Arıklı: “UBP’li adaylar erken seçim istemiyor”

Yayın Tarihi: 19/10/21 07:00
okuma süresi: 10 dak.
  • Arıklı: "Meclisteki 5 siyasi partinin 2021 yılı içerisinde erken seçimin yapılması noktasında hem fikir olduğunu yineleyen Arıklı, “Bu hafta Danışma Kurulu toplanacak. Ama Çarşamba günü 5 partinin genel başkanları bir deklarasyon imzalar ve şu tarihte seçim istiyoruz derse, süreci zorlayabiliriz. UBP’nin kurultayını beklemek bu halka zaman kaybettirmekten başka bir şey değil."

Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı ile dün sabah ki programımda buluştuk. Kapıdan içerisi kısa kollu bir tişört ile girdi. Nedir bu haliniz diye sordum da “tatil kardeşim bugün” dedi ben de “yoksa erken seçimi erken yapacağınız için mi rahatladınız” diye sordum. Gülüştük, kahve içtik yayına girdik.

Evet orası kesin; Erhan Arıklı’da 26 Aralık tarihinde yapılması muhtemel olduğu için erken seçim ciddi bir rahatlık var dahası 26 Aralık’ta olması içinde ayrı bir uğraşı var. Tarih uzadıkça memleketin hali kötüye sarıyor o ayrı mesele ama YDP’nin de çok geç olmadan bir seçime girmesi menfaatine.

Sonuç ne olur ne kalır o ayrı mesele. Cuma günü Başbakan Ersan Saner ben de konuktu ve hükümetin bozulma gerekçesini kendisine sormuştum; Başbakan “iki bakanımdan birini görevden alma noktasına gelmiştim. Ya Erhan beyi ya Nazım beyi görevden alacaktım. Ben de zaten toplanamayan meclisten ötürü hükümetin istifasını daha doğru buldum” demesini hatırlattım; Erhan başkan “yetkisi elbette var görevden alabilir ama zaten ben istifa etmeye ve hükümetten çekilmeye hazırlanıyordum, Başbakan benden önce davrandı ve hükümetin istifasını verdi” diye yanıtladı.

Konuşmasının genelinden anlıyordum ki aralarında bu konuda aslında bir uzlaşı vardı. Yani herkes herşeyden haberdardı aslında.

Arıklı ile yakın zamanda yaşanacak maaş krizinden tutun da mevcut hükümetin yürümesinin neden mümkün olmadığını uzun uzun konuştuk. Hatta 13. Maaşların hangi hükümet gelirse gelsin ödemeye muktedir olmadığını da konuştuk.

İşte söyleşinin detayları..

ERKEN SEÇİM… “EKİM AYI GELDİ, ARKADAŞLAR HALA ŞU AYA BU AYA İŞARET EDİYOR”

Arıklı, Ocak 2018 seçimleri sürecinde, daha sandıklar açılmadan çıkacak olan yapıdan kalıcı bir istikrarın oluşmayacağını söylediğini, 4 yılın sonunda da bu söylediğinin yaşandığını ifade ederek, azınlık hükümetine giden süreci anımsattı:

“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yeni hükümet arayışları yerine erken seçim çağrısı yaptık. 4 siyasi partinin genel başkanları ile yediğimiz yemekte de dile getrdim, gelin seçim hükümeti kurun biz de size dışardan destek verelim dedim. Sonra onlar ekonomistleri topladılar, dünyadaki ekonomik krizin KKTC’ye yansımasını değerlendirdiler ve hükümet girmenin akıl işi olmadığına kanaat getirip hükümeti. Sonra top yine bizim kucağımıza düştü. Mart ya da Nisan 2021’de seçim yapalım dedik, hemen ardından hükümet protokolü önümüze geldi, bir baktık ki Ekim diyorlar. Neden? Çünkü UBP’nin kurultayı var. Bu yanlıştır, Ekim ayına kadar bu hükümeti götüremeyiz dedik, dinletemedik. Dünyadaki gelişmeleri okuyamıyor musunuz, bu kasaba politikasıdır dedik. Biran evvel seçim yapıp güçlü ve istikrarlı bir hükümetin bu işlere vakıf olması gerek dedik, olmadı. Çok kötü bir süreç yaşadık, Ekim ayı geldi, arkadaşlar hala şu aya bu aya işaret ediyor. Ben partimden Ekim ayına kadar izin aldım.”

