Ankara zirvesi ve kendine yetebilmek

Yayın Tarihi: 01/06/22 07:00
okuma süresi: 6 dak.

En nihayet Ankara hükümeti ile uyumlu çalışabilecek bir hükümetimiz var. Şimdilik her şey yolunda gidiyor. İyi başlandı umarım iyi devam eder. Başbakan Ünal Üstel hükümet ortaklarıyla birlikte Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile bir araya geldi. Duyduğumuza göre özellikle spor alanlarında bazı önemli gelişmeler yaşanacak ama elbette ki her iki hükümetinde ortak konusu Ekonomik Protokolün başarıyla uygulanması. Türkiye’nin istekleri ve beklentileri ortada. Birincisi samimiyet ve dürüstlük, ikincisi ve önemlisi gereken çabanın sarf edilmesi. Bu bağlamda Üstel hükümetinin sorumluluğu büyük. Faiz Sucuoğlu ile de aynı ahenkle başlamış ancak arkası kötü gelmişti.

Aslında bizim hükümetin ev ödevi son derece basit. Protokolün %100 hayata geçmesini beklemek zaten pek mümkün değil ancak yapılması gereken önemli ev ödevleri var. Bir kere hükümet hantal yapısından çıkıp iş yapan bir yapıya bürünmesi gerekiyor. Meclisin tatile girecek olması kötü ancak Meclisi olağanüstü toplamak gerektiğinde de bunun yapılmasına herhangi bir engel yok ki Başbakan Üstel gerekli olması halinde bazı yasaların hayat bulması için meclisi olağanüstü toplayabileceklerini birçok özel sohbette paylaşmıştı.

KENDİ KENDİNE YETEBİLME

Bildiğiniz gibi hükümetin en büyük derdi her ay sonu ödenmesi gereken maaşlar. Maaşların ödenebilmesi için her ay 850 milyon lira gerekiyor. Şu an için hükümetin manevra kabiliyeti var. Geçtiğimiz ay 1,2 milyara yakın bir para toplandı. Daha önce de yazmıştık. Bazı girdilerin döviz üzerinden olması ve dövizde yaşanan yükseliş hazinenin kasasını beklenenin de ötesinde doldurdu. Sigortalar maaş ödeme noktasında sıkıntılıydı ki 30 milyon borçlanılarak maaşlar sorunsuz ödenebildi. Türkiye’nin bizim hükümetten en büyük beklentisi kendi kendine yetebilecek düzeye gelmesidir. Bunun için en önemli etkenlerden biri de pervasızca memur istihdamından kaçınmak geliyor. Çünkü yapılan memur istihdamları kamu maliyesinin şişmesini ve maaş ödeyemez noktaya gelmesine neden oluyor.

Protokolün uygulanması çok ciddi para akışı sağlamayacak belki ama yine hazineye artı olması açısından sıcak para girdisi yaşanacak. Protokoldeki paralar ağırlıklı olarak yol, hastane ve külliye yapımına gidecek. Bir kısmı savunma giderlerine ödenecek ve bir kısmı da reformlara bağlı olarak hazineye düşecek. Hazineye düşecek sıcak parayı küçümsememek lazım.

HAYAT PAHALILIĞI NE OLACAK?

Küçümsememek lazım diyorum çünkü hükümeti bekleyen önemli bir sorun var. O da haziran ya da temmuz ayında yaklaşık % 40’ı bulacak bir hayat pahalılığının maaşlara yansıtılması ve elbette ki yıl sonu ödenecek 13. maaşlar. Türkiye’nin hayat pahalılığının verilmesi ya da 13. maaşların ödenmesine koyduğu bir engel yok. Herkes var sanıyor. Hatta ekonomik protokolde bu konuyla ilgili maddeler olduğu da iddia edilmişti. Protokolün yayınlanmasıyla böyle maddeler olmadığı da görülmüş oldu. Önceki mali protokolde de yoktu. Ankara hükümetinin tavrı bu konularda açık. Paranız varsa ödeyin diyor. Aşırı pahalılaşan hayattan dolayı hükümet haziran ayında hayat pahalılığı vermek zorunda. Hatta asgari ücretin yeniden belirlenmesi dahi gündeme gelecek.

İşte bu bağlamda hükümetin hem yerel gelirlerini artırması hem de protokolü hayata geçirmesi lazım ki önümüzdeki aylarca doğacak ekstra maliye yükünü karşılayabilsin.

FİYAT İSTİKRAR FONU VE ZAMLAR

Bir kere özellikle akaryakıttaki zamlar ciddi cep yakıyor. Hükümet fahiş akaryakıt zammını sadece bir hafta sübvanseye edebildi. Fiyat İstikrar Fonu'nun desteklenmesi ve burada para biriktirilmesi gerekiyor. Dünyanın her yerinde akaryakıt pahalıdır diyerek böyle bir mazeretin arkasına saklanılamaz. Akaryakıtın aşırı pahalı olması demek elektrik fiyatlarının da artması demek ve bu artışlar zincirleme kaza gibi her türlü ekonomik emtiaya yansıyacaktır. Fiyat İstikrar Fonu'nda paranız olursa bunun üstesinden gelebilirsiniz. Kaldı ki fonda para olduğu da iddia ediliyor. Her şey bu kadar zamlanırken hayat pahalılığının verilmemesi kabul edilebilir bir durum değil. Hatta asgari ücretinde yeniden belirlenmesi gerekecek.

Dünyada zam var kıtlık var diyerek bu mazeretin arkasına saklanmak yerine hükümet bazı sorumlulukları ve fedakarlıkları üstlenmek durumunda aksi takdirde kısa bir süre sonra kimsenin bu piyasa fiyatlarına dayanabilecek gücü kalmaz.

Hükümet şimdilik iyi başladı umarım ilişkiler zarar görmeden sağlıklı bir şekilde ilerler. Yapılacak işler ortadadır. Gerekli olan cesarettir. Mesele aslında bu kadar basit...

***

Günün Sözü

"Ayağının altındaki kaldırım taşları gibi her şey sağır, her şey cansızdır onun için."

Dostoyevski - Suç ve Ceza

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları