Bir kriz beklemiyorum...

Korona vakalarındaki ciddi tırmanış devam ediyor. Geçtiğimiz gün yazdım bunun bakanlık değişimi ile alakası yok. mevsimler değişti, hava soğudu, virüsler çoğaldı ve en önemlisi insanımız korona yokmuş gibi davranmaya başladı. Bütün mesele bu. Siz korona yok gibi davranırsanız korana gelir size kendini hatırlatır.

İlerleyen haftalarda kapanma konuşmaları gündeme gelir mi bilemem, zira rakamlar 200’lere dayandı. İki yüzlere dayandınız demek daha da yukarı çıkacağınız anlamına gelir. Sadece 54 temaslının pozitife dönüşmesi var. Bu da demek oluyor ki temaslı sayısı çok, temaslı sayısı çok ne demek, insanlar dikkat etmiyor demek, yalaş bulaş yaşıyorlar demek.

Çok basit bir örnek verecek olursak; dün bir yerde oturuyorum. Adamın biri geldi seslenmek için elini uzattı. İndiği araba Mercedes, tanıdık, eğitimli aklı başında biri. Araba markasını vermemin sebebi adamın maddi manevi statüsünün ve bilincinin yerinde olduğunu daha doğrusu olması gerektiğini anlatmak içindir. Elini sıkmadım dirseğimi çevirdim öyle tokalaşmış olduk. Şimdi bende korona olsa bu adama çoktan bulaştırmıştım büyük ihtimal, ya da bu adamda korona varsa bana bulaştıracaktı ve daha birçok insana.

Anlıyor musunuz temaslı ne demek...

Bir de virüs yükünüz var yani o kişiyle ne kadar zaman temas ettiğinizle alakalı. Anlayacağınız toplum akıllanmazsa dünyanın en başarılı sağlık yöneticisi Sağlık Bakanı da olsa vakalar artmaya devam edecek ve artacak da.

Bir başka hatayı kadınlarımız yapıyor. Kadınlar arasında sarılmak ve bir birine selamlarken öpmek çok yaygın. Birini gördüğünüzde uyarabilir misiniz ? Tabii ki hayır. Tanımadığınız iki kadına birbirinize sarılmayın ve öpmeyin diyebilir misiniz? Hele hele tanımadığınız insanlarsa, diyemezsiniz.

Tamam işte o zaman korona olmaya devam.

İnanın bana yapacak bir şey yok. 10 bin liralık telefon kullanıp, pahalı araba süren çok ama çok cahil insan var. Bu nedenle herkes başına geleni çekecek.

Bir de şansızlar var. Korunur ama hata eder koronalı biriyle tokalaşacağı tutar yılda bir kez hastalığı kapar. Yapacak bir şey yok.

BİR KRİZ BEKLEMİYORUM

Evet günün anlam ve önemini de unutmayalım. Bugün KKTC’nin kuruluşunun 38. Yıl dönümü. Hani şu birçoğumuzun inanmadığı devletin, bir diğer deyişle memur devletinin. Hükümet güven oyunu aldı. Parası yok, kasım maaşları sıkıntıda Maliye Bakanı Dursun Oğuz geçtiğimiz gün açıkladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay törenlere katılacak ve haliyle Başbakan Faiz Sucuoğlu ile de görüşecek. Bildiğiniz gibi Fuat bey halen, Başbakan Sucuoğlu’nu arayıp Başbakanlığı için kutlamadı.

Bugün bir kriz olur mu derseniz, cevabım nettir, olmaz. Türkiye büyük devlettir ve kamuoyu önünde gerekmedikçe sert tepki vermez ama kapalı kapılar arkasında neler konuşulur orasını bilemeyiz. Hiçbir sorun yokmuş gibi de davranabilirler ama bir kuruş yardım da gelmeyebilir.

Dediğim gibi ne olup biteceğini kasım ve aralık sonu çok daha net göreceğiz. Malum Faiz bey yeni Başbakan oldu ve henüz Ankara’ya bir ziyaret gerçekleştirmedi.

Aracılar ara bulmak için devrede onu biliyorum, o arayı bulabilirler mi bekleyip göreceğiz. Umarım Ankara hükümeti ile ara bulunur ve ekonomik dayanışma sağlanır. Yoksa bunun faturasını belki ilk seçimlerde UBP yaşar ama halk daha çok yaşar ve ilişkilere bir darbe daha vurulur.

Diplomasi son derece önemli.

Bakalım nelere gebeyiz...

***

GÜNÜN SÖZÜ

"Geçmişten ders al, anı yaşa, geleceğe dair umutların olsun. En önemlisi sorgulamaktan sakın vazgeçme..."

Albert Einstein