“TÜRKİYE İLE İMZALANAN 27 MADDELİK PROTOKOLÜN 1 MADDESİNİ BİLE HAYATA GEÇİREMEDİK”

KIB-TEK ve akaryakıt konularıyla uğraşmaktan iş yapamaz duruma geldiklerini, Türkiye Cumhuriyet ile imzalanan 27 maddelik protokolün bir maddesini bile hayata geçiremediklerini ifade eden Arıklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz muhalefetteyken geçmiş hükümetlere veryansın ediyordum, aynı duruma biz düştük. Neden? Çünkü mecliste çoğunluğumuz yok. Hal Yasası, Sanayi Yasası… Bunlar hala Komtielerde bekliyor. Hal Yasası geçmezse sebze ve meyvedeki istikrarı nasıl sağlayacaksın? Meclisi toplayamıyorsun, iş yapamıyorsun. Bu işkenceyi neden çekelim? Efendim UBP’nin kurultayı. Bana ne UBP’nin kurultayından? Yeter. UBP kurultay yapacaksa yapsın. Bu kurultay ülkenin 8 - 10 aydır öncelikli gündemi haline geldi. Ben sürüklenmek istemiyorum bunun arkasından. Ben artık oyuncak olmak istemiyorum, UBP’nin oyuncağı olmak istemiyorum.”

“ERKEN SEÇİMLE İLGİLİ BAŞBAKAN YA DA SAYIN ATAOĞLU’NDAN YANA SORUN YOK, UBP’NİN DİĞER GENEL BAŞKAN ADAYLARINDA SORUN VAR”

Koalisyon ortağı, Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu’nun da kendisiyle aynı görüşte olduğunu söyleyen Arıklı, “Sayın Başbakan Saner ile de sıkıntımız yok. Zaten kendisini Cumhurbaşkanına hükümetin istifasını sunarken, ‘en erken zamanda seçim’ vurgusu yapmıştı. Asıl sıkıntı UBP Kurultayındaki diğer Genel Başkan adaylarında. Çünkü adamlar vatandaşa gidip ‘ben genel başkan seçilirsem başka bir iş hükümet kuracağım ve sana iş vereceğim’ diyorlar. Olmayacağını bile bile vatandaşı kandırıyorlar. Klasik UBP taktiği. Bu şartlarda yeni bir hükümetin kurulamayacağını, yeni hükümete gelecek hiçbir ahmak partinin olmayacağını bildikleri halde vatandaşa gidip ‘biz yeni bir hükümet kuracağız sana iş sana arazi sana kredi vereceğim’ diyorlar. Ve yine UBP Genel Başkanlığı görevine aday olan bu 3 arkadaş seçim tarihinin açıklanmasını istemiyor. Kurultay bitsin de sonra düşüncesindeler” ifadelerini kullandı.

“UBP’DE DE 3 ADAY DIŞINDA İTİRAZ EDEN YOK. BU YÜZDEN TOP SAYIN CUMHURBAŞKANINDA”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye ziyareti öncesi konuştuğunu, Meclis’te temsil edilen 6 siyasi partinin 5’inin çok acil seçim istediğini Cumhurbaşkanına aktardığını söyleyen Arıklı, “Partiler, 2021 yılı içerisinde bir seçim konusunda hem fikir. UBP’de de 3 aday dışında itiraz eden yok. Bu yüzden top Sayın Cumhurbaşkanında” dedi.

“ERKEN SEÇİM TARİHİ KONUSUNDA 5 SİYASİ PARTİ GENEL BAŞKANI ORTAK DEKLARASYON İMZALAMALI”

Meclisteki 5 siyasi partinin 2021 yılı içerisinde erken seçimin yapılması noktasında hem fikir olduğunu yineleyen Arıklı, “Bu hafta Danışma Kurulu toplanacak. Ama Çarşamba günü 5 partinin genel başkanları bir deklarasyon imzalar ve şu tarihte seçim istiyoruz derse, süreci zorlayabiliriz. UBP’nin kurultayını beklemek bu halka zaman kaybettirmekten başka bir şey değil. Macun tüpten çıkmıştır. Erken seçim artık gündeme gelmiştir. Bu saatten sonra kimsenin seçimden vazgeçme şansı yoktur” şeklinde konuştu.

