Çok ayıp...

Haftalar sonra yağmur yağdı, güzel de yağdı ve olanlar oldu. Namık Kemal Lisesi’ne ve Cumhuriyet Lisesi’ne kurulan çadırları su bastı.

Öğrenciler eğitimden mahrum kaldı. Cumhuriyet Lisesi çadırlarının zeminleri su doldu. Nasıl oldu da Namık Kemal Lisesi etkilenmedi tuhaf ama illaki etkilenmiştir. Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun “Ülkenin gerçeği bu yüzleşeceksiniz, yüzleşeceğiz” açıklaması ne kadar çaresiz olduğunun bir göstergesiydi. Nazım beyden daha farklı bir açıklama beklerdim, açıkçası bu açıklama olmamış. 21. yüzyılda ortada deprem yok, okul binasına çadır kuruyorsunuz ve sanki yokluk zamanındaymışız gibi o çadırları da su basıyor ve bu şartlarda yüzlerce öğrenci eğitim almaya çalışıyor. Daha havalar sıcak soğuk da değil. Bir de soğuk olsa hem yağmurda hem soğukta çocuklar ders görecek.

Sormak lazım geliyor çadırdan başka çare yok muydu. Örneğin Namık Kemal Lisesi’ndeki öğrenciler Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin dersliklerinde eğitim alamazlar mıydı? Sabahtan öğlene kadar olan üniversite dersleri öğleden sonraya aktarılır ve bu çocuklar DAÜ’nün bazı sınıflarına aktarılabilirdi. Bunun yerine çadırlar kuruldu ve başka bir doğa afetinden nasibini aldı. Devlet çocuklarına çok ayıp etmiş oldu, bir de bakanın açıklamaları tuz biber ekmiş oldu yaşananlara.

Meteorolojiye göre bu hafta boyunca yağmur bekleniyor. Peki ne olacak şimdi? Bu çocuklar yağmur altında çadırların içinde ıslanarak ya da su içinde kalarak mı eğitimlerine devam edecekler. Bakanlık daha düzgün bir çözüm bulmalı. İfade ettiğim gibi Doğu Akdeniz Üniversitesi bu konuda önemli bir çıkış yolu olabilir. Üniversitenin kampüsleri kullanılabilir.

Şaka gibi bir durumla karşı karşıyayız.

RAPORLAR NE OLACAK ?

Öte yandan başka bir kriz daha var. Kıbrıs Türk Mimar Mühendisler Odası Birliği, hükümetle ilişkilerini askıya aldı. KTMMOB, hükümetin sözünü tutmayarak “İmar (Değişiklik) Yasa Tasarısı” ve “KTMMOB Değişiklik Yasa Önerisi”ni geri çekmediğini, her iki yasa değişiklik önerisi geri çekilene kadar hükümetin çalışma davetlerine katılmama kararı alındığını açıkladı. Haklılarda. Hükümet bu konuda söz vermişti ve bu sözü tutmayınca birlik de haklı olarak ilişkilerini askıya aldı. Birlik 150 mühendisiyle hiçbir karşılık beklemeden okulların hasar tespitini yapmış ve hükümetin kurduğu Deprem Komitesi’ne sundu. Bu raporla ilgili henüz hiçbir şey açıklanmadı. Hangi okulun durumu nedir bilmiyoruz. Okul binalarının yüzde 84’ü 1974 öncesine ait okul binaları ve hepsi gerçek anlamda çok eski ve yıpranmış durumda. Hükümet tüm bu okulların tadilatını çatlasa yapamaz. Ne böyle bir bütçe var ne böyle bir imkan var. Daha da önemlisi şu an için böyle uygunluk zamanı da yok.

Tadilatların yapılabilmesi için hem kaynağa ihtiyaç var hem de yeterli zamana ihtiyaç var. Hükümet okulların tatil olmasını beklemek zorunda. Hadi diyelim yaz aylarına kadar beklenildi. Söz konusu bu 3-4 aylık zamanda belirli bir bütçeye ulaşılması gerekiyor ki aciliyeti olanlardan hükümet başlayabilsin.

Şu an için acı olan ne biliyor musunuz? Hükümet eli kolu bağlı oturuyor. Klişe açıklamaların dışında hiçbir şey yapılmıyor. Her gün gazete manşetlerinde gördüğümüz tek bir şey var “İsias davasının takipçisi olacağız” başka da bir açıklama görmüyorsunuz. Filanca okulumuzun tadilatına başlıyoruz, rapor yayınlandı şu kadar okul sıkıntıda, filanca zaman tadilatlara başlayacağız, şu kadar bütçe gerekiyor bu lazım olan bütçeyi filanca yerlerden karşılayacağız merak etmeyin rahat olun tarzında bir açıklama yapılması gerekiyor. Gelin görün ki hiç kimse böyle bir açıklama yapmıyor.

Hükümet okullara çadır kurdu, o çadırları da su bastı. Alın size 21. yüzyılda eğitim. Çok ayıp hem de çok.

*********************

 Günün Sözü

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular, yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular, bıraksam korkudan gözleri sislenir, ne kadınlar sevdim zaten yoktular, böyle bir sevmek görülmemiştir.

Attila İlhan