En nihayet bu da oldu...

Yayın Tarihi: 16/08/22 07:00
okuma süresi: 5 dak.

En nihayet bu da oldu. Rum kardeşlerimiz! Metehan sınırına yakın yerlerden ev kiralamaya başladılar. Ekonomi ne milliyet ne din ne de politik çıkarları dinlemiyor. Nerede ucuzsa gidip orayı buluyor ve satın alıyor. Bir zamanlar Türk kardeşlerimizden rahatsızdı bu toplum. 'Karasakallar doldu memlekette' diye bazen açıktan bazen de sessiz bir şekilde isyan ederdi Kıbrıslı Türkler; şu an benzin istasyonlarında üçüncü dünya insanları çalışıyor. Evlerin bahçesini artık Pakistanlılar ya da siyahiler temizliyor. İnşaat sektörü de aynı; usta Türk çalışanlar kesinlikle üçüncü dünya ülkelerinden insanlar.

Eskiden evler Türkiye’den gelen öğrencilere kiralanırdı sonra onların yerini siyahiler aldı. Binlerce kiralık boş ev var. Kimse evini artık siyahilere kiralamak istemiyor. Haksız da sayılmazlar. Kiminle konuşsam boş kalsın daha iyi diyor. Kim derdi devran dönecek ve artık evleri rumlara kiralamak durumunda kalacağız. Lefkoşa’nın dört bir tarafında artık Rum plakalı araçlar dolaşıyor. En azından ben çok Rum plakalı araç görüyorum. Marketler, restoranlar özellikle off-licence dediğimiz küçük marketlerden sigara ve içki satın alıyorlar.

Yine özellikle pahalı restoranların iki tür müşterisi var; Rumlar ve siyahiler. Rumlara ucuz geliyor siyahilerde illegal yollardan para kazanan ancak patron konumunda olanlar.

EKONOMİK KRİZ Mİ VAR DEDİNİZ?

Geçtiğimiz gün bir meslektaşımla restoranların doluluğunu konuşuyoruz. Full dolu hem de. Bazı restoranlar var ki müşterileri Kıbrıslı Türkler. Nasıl dedim hem para yok hem de restoranlar dolu. Üstelik yemek fiyatları da hayli yüksek. Ucuz restoranda kalması. Ortalama bir restorana 150-250 civarında kişi başı ödeme yapıyorsunuz. Eğer lüks bir restoranda giderseniz kişi başı 500 lirayı gözden çıkarmanız lazım. Nasıl olur sence diye sordum; ilginç bir değerlendirme yaptı. “İnsanlar artık maaşlarını çekinmeden yemeye içmeye harcıyor” dedi.

“Şu anki maaşlarla araba değiştirebiliyor musun? Hayır. Ev alabilme taksit ödeyebilme şansın var mı? Bununda cevabı hayır. İşte bu nedenle insanlar aldığı maaşı çekinmeden yarının kaygısını duymadan harcıyor” dedi.

İlginç ve üzerine kafa yorulması gereken bir durum. Başka bir açıklaması olabilir mi diye düşündüm. Hayat inanılmaz pahalı oldu. Marketler, eczaneler ve restoranlar inanılmaz pahalı ancak buna rağmen marketler halen dolup taşıyor. Eczanelerde kuyruk var ve en önemlisi restoranlar ağzına kadar dolu. Dediğim gibi ortalama bir restoran da iki kişi su içinde 500 lirayı ödüyor, ödemeye de devam ediyorlar.

Demek ki yurttaş yarınında bir şey yapamayacağını bildiği için parasını korkmadan harcıyor.

Aksi takdirde bu kadar pahalılığın olduğu bir ülkede herkesin bütçe kısıp para biriktirmesi gerekmez miydi?

Biriktiremediği için harcıyor hem de hunharca.

Özellikle maaşlarda zamlanınca yarınını göremeyen vatandaş kazandığı paranın keyfini çıkarmaya yöneldi.

SUNİ BİR EKONOMİ AMA ÇARKLAR DÖNÜYOR

Evet ekonominin çarkları dönüyor hem de fırıldak gibi. Maaşlar zamlandı, her yer ve her şey inanılmaz pahalı oldu ama insanlar korkmadan paralarını harcıyorlar. Bir tür öğrenilmiş çaresizlik diyebiliriz buna. Herkes zamlara sövse de kabullendi. Akaryakıt pahalı olmuş, marketler aşırı pahalı olmuş, elektrikler aşırı pahalı olmuş. Hiçbir ekonomik tedbir yok ama hiç yok; onun yerine bu pahalılığa yetişebilmek için maaş artışı var. Bir tür battı balık yan gider mantığı yerleşti yurttaşın bilinç altına. Elektrik faturaları birkaç bin lirada gelse ekonomi yapmaya gitmiyor. Ölçülü alışveriş yapmadığı gibi para artırabilecekken paralarını harcamayı tercih ediyorlar.

KKTC değişti, değişiyor. Yakında Rumlar ev satın almaya da başlayacak. Bir taraftan Kıbrıs sorunu nasıl çözülür diye birileri tartışmaya devam etsin. Ekonomik çıkarlar sorunu çoktan çözmeye başladı. Ekonomik çıkarlar her şeyin çaresine bakıyor. Bugün kiracı olan Rumlar yarın ev sahibi de olacak.

Yadırgadığım ya da karşı olduğum için yazmıyorum bunları. Sadece olacak olanları yazıyorum. Nasıl ki Türkiye, Rum yönetimini tanımamasına rağmen Gümrük Birliği'nde olduğu için ticaret yapıyorsa ve bunu yadırgayamıyoruz, Rumların KKTC’ye yerleşmelerini de yadırgamayacağız.

Ekonomi değişecek ve daha nelere şahit olacağız durun bakalım. Bildiğim bir şey var; bizim adımıza her şey çok ama çok kötü gidiyor…

**************

Günün Sözü

"Bilmek acı çekmektir ve bildik..."

Pablo Neruda

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.