O FOTOĞRAF… “KAVGA İLE Mİ AYRILMAMIZ GEREKİYORDU? KIBIRS’IN EN ÇOK HOŞGÖRÜ KÜLTÜRÜNÜ SEVİYORUM”

Hükümetin istifasının akşamında çekilen, üç koalisyon ortağının aynı karede yer aldığı fotoğrafla ilgili HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın “danışıklı dövüş” yorumunda bulunmasıyla ilgili konuşan Arıklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üç parti genel başkanı başkanı birlikte oturup, biz istifa ediyoruz dese ne fark edecekti? İstifa için ille kavgayı mı gerek var? Ben ciddi şekilde ortaya argümanlar koymuştum. Merkez Yönetim Kurulumu toplayacağımı bildirmiştim. Sayın Başbakan da inisiyatif üstlendi ve rol kapma meselesi kapsamında istifa etti. O fotoğraf da sonra derece spontane gelişti. Önce Sayın Saner’in masasına, ardından da Sayın Ataoğlu’nun masasına gittim, o noktalarda da fotoğraflar çekildi. Daha sonra nezaketen Sayın Başbakan bizim masaya geldi, Sayın Ataoğlu da arka masadaydı, toplamda 10 saniyelik bir olay. Peki, şu olsaydı? İçeriye girdik, 3 farklı masada, koalisyonun 3 parti başkanı oturuyor. Birbirilerine selam bile vermediler ve hatta laf çaktılar. Böyle olsa hoşunuza mı giderdi? Bunu, ‘danışıklı dövüş’ eleştirisini yapanlara soruyorum. Biz geçtiğimiz günlerde Meclis Genel Kurulu’nda Sayın Özersay ile çok ağır tartışma yaşadık, 3 dakika sonra kuliste oturduk sohbet ettik. Biz böyleyiz. Bu toplumun kültürü bu. Benim Kıbrıs’ta en çok hoşuma giden şey de bu hoşgörü kültürüdür. Bakın Türkiye’de yumruklaşmalar, kavgalar, küslükler oluyor. Burada böyle bir şey yok. Gidersin, arka tarafta oturup sohbetini barışçıl bir ortamda gerçekleştirirsin. Bu hoşgörü kültürü bu toplumda var. Bu istifa danışıklı dövüş değil, bizim başka çaremiz yok. Meclisi toplayamıyoruz, komitelerde çoğunluk yok, yasa geçiremiyorsun, aybaşında maaşları ödeyebilmek için uğraşıyorsun, bizim bu hükümeti devam ettirme faydamız ne? 1-2 ay koltukta fazla kalmanın bize faydası ne? Toplumun geleceğinden çalıyoruz. Yapılması gereken yapılmıştır, Başbakan oldukça olumlu bir hareket ortaya koymuştur.”

“TÜRKİYE’YE KARŞI ÇOK MAHCUBUM”

Ay sonu ve 13’üncü maaşlar noktasında yaşanması beklenen ekonomik çıkmazla ilgili soru üzerine Arıklı, “Fuat Bey çok yoğun. Türkiye’deki ekonomik durum, bizim yaşadığımız krizden çok daha ileri boyutta. TL her geçen gün eriyor. Bizim bu noktada kalkıp da ‘paramız yok’ diyerek gitmemiz doğru olmaz. Daha önümüzde 12 – 13 gün var. Anavatan bizi şimdiye kadar ortada bırakmadı ama ben çok mahcubum. Biz imzaladığımız protokolün şartlarını yerine getiremedik. Bu büyük bir mahcubiyet. Para isteyen arkadaşlarıma sabırlar diliyorum. Onların mahcubiyetlerini içimde yaşıyorum” ifadelerini kullandı.

****************

Günün Sözü

Hiç kimseyi rüyanda görecek kadar sevme. Çünkü o zaman uyusan da geçmez.

Cemal Sureya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.