Anasından maaş alan devlet büyümez

• Evet KKTC çocuk değil. Şimdi burada KKTC’ye de hakaret etmeyelim. KKTC çocuk değil ise o zaman dilenci bir genç. Ee ben şimdi devletime dilenci demek istemem o nedenle çocuk diyorum. Zira bu 38 yaşındaki büyümüş çocuğun halen ay sonu maaşını Ankara hükümeti ödüyor.
• Sonuç olarak, umarım kendi ayaklarımızın üzerinde durur ve Türkiye’ye muhtaç olmayız. Temennim can-ı gönülden budur. Ama ya menfaatlerimiz, onlardan nasıl vazgeçeceğiz?

Başbakan Faiz Sucuoğlu bir açıklama yaptı. "KKTC artık bir çocuk değil, 38 yaşında diye ve ekledi artık kendi ayakları üzerinde durabilmeli" dedi.

Son derece doğru bir değerlendirme yaptı Başbakan. Zamanında Mustafa Akıncı bu açıklamayı yaptığında Akıncı’yı herkes yiyip yutmuştu. Neyse konjonktür farklıydı o zaman diyelim ama Akıncı’nın da söylediği Sucuoğlu’nun da söylediği tam anlamıyla doğru.

Doğru olmasına doğru ama ben açık ve net bir şey söyleyip bu kadar şımarık, asi ve utanmaz büyüyen bir çocuktan hiçbir şey olmaz bunu da başbakan Sucuoğlu yazsın bir yana.

Kendi kendimizi dövmeye yer aramıyorum.

MENFAAT ZEHİRİ İŞLEDİ KANIMIZA

UBP tek başına iktidar falan gelmez ama elbette ki birinci parti çıkacak. Peki neden? İşte ara başlığa yazdım. Menfaat Kıbrıs Türk halkının kanına işlemiştir. Bu memlekette de en büyük menfaat partisi UBP olduğuna göre evet UBP iyi bir oy ile seçimleri göğüsleyecek.

Aslında Başbakan Sucuoğlu da bunu iyi bildiği için tek başına iktidar diyor. Burada Başbakanın yapması gereken menfaat düzenini yıkıp düzgün bir devlet anlayışı kurmaktır. Geçtiğimiz hafta bende konuktu ve bunu için çalışacağını söyledi ve radikal kararlar da alacağını söyledi, hatta herkes hazır olsun artık her şey değişecek dedi.

İşte bu dediklerini yapabilirse Faiz Bey bu çocuk o zaman büyümüş olur. Yoksa 40 sene daha büyümez.

ANASINDAN MAAŞ ALAN DEVLET BÜYÜMEZ

Dediğim gibi Başbakanın açıklamalarına sonuna kadar katılırım. Gerçi şu iki devlet açıklamaları biraz Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan kopyalanmış gibi oldu ama neyse girmeyelim şimdi oraya.

Evet KKTC çocuk değil. Şimdi burada KKTC’ye de hakaret etmeyelim. KKTC çocuk değil ise o zaman dilenci bir genç. Ee ben şimdi devletime dilenci demek istemem o nedenle çocuk diyorum. Zira bu 38 yaşındaki büyümüş çocuğun halen ay sonu maaşını Ankara hükümeti ödüyor.

Hadi diyelim yol, su, ilaç hastane normal destek olsun. Türkiye Cumhuriyeti bu yardımları onlarca ülkeye yapıyor ama yok da maaş desteği. Bakın Türkiye’den para gelmese kasım maaşları ödenmeyecek, aralık da öyle 13. De öyle ve emin olun bu devam eder gider.

İşte Başbakan Sucuoğlu bu bağımlılığı ortadan kaldırmanın yollarını bulacak. Bir takım açıklamaları var ama bu nasıl olacak nasıl şekillenecek bunu da seçimlerden sonra bekleyip göreceğiz. Nereden bakarsanız bakın en az iki yıl bir süresi olacak birçok şeyi hayata geçirmek için.

AK PARTİ DÜŞMANLIĞI ÜLKEDE VE UBP’DE YAYGIN

Bu son derece yanlış. AK Parti’nin politikalarını hiçbirimiz benimsemek zorunda değiliz ancak bizim ülkemizde bu politikalara karşı bir ilginç bir dik duruş var. Hala anlamış değilim anlamayacağım da. AK Parti başka bir ülkenin partisi bizi ne ilgilendirir. Değil mi?

Ee ilgilendiriyor. Çünkü KKTC üzerinde etkin. Tamam etkin olmasın. Toplasın tası tarağı gitsin buradan. Yolu da suyu da ilacı da maaşı da hastaneyi de biz yapalım. Hadi gelin böyle yapalım.

Yahu yazının başında değindim menfaat zehiri işledi kanımıza. İlginç bir millet olduk çıktık piyasaya. Hem bas git diyoruz hem de bakacan mecbursun diyoruz. Ee kimse kusura bakmasın bu da utanmazlık oluyor.

Haaa Ankara düşmanlığı yapanlarında kapı arkasında Ankara ilke dirsek temasında olduklarını bilmiyoruz sanmasınlar. Daha açık yazarım utanırlar.

Biat kültürünü asla benimsemedim benimsemem de. Kıbrıs’ta ideal olan çözüm şekli de federasyondur. Başka çözümün de olması mümkün değildir. Bunu her zaman yazar savunurum. İki devletlilik geçici bir savunma politikasıdır. Federasyon olmuyor iki devletli olsun o zaman.

Rumların zerre kadar aklı olsa devleti paylaşmayı kabul eder çözüm yaparlar ama onlarda da akıl yok, o nedenle 40 yıl daha bu iş böyle gider.

Sonuç olarak, umarım kendi ayaklarımızın üzerinde durur ve Türkiye’ye muhtaç olmayız. Temennim canı gönülden budur.

Ama ya menfaatlerimiz, onlardan nasıl vazgeçeceğiz?

***

Günün Sözü

"Bir erkeğin yumruğundan daha serttir bir kadının son sözü: Çünkü biri dişlerini döker, diğeri düşlerini..."

William Butle