"Taş" yerinden oynamasın diye!

"Taş" yerinden oynamasın diye!

 Yasalar, kurallar, kurulan düzen, bütün bu işleyiş...

Kimin için, kimden yana?

"Taş" tan yana...

*

Kurgulanan siyasetin, tartışmaların temelinde,

İnsanın kendini, doğayı ve dünyayı,

Anlama ve açıklama kaygısı hiç yok!

"Taş" tan yana her şey...

 *

Gerçekten “var” olan sadece bir "taş" ...

Bütün şeylerin ölçüsü,

Ezeli-ebedi, değişmez...

Diyalektik olarak kavranması mümkün değil!

"Taş" işte...

*

Kur’ân da taşla insan arasında ilişki kurar...

"Taş olmak" deyimi,

İnsanın düşeceği  kötü bir felaket durumunu,

Bir "belayı" tasvir eder...

"Allah hepimizi cezalandırdı ‘taş’a döndürdü" denir...

Taşın eli kolu bağlıdır çünkü...

*

Bugün "taş" olmayı bir pozisyon olarak mütalâa edip,

Toplumsal refleks haline getirenler,

Farkındalığa, yeteneğe ve donanıma karşı,

Muazzam bir diktatorya örgütlemişler;

Ve kendilerinden olmayanları sandıkta yenmişlerdir...

*

Artık onlar gibi düşünmeyenlere ve onlardan yana olmayanlara da, 

"Çifte standartlı" insanların yükselişine,

Güvensizlik ortamını ranta dönüştüren "yasal yağmacıların" yaratılmasına,

Ahbap-Çavuş çemberi içinde kalan ümmete dağıtım yapmayı seyretmek,

Tanıklık etmek kaldı!

*

Sırtı taş dolu çuval yüküyle bir toplum,

Daha ne kadar ayakta durabilecekti ki?

Velhasıl,

Çöktü!..

Çökünce de tekrar doğrulmak kolay mı?

 *

Beklemeyin...

Artık bunlar hata yapmaz, yapamaz, yalnız da kalmaz!

Hata yapamaz, çünkü kararları kendileri değil başka bir güç verir…

Yalnız kalmazlar, çünkü birileri hep ziyaretlerine gelir, öve-öve biteremez!

Yaptıkları yanlışların cezasını da kendileri değil, o güç öder…

*

Kısacası:

Artık pastayla yetinmeyenler pastaneyi de,

Kamuoyunu yeniden yaratacak koşulları da ellerine aldı...

*

Çünkü yasalar, kurallar, kurulan düzen, bütün bu işleyiş...

"Taş" tan yana...