Haklıyız ama alacağımız yok...

Yayın Tarihi: 14/03/22 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Türkiye Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’la zoraki ayarlanan bir sabah kahvaltısı ve sonrasında herşey çok güzel mesajları. Sanırım pek öyle olmadı. En azından benim duyduklarım öyle. En azından bir fotoğraf olsun paylaşabilirlerdi ama paylaşılmadı.

Başbakan Faiz Sucuoğlu her şey yolunda anlamlı bir açıklama yaptı. Bu açıklama da gereksizdi aslında ama yapıldı. Herşey yolunda mı değil mi onu da Mart sonunda hep birlikte öğreneceğiz.

Hafta sonu yoğun yağan kar herkesin havasını biraz değiştirdi. Değiştirdi değişmesine ama ciddi anlamda düşen hava sıcaklığına fahiş miktarda yükselen elektrik fiyatlarına karşın yine de klimaları ateşledi. El mahkum dediklerinden, inceldiği yerden kopsun hesabı, battı balık yan gider hesabı. Insanların başka çaresi mi vardı ? Bir de Antalya Diplomasi forumu vardı. Başta Cumhurbaşkanı, kabine değişikliği sonrası hükümet ve muhalefet parti başkanları katıldı. Açıklananlara bakarsanız çok verimki geçmiş.

Cumhurbaşkanı açısından eminim öyledir ama hükümet açısından pek öyle olmadı diye duydum. Türkiye Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’la zoraki ayarlanan bir sabah kahvaltısı ve sonrasında herşey çok güzel mesajları. Sanırım pek öyle olmadı. En azından benim duyduklarım öyle. En azından bir fotoğraf olsun paylaşabilirlerdi ama paylaşılmadı. Paylaşılmaması gerekirdi de ondan, hatta bu konuda açıklama da yapılmaması lazım gelirdi ama Başbakan Faiz Sucuoğlu herşey yolunda anlamlı bir açıklama yaptı. Bu açıklama da gereksizdi aslında ama yapıldı.

Herşey yolunda mı değil mi onu da mart sonunda hep birlikte öğreneceğiz.

 Geçtiğimiz hafta hayvancıların eylemi vardı. Ilk bakışta sürekli eylem yapan insanlar topluluğu olarak görürüz ama öyle değil. Uğradıkları haksızlığa en örgütlü tepki verel ve alacağını bir şekilde koparmayı başaran ender örgütlerden biridir. Hayvancıların yüksek girdiler ve ağır elektrik zammı karşısında örgütlü şekilde ortaya koydukları tepkiyi baş kaldırıyı diğer sendikalar ve sivil toplum örgütleri de yapmalı.

Tarım Bakanı Dursun Oğuz bile “hayvancılar eylemlerinde haklıdır” demek durumunda kaldığı haklı bir baş kaldırıdır bu.

Hayvancı haklı, çiftçi haklı, fakir fukara da haklı ama alacakları yok eski Kıbrıslı deyimiyle.

Bizler haklı olan ama alacağı olmayan ve hükümetlerden sadece mazeret duyduğumuz bir toplum olmaktan vazgeçmediğimiz sürece topluma dayatılan her türlü zammı “ne yapalım dünya böyle dünya batmış biz ne yapalım” savunmasıyla göz ardı etmememiz gerekiyor.,

Hükümete sorarsanız aynen yazdığım mazereti dinlersiniz; “Rum tarafı bizden daha pahalı” sanki biz Türk tarafı ayda 1500 avro maaş alıyormuşuz gibi.

Evet doğrudur tüm hayvansal ürünler, hububat, akaryakıt ve elektrik dünyanın birçok yerinde pahalı oldu. Ancak dünyanın birçok yerinde Hükümetler bu yükü halkla, üreticiyle paylaşıyor.

Halbu ki bizde Hükümet ağır zamlar yaparak “yapacak başka çaremiz yok son noktadayız” diyerek geçiştiriyor.

Hükümete bakarsanız tüm yükü yurttaş üstlenecek. Çareyi fakirler bulacak, çözümün meyvesini de hükümet bu ay sonu da maaş ödeyebilmenin haklı gururunu ve sevincini yaşayacak.

TEPKİ TOPLUMSAL HALE GELMELİ

Sendikaları da yeterli bulmuyorum. Sıradan açıklamalarla tepki veriyorlar. Halbu ki tüm örgütlü sendikalar kitlesini de arkasına alarak meydanları doldurmaları ve eylem yapmaları gerekmez miydi bu kadar zamma rağmen.

Gelin görün ki her biri açıklama yapmakla yetiniyorlar. Toplumsal tepkiler verilmediği sürece Hükümet her zaman haklı bir mazeret sunacaktır size ve siz söylene söylene bu mazereti kabul edeceksiniz.

MARKETLER YAĞMA YERİNE DÖNDÜ

Ansızdan bir haber yayılıyor. Yağ kalmayacak. Hoppa hemen herkes markete koşuyor ve ikişer ikişer yağ satin alıyor insanlar. Darken fiyatlar yukarı çıkıyor. Ansızdan akaryakıtın pahalı olacağını duyuyorsunuz, hemen herkes benzincilere doluşuyor. Arabası yarım olsa bile dolduruyor ve bazen bu haberler asparagus da çıkabiliyor. Sahi tüpçülerden ses yok yakında onlarda pahalı edecektir.

Gıda fiyatları zaten fahiş. İnsanlar çok küçük bir market alış verişine 300-500 lira ödemek zorunda kalıyor.

Bu durum sürdürülebilir değil. Gelin görün ki herkes söylenmekle kalıyor.

Muhalefet sürekli açıklama yapıyor, sendikalar sürekli açıklama yapıyor ama bu tepkiler sokağa yansımıyor.

Hal böyle de olunca hükümet diyor ki “üç gün söverler sonra seslerini keserler” aynen öyle de oluyor.

Dünyada ciddi ekonomik sıkıntıların olduğu doğru ama birçok ülkede Devlet yurttaşın yanında duruyor ve destek veriyor. Biz de bu yok. Neden yok çünkü koskoca maliye yıllardır istihdam edilen memurun maaşını bulmaya çalışmakla geçiriyor gününü.

Çoğu zamanda bulamıyor ve borçlanıyor. Her zaman yazıyorum fiyat istikrar fonu. Bu fon ciddi anlamda boş verilmiş ve kötü gün için para biriktirilmemiş. Bundan dolayı devlet hiçbir şeye ama hiçbir şeye müdahale edemiyor.

Bir ülke düşünün ki serbest piyasa ekonomisine bu kadar teslim olsun.

Ne olacak gibi ne sürdürülebilir gibi.

Bu nereye kadar böyle gidecek. Vatandaş aman pahalı olmadan cebindeki son parayla bir de aha alış veriş yapmanın peşine düşüyor.

Sonuç her zamankinden çok haklıyız ve fakat bu hakkı ne arayacak bir yapı var ülkede ne bu hakkı vermeye niyeti olan bir sistem..

********************

Günün Sözü

Seveceksen ölçülü sev ki sevgin uzun sürsün; çok hızlı giden de çok yavaş giden gibi geç varır hedefe.

Shakespeare

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları