Memleketin anası ağladı... Kavga başka...

Akademisyen Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam ile ilk kez bir canlı yayın yaptık. Güzel ve dolu bir program oldu. Klasik gündemden gidecek olursanız her Allahın günü hükümeti yazmamız gerekiyor; halbuki toplumun genelinde gerçekten de bir bunalım var. Hayat o kadar bir pahalı ki insanlar geçimlerini sağlamak için gerçekten zorlanıyorlar. Açıkçası hükümet ne olmuş, kim hükümeti kuruyor kim başbakan oluyormuş bu birazda belli tabakanın gündemi. Yani bir başka deyişle karnı tok olan tabakanın gündemi. Karnı aç olan, geçinmekte zorlanan insanların gündeminde asıl gündemmiş gibi gözüken hükümet kurma çalışmaları yok. Deyim yerindeyse memleketin anası ağladı ama gelin görün ki kavga başka. İlerleyen günlerde kabinede kimler olacak diye bir yazı kaleme alıp okunma rekoru kıracağım şüphesiz; aslında bunun hiçbir önemi yok ama belli bir zümre işte kabineyle ilgileniyor, UBP Parti meclisinden nasıl bir karar çıkacak buna bakıyor. Kabine listeleri havada uçuşuyor. Burası Monaco Prensliği ya ne olmasa...

Evet Özsağlam’a dönecek olursak; dediğim gibi ilk kez konuk aldım kendisini. Değerli bir adam. Ülkedeki sahte sorunların içinde boğulmak yerine dünya gündemini yakından takip ediyor. Tabii dünya gündemini konuştuk ve bunun olası KKTC etkilerini de değerlendirdik. Öte yandan şu an yaşanan sorunları da değerlendirmesini istedim. Uzun uzun konuştuk.

Söyleşinin detaylarını paylaşıyorum sizinle...

Yakın coğrafyada olanların ülkeyi derinden etkilendiğinin altını çizen Özsağlam, “Artık uzak coğrafyada olanlar da bizi etkiliyor” dedi.

Toplumsal bir kriz yaşandığını belirten Özsağlam, alım gücünün azaldığını, Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte tahıl ürünleriyle akaryakıtın arttığını söyledi. Son 5 ayda Faiz Sucuoğlu’nun 3 kez hükümeti kurma görevi aldığını belirterek, “Siyasette liyakate önem veren bir yaklaşımımız yok” dedi.

Muhittin Tolga Özsağlam: Siyasette liyakate önem veren bir yaklaşımımız yok

Ünal Üstel’in PM onayı alarak hükümeti kuracağını ifade eden Özsağlam, Sucuoğlu’nun ekonomik danışmanının olmadığını, en büyük sıkıntının ekonomide olduğunu ve bunun danışmanı olmadığı ifade etti.

Erhürman döneminde mali işlerde uzman bir müsteşarın olduğuunu hatırlatan Özsağlam, “O dönem döviz krizi olmadı, Türkiye’nin katkısı olmadı; savunma bütçesi de KKTC tarafından oluşturuldu ve sel felaketi oldu.” dedi.

Sucuoğlu’nun sterlini 12 TL’ye sabitleneceği yönündeki açıklamasını hatırlatan Özsağlam, bu açıklamayı hala daha anlamadığını dile getirerek, Sucuoğlu’nun paylaşımcı bir siyasal karakteri olmadığını söyledi.

“MEŞRULUK KRİZİ YAŞANIYOR”

Partinin genel başkanının Sucuoğlu, diğer tarafta ise Ünal Üstel olacağını belirten Özsağlam, “Gönüllülük yok. Sucuoğlu’nun siyasal anlamda yanlışlarını eleştirdik; ama kendi partisinde yüzde 60 oy aldı” şeklinde konuştu.

Yaşananların meşruluk krizi olduğunu ve parti içinde huzursuzluk olacağını ifade eden Özsağlam, Ersin Tatar’ın başbakanlık döneminde Ünal Üstel’i görevden aldığını, Cumhurbaşkanlığı döneminde ise görev verdiğini kaydetti.

“BÖYLE BİR DÜNYA HİÇBİR YERDE YOK”

Ukrayna-Rusya savaşıyla ilgili de sözler sarf eden Özsağlam, krizin boyutunun 2003’te başladığına işaret etti. Özsağlam, “Devletler arası siyasette ekonomi bağımlılığınız varsa ‘benim içişlerime karışma olamaz’ Bir taraftan bütçe açığını kapatmak için para alacaksınız, bir taraftan da bana karışma diyeceksiniz. Böyle  bir dünya hiçbir yerde yok” şeklinde konuştu.

Özsağlam, 2013 sonundan itibaren bir savaş başladığını Ukrayna’da Rusya konuşmanın yasaklandığını, Donbass’ta insanların ayaklandığını ve Ukrayna ordusu ile neo nazi gruplarının ise silahla saldırdığını anlattı.

“ZELENSKİY, NEO NAZİLERLE İŞ BİRLİĞİ YAPIYOR”

Donbass’ta son 8 yıldır sürekli çatışma olduğunu dile getiren Özsağlam, Donbass ve Lugansk diye iki cumhuriyet ilan edildiğini, cumhuriyetlerinin ilanı sonra iki Minsk anlaşmasının imzalandığını söyledi.

Adem-i merkeziyetçilik bir yaklaşım olması konusunda anlaşma imzaladığını; ancak bunun uygulanmadığına işaret eden Özsağlam, Volodimir Zelenski’nin neo nazilerle iş birliği yaptığını, Ukraynlı oligardın para desteği sağladığını da anlattı.

Rusya’nın sadece batıyla sorunu olmadığını söyleyen Özsağlam, Nato ve Rusya arasında 1997’de ortak konsey oluşturulduğunu sürecin durdurulduğunu, Rusya’nın istenmediğini, çevresinin ise istendiğini kaydetti. Özsağlam, Rusya’nın Kırımı halk oylamasıyla aldığını da ifade etti.

“TÜRKİYE, RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA DOĞRU POLİTİKA İZLİYOR”

Türkiye’nin izlediği politikayı doğru değerlendirdiğini belirten Muhittin Tolga Özsağlam, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin önemine de değindi.

Kıbrıs’ın güneyindeki turizm örgütlerinin Rus turistlerin olmaması nedeniyle AB’ye tepki gösterdiğini kaydeden Özsağlam, Kıbrıs’ın kuzeyinde yerleşik yaşayan Rusların gelip gelmeyeceğiyle ilgili çalışma yapılıp yapılmadığını sordu.

“ÇALIŞMA YAPILDI MI?”

Turizmde Rusya’nın Türkiye için önemli bir destinasyon olduğuna vurgu yapan Özsağlam, “Türkiye’den gelen uçaklarla Ruslar buraya geliyor. Sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağının ölçülmesi gerekir. Bu ölçüm var mı? Yaklaşık 10 bin kadar Rus’un KKTC’de yaşadığı biliniyor. Ne kadarı geldiğine dair çalışma yapıldı mı?” ifadelerini kullandı.

***

Günün Sözü

"İnsan, ancak onu düşünen hiç kimse kalmadığı zaman gerçekten ölür."

Bertolt Brecht