken, bu kutuplaşmayı daha da derinleştirecek yarışlı bir kurultayın hiçbir faydası olmayacaktır.”
“KİMSENİN EGOSU, İHTİRASI, BU DAVADAN, BU PARTİDEN BÜYÜK DEĞİLDİR”
“Bu söylemlerim, kişilerin isimlerini bir kenara koyarak düşündüklerimdir” diye de ekleyen Ertuğruloğlu, “UBP’li olmak, ulusal davamıza sahip çıkmak demektir. UBP demek, KKTC’ye sahip çıkmak demektir. UBP, TMT’nin siyasi ifadesidir diyerek bizler UBP’li olduk. Kimsenin egosu, ihtirası, bu davadan, bu partiden büyük değildir” ifadelerini kullandı.
“ANAVATAN İLE SÜREKLİ İSTİŞARE ETMEYİ MÜDAHALE OLARAK YORUMLAMAK ÇOK YANLIŞ”
Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Türkiye’nin müdahale ettiği yönündeki iddialara ilişkin de konuşan Ertuğruloğlu, “Kıbrıs Türkü’nün bu coğrafyada Anavatanı ile sürekli istişare etmesini müdahale olarak yorumlamanın çok yanlış olduğunu düşünür ve iddia ederim” dedi.
Ertuğruloğlu, “Bu iddialarda bulunan insanlar, Anna Planı referandumu sürecinde; gerek Ankara, gerek Londra, Brüksel, Washington ve daha nicesinin Kıbrıs Türkü üzerinde oynadığı algıya müdahale demiyor, bunu doğal olarak karşılıyor” dedi.
1999 yılında, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ABB’nin New York kentinde Henry Kissinger ile bir görüşme gerçekleştirdiğini ve Kissinger’in Denktaş’a, “Siz bölgede aktör değilsiniz. Türkiye ile beraber hareket ettiğiniz sürece bir önem arz edersiniz” dediğini anlatan Ertuğruloğlu, “Bu, Kıbrıs Türkü’nü aşağılamak değildir. Bu, reel politikanın ta kendisidir. Otur Arap, kalk Arap tabi ki olmayalım. Ancak Türkiye bu coğrafyada aktördür. Rum da aktör değil; aktörmüş gibi kendini yansıtmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE YANLIŞTAN DOĞRUYA TELKİNE BULUNUYORSA BU MÜDAHALE DEĞİLDİR”
“Türkiye ile beraber hareket ettiğimiz sürece önem arz ediyorsak, bunun bir realite olduğunu kabul etmek durumundayız” diyen Ertuğruloğlu, “Bu nedenle atacağınız adımları Türkiye ile istişare ederek atmak durumundasınız. Yanlıştan doğruya telkine bulunuyorsa, bu müdahale değildir. Türkiye başka biz başka ülke olarak bakmak doğru değil. Evet, iki ayrı ülkeyiz ama biriz” şeklinde konuştu.
Günün Sözü
Eğer yağmur şiddetliyse su çatıdan sızacak yeri bulur.
Viking Atasözü
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Mete Baris24/06/21 11:54
"Evet, iki ayrı ülkeyiz ama biriz". Duydugum en sacma laf. "Evet gozum kara ama beyaz", "Evet gunes dogudan dogar ama batidan da dogar" demek gibi