Ankara’yla ilişkiler düzeltilmeli...

• Başbakan Faiz Sucuoğlu ne yapar nasıl yapar bilemiyorum ama Ankara Hükümetinden ivedi olarak ek kaynak talep etmeli ve almalı. Alabilmenin bir yolunu bulmalı. Ne yazık ki iki hükümet arasında ilişki düzeyi son derece düşük. Bu ilişkilerin tekrardan canlanması ve iyileştirilmesi lazım ki bu zor zamanlar Ankara’dan gelecek ek desteklerle aşılsın. Başka türlü bu dar boğazdan çıkılamaz. Keşke zamanında kabine konusunda kurnazlık yapılmasaydı. Bakın nelere mal oldu.

Oldukça sancılı bir ay geride kaldı ve başka bir sancılı aya girdik. Memur maaşları ben yazımı kaleme alırken henüz ödenmemişti. Bugüne kalacak öyle anlıyoruz. En azından sorup soruşturdum emin olmak için henüz ödenilmediğini öğrendim. Bugün oldukça geniş katılımlı grev ve eylem gerçekleşiyor. Son derece haklı bir eylem bunu peşinen söylemek lazım. Hükümet kurulduğu günden bugüne zamların ardı arkası kesilmediği gibi temel tüketim maddeleri, gıda ürünleri korkunç zamlandı. Başbakan Faiz Sucuoğlu her ne kadar marketleri gezip denetim yapacağım dediysede bu gerçekleşmedi. Marketi zaten Ticaret Dairesinin gezip denetlemesi gerekiyor. Onlarda güya denetim yapıyorlarmış, ne duyduk ne gördük.

Anlayacağınız kötü başladı ve kötü devam ediyor. Bugünkü eylemin temel gerekçesi zamlar ve bir önemli konusu daha var Maliye Bakanı Sunat Atun’un hayat pahalılığını donduracağı söylemi ki bu aşamada son derece tehlikeli bir söylem. Hükümetin böyle bir şeyi değil zikretmek düşünmemesi bile lazım. Başta elektrik fiyatları olmak üzere birçok emtianın zamlandığını göz önünde bulundurursak hayat pahalılığı dengeyi sağlayacak en önemli unsurlardan biri durumunda.

HÜKÜMETİN KAYNAK SIKINTISI DEVAM EDECEK

Gözler mali protokolün imzalanmasına bakıyor ama henüz ortada bir imza durumu yok. Olacak deniliyor, haftaya bu konuda gelişmeler olacağını duydum ancak imzalansa bile hemen bazı paralar serbest kalır mı o da ayrı konu. Hükümetin aylık yaklaşık 700 milyon geliri var. Maaşların tamamen ödenmesi için gerekli olan para ise yaklaşık olarak 850 milyon lira. Bu da demek oluyor ki hükümet her ay sonu 100-150 milyon lira gibi ek bir kaynağa ihtiyaç duyuyor ama gelin görün ki bu kaynak yok. Bulunamıyor.

Hükümet her ay sonu borçlanma ihalesine çıkıyor ama gerekli parayı toplayamıyor ve böyle de olunca maaş ödeme sıkıntısı doğuyor. Takdir edersiniz ki maaş ödeyemeyen hükümet istifa etmek zorunda kalır. Yani maaş sıkıntısını hükümet bir şekilde çözmesi lazım. İşte pervasızca yapılan zamların bir gerekçesi de bu. 

ÖZEL SEKTÖR MAHVOLDU

Devlet memurlarının yine durumları nispeten daha iyi. Bir memur ortalama bir özel sektör çalışanının iki katı maaş alıyor. Bir gerçek var ki memurun aldığı maaşlarla çark dönüyor memlekette. Ama gelin görün ki özel sektör çalışanı sayıca daha fazla. Memurda özel sektör çalışanı da aynı marketten aynı fiyatlara alışveriş yapıyor. Altı bin lira maaşla artık kimsenin geçinmesi söz konusu değil. Hele hele birkaç gün sonra gelecek elektrik faturalarını göz önünde bulundurduğumuzda asıl isyan o zaman çıkacak. Birçok çalışanın gelecek elektrik faturalarını ödeyebileceğini hiç zannetmiyorum.

En önemlisi de bu zamlar KIB-TEK batmasın diye yapıldı ama tahsilat yeteri kadar yapılamadığında işte o zaman KIB-TEK batma tehlikesi yaşayacak çünkü kimse birkaç bin lira elektrik faturası ödeyemez ve ödemeyecek de hep birlikte göreceğiz.

ANKARA’DAN EK KAYNAK ŞART

Başbakan Faiz Sucuoğlu ne yapar nasıl yapar bilemiyorum ama Ankara Hükümetinden ivedi olarak ek kaynak talep etmeli ve almalı. Alabilmenin bir yolunu bulmalı. Ne yazık ki iki hükümet arasından ilişki düzeyi son derece düşük. Bu ilişkilerin tekrardan canlanması ve iyileştirilmesi lazım ki bu zor zamanlar Ankara’dan gelecek ek desteklerle aşılsın. Başka türlü bu dar boğazdan çıkılamaz. Hükümet borçlanma kabileyitini kaybetmiş durumda ve bir süre daha böyle gidecek. İç borç gelmiş dayanmış beş milyara. Bu durum kesinlikle sürdürülebilir değil ve çare Ankara’dadır.

Keşke zamanında kabine konusunda kurnazlık yapılmasaydı. Bakın nelere mal oldu.

***************

Günün Sözü

"Memleket bir kurtlar sofrasına döndü mü, isyan haktır."

Attila İlhan