İnsanlar evlenmesin mi?

En nihayet korona vakalarındaki artış başladı. Zaten başka türlüsünü de bekleyemezdik. Açıldık açılmak zorundaydık, ekonomi çökmüştü, koronayla yaşamaya alışmak zorundaydık, turizm sezonu canlanması gerekiyordu; hep bu sözler altında açıldık. Açıldık ve vaka sayılarında da yükselme başladı önceki gün 71'di, dün akşam 66 çıktı, bu rakamlar muhtemelen böyle gidecek. Çünkü yeni birşeyle karşı karşıyayız. Delta varyantı. Nereden geldi. Hindistan’dan.

Derler ya kısmetse çıkar gelir Hintten Yemenden, kısmet değilse çıkar gider elden. En sonunda bu da oldu. Kısmetmiş ki Hintten çıktı geldi.

İngiltere varyantından daha hızlı yayılıyor. Genetik uzmanı Prof Dr Nedime Serakıncı ile dün uzun bir telefon bağlantısı yaptık. Nedime hanım kendi alanında kendini ispatlamış biri. Delta virüsü ile karşılaşmanız halinde saniyeler içerisinde bu virüsü kapabiliyorsunuz.

İngiliz varyantında 15 dakikalık bir zaman gerekiyordu. Bu öyle değil işte. Yakın mesafede nefesle hızla bulaşabiliyor. Belki daha öldürücü değil ama bulaşma hızı artık katlandı.

Peki bizim düşmanımız Korona mı ? Değil tabii ki tek başına.

Çünkü biz Akdenizliler birbirimize dokunmaya çok meraklıyız. Yakın mesafeden muhabbet etmezse olmuyor.

İşte bu nedenle daha hızlı yayılacak. Rakamlar 60-70’lerde kalırsa çok şanslıyız diyebiliriz.

Rum tarafına bakın. Günde yaklaşık 800 vaka çıkıyor.

Nüfusları büyük olmakla birlikte onlarda bizim gibi. yakın temasa meraklılar. Aksi takdirde hızla bulaşmazdı onlarda da.

HÂLÂ AŞIYI REDDEDENLER VAR

Peki korunma şansımız var mı? İki türlü korunabiliriz. Birincisi aşı. Ne yazık ki halen aşı olmayı reddeden insanlar var. Halbuki böyle bir lüksümüz yok. Aşıyı herkes ama herkes olmalı. Aksi takdirde bu hastalığa yakalandığınızda Allah yardımcınız olsun. Eğer hastalığı kaptığınızda aşılıysanız, hastalığı gerçekten de hafif atlatıyorsunuz.

İkinci çözüm ise mesafeyi koruyabilmek. İşte işin sırrı burada yatıyor. Ben kendi adıma söyleyecek olursam insanlar ısrarla elimi sıkmaya çalışıyor, sıkıyor da çoğu zaman. Ne kadar ilginçtir ki tokalaşmadan sonra her ikimiz de kolonya sürüyoruz. Kendi içinde inanılmaz çelişkili bir durum.

DÜĞÜNLER DURMAZSA

Hoş tabii bazen ne yazsam boşuna diyesim var ama en önemli tehlikelerden biri de düğünler. Son sürat devam ediyor. Ee insanlar evlenmesin mi? Evlenecek kaçarı yok. gerçi ne olmasa Onda Yedisi boşanıyor hem de birkaç yıl içerisinde. Bir yorum yapmanız mümkün dahi değil bu konuyla ilgili.

İşte bu düğünler kısa sürede bu işin pimini çekecek yegane konulardan biri.

Düğünleri engelleyemezsiniz, restoranları kapatamazsınız, uçakları durduramazsınız öyleyse bir an önce aşınızı olun ve bekleyin ne saat korona olacaksınız.

Geldiğimiz durum bu dostlarım.

İnsanoğlu özgür ruhlu yaratılmıştır ve siz bunu kısıtlamaya çalıştık sonra isyanı beraberinde büyür.

Aşınızı olun, mesafeyi ayarlayın, gerekmedikçe gitmeyin şu kalabalıklara. En azından yakalanma riskinizi düşürürsünüz.

Bir de şu durum var. Herkes PCR testi yaptırmıyor. Aşı olup da virüsü belirtisiz atlatanlar da var ve olacaktır ama son söz olarak şunu söylemem gerekir ki; her gün çıkan vaka sayısını siz en az iki en fazla beş ile çarpın öyle görün fotoğrafın büyüklüğünü.

Kendinize acımazsanız anne - babanıza acıyın..

Günün Sözü

“İnsan sevdiğini bırakmaz, sevmek bırakır insanı…”

Attila İlhan