Boş tencere, iktidar devirir
Cuma günkü oldukça kalabalık var oluş mitingi beni yıllar öncesine Annan Planı dönemine götürdü bir anda. Anna Planı dönemindeki eylemlerde halk artık değişim istiyordu. Tanınmamışlıktan kurtulmak dünyalı olmak istiyordu. Gelin görün ki Annan Planı’na kocaman bir evet diyen halk Rum halkının kocaman bir hayırı ile yenik düşmüştü. Rum yönetiminin Kıbrıslı Türklere verdiği kimlik ve pasaportlarla dünyalı olabilmişti Kıbrıslı Türkler, çözümle değil. Kıbrıslı Türkler bir pasaportla dünyalı olabilme eziyetine katlanmak durumunda kalmışlardı.
Dedim ya çok benzer bir eylem vardı Cuma günü Başbakanlık önünde. Binlerce yurttaş alıp başını giden ve Hükümet tarafından durdurulmayan zamları protesto etti.
Devamı gelmeli bu tür eylemlerin. Cuma gününden sonraki gün Cumartesi günü Hükümet Bakanlar kurulunu topladı. Sonrasında Başbakan Sucuoğlu bir basin açıklması yaptı ve işverene çalışan başına 500 lira destek müjdesi açıkladı. Hükümetin yapabileceği bu kadardı. Başbakan bakanlar kurulunda alınan 3-4 kararı açıklarken halktan sabır ve mühdet istedi. 36 günlük hükümetiz ve savaşlardan pandemiden dolayı artan fiyatlarla boğuşuyoruz diyebildi.
Yaklaşık 20 dakikalık bir açıklama yaptı, bir kısmı tekrardan ibaretti ve sıkıntısı her halinden belliydi, yüzünden okunuyordu.
Iddia ya göre yakın çevresine “böyle giderse istifa ederim” bile dediğini işittim. Ne kadar doğru bilmiyorum ama bildiğim birşey var ki Ankara Hükümeti şu sıralar Sucuoğlu Hükümetine karşı sırtını dönmüş durumda.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile KKTC’nin iç sıkıntılaını konuşabiliyor ama Başbakan konuşamıyorsa burada ciddi bir sıkıntı var demektir.
Hem de öyle bir sıkıntı var ki zorla veya zoraki Dışişleri Bakanı yapılan Ertuğruloğlu üzerinden Lefkoşa’ya bir tür mesaj verildi ; “bak senin istemediğin adamla görüşüyorum ama seninle görüşmüyorum” der gibi bir durum çıktı ortaya.
ÇÖZÜM ANKARADADIR
Geçtiğimiz gün yazdım yine yazıyorum ; çözüm Ankaradadır. Ankara ile bir süre önce kopan bağları tekrardan bağlamak gerekiyor. Bunu yapmak Başbakan Faiz Sucuoğlu’na düşer. Başbakan ne yapıp yapıp arayı tekrardan ısıtması lazım. Bu zor süreçte Ankara Hükümetinin maddi desteği olmaksızın ödeme sorunlarını aşmanın hiçbir çaresi yoktur.
Hükümetin aylık yerel gelirlerinin miktarı da oranı da belli ; 700 milyon lira. Her ay 100-150 milyon ekside olan bir hükümet var karşımızda. Her ay borçlanma ihtiyacı hasıl olan ancak borçlanma yetisini artık kaybettiği için çeşitli kalemlerde birikmiş olan paraları kullanmak zorunda kalan bir hükümet görüntüsü var.
Elbette bu sürdürülebilir değil, sürdürülebilir olmayan bir durum en sonunda istifayı getirecektir ki bu çok uzun süre sonra değil yakın zamanda Başbakanın karşılacağı bir seçenek durumuna gelebilir.
HÜKÜMET İSTİFANIN EŞİĞİNE GELEBİLİR
Birkaç ay sonra hükümet istifanın eşiğine gelirse bu yalnızca Faiz beyin aleyhine olmaz, keza Ankara Hükümetinin de aleyhine olur. Perde gerisinde planlanan ya da tasarlanan nedir bilemeyiz ama vatandaş sokağa indiyse ve örgütlü bir duruş sergiliyorsa ilerleyen süreçte bu gösteriler Ankara aleyhine de dönebilir. Işte bu nedenle çok da uzamadan Lefkoşa-Ankara arasındaki soğukluk giderilmeli ve tekrardan yakın diyalog sürecine girilmeli. Bunun bir şekilde yolu bulunmalı.
Daha düne kadar Cumhurbaşkanı Ersin Tatar arabulucuk görevini üstleniyordu. Yine üstlenmeli. Başka arabulucular olduğunu da duyuyoruz, tüm arabulucular kullanılmalı.
Aksi takdirde Nisan sonu tekrar bir maaş krizi, mayıs sonu başka darken Hükümetin istifası gündeme gelecektir. Bu kaçınılmaz sondur.
Bu hafta mali protokolün imzalanması bekleniyor, bekleniyor beklenmesine de Türkiye henüz buna hazır mı işte orası muamma.
Süleyman Demirel’in dediği gibi boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur..
Sorunları çözmek için aceleci olmak lazım.
******************
Günün Sözü
"Hiçbir ordu, vakti gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir."
Victor Hugo
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.