Adıyaman çaresizliği...

Kelime anlamıyla tam bir trajedi yaşanıyor. Deprem sonrası devam eden arama kurtarma çalışmaları olabildiğince hızlı gidiyor ama son derece yavaş giden yerlerde var. İşte o yavaş giden işlerin yavaş gittiği yerin adı Adıyaman. İsias Oteli'nde dün sabah itibarıyla arama kurtarama işlemleri başladı ve devam ediyor. Çocuklarımızın maç için gittiği ve deprem faciasını yaşadığı yer. Neredeyse iki gün oldu ama tek bir haber yok. Gelen bilgilere göre çıkarılan cenazeler var Allah'tan rahmet diliyorum ama çok şükür ki çocuklarımıza ait değil çıkarılanlar. Umudumuzu koruyoruz. Halen bir haber yok. Aileler perişan. Herkeste bir küçücük umut. Çocuklarına sağ salim ulaşma umudu.

Türkiye’de kış fena bastırdı. Birçok iline kar yağıyor. Enkaz altında kalanların donma tehlikesi çok yüksek. Tüm canlı yayınlarda hipotermi diye bahsediyor uzmanlar. Bu ne zor eziyettir dostlar. Her gün ve gün boyu İsias Oteli'ni konuşuyoruz arkadaşlarla. Kağıt gibi yıkılan bir otel binası. Altında kalan onlarca insan. Sağ mı ölü mü kimse bilmiyor. Adıyaman’da koşullar son derece kötü devlet eli doğru düzgün ulaşamamış bir bölge. Adıyaman’ı bilen kiminle konuşsak gelişme anlamında geri kalmış, devlet yatırımları tam olarak ulaşmamış bir yer olduğu söyleniyor. Gönderilen yardımlar ancak Adıyaman’ın yolları kapanmamışsa ulaşabileceği bir yer. Deprem sonrasında elektrik ve su yok, telefonlar çalışmıyor, çekmiyor. Yiyecek sıkıntısı var. Anlayacağınız tam bir çaresizlik. Çaresizlik içinde bir yer.

Hükümet tarafından ayarlanan uçakla Adıyaman’a giden aileler enkazdan taş atıyorlar elleriyle. Iş aracı gerekiyor, iş aracı yok. Küçük bir vinç bulmuşlar, büyük vinç gerekiyor. Plaka şeklinde yıkılan otelin taş duvarlarını kaldırabilmek için.

Arama kurtarama ekibi enkaz altından gelecek tek bir sese odaklanmış durumda. Gelin görün ki enkazın altından ses gelmiyor. Her geçen dakika umutlar biraz daha tükeniyor. Çocuklarını kurtarmak amacıyla Adıyaman’a giden ailelerin yaşamış olduğu psikolojiyi düşünemiyorum bile. Tam bir çaresizlik.

Gün içerisinde Başbakanlık açıklamalar yapıyor. Başbakan Ünal Üstel üzgün bir ses tonuyla ekiplerimiz orada henüz bir haber alamadıklarını bildiriyor. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ofisinden aramadığı yardım istemediği bir yer kalmıyor.

Adıyaman’daki İsais Oteli'nin enkazının bir an önce kaldırılması için iş araçları bulunmaya çalışılıyor. Rica minnet iki iş aracının enkaza gönderildiğini öğreniyoruz. Gelin görün ki hepsi bu kadar.

Bu yazı Çarşamba günü yayınlanacak Salı gecesi birilerini bulurlar mı, birileri kurtarılır mı bilmiyoruz. Gece karanlık ve hava bir o kadar soğuk. Kötü koşullarda kazılar ve aramalar devam edecek.

Yazımı kaleme alırken olay mahalini düşünüyorum. Enkaz altında kalan çocuklarımızı düşünüyorum. İnsanın hasta olası gelir. Zira bu dayanılacak gibi bir durum değil.

Umarız KKTC’den giden arama kurtarma ekibine AFAD’dan da gerekli destek gelir ve bir an önce çocuklarımız kurtarılır. İki gün önce gerçekleşen depremin üzerinden uzun saatler geçti. Bir umut çocuklar yetişkinlerden daha dayanıklıdır diye bir umut.

Adıyaman’daki çaresizlik, zor şartlarda devam eden arama kurtarma çalışmaları, ailelerin perişanlığı ve yaşanan ağır dram.

Allah herkese evladını bağışlasın...

***************

Günün Sözü

"Her ölüm erken ölümdür."

Cemal Süreya