Sol, "eski"nin ötesinde olmalıdır

Yayın Tarihi: 13/12/21 05:00
okuma süresi: 4 dak.

Her toplumun kendini ve dünyayı tanımak için anlattığı büyük bir öyküsü vardır.
Bu öykü de savaş, barış, fikir, akıl, üretim, sanat, mantık ve muhakemelerin kazandırdığı bir muktesebattan çıkar...
Ve bu öykü, toplumun normatif biçim verici değerlerini, yani “gerçeğini” dile getirir.
Hedefler, umutlar ve beklentiler de işte bu öyküden beslenir ve desteklenir...

Kısacası bir toplum genleriyle değil, ileriye aktarılmak amacıyla seçilmiş olan geçmişini yaşatarak varlığını sürdürür ve yokolmadan yaşar...
"Geçmiş" dediğimiz bellek işte tam da budur...

“Eski”den “Yeni”nin mecazlanmaya ihtiyacı var!

Bir yerlerden farklı anlamlar çıkarılmaya ihtiyacı var!
Çünkü sol değişim istiyorsa,

bir anlamda,

dağdakinin gelip bağda söz hakkı elde etmesi solun hoşuna gitmiyorsa;


Sol, "ötede" olmalıdır...
Neyin ötesinde?

Eskinin.

Eski düzenin.

Statükonun...



Artık bu ülkede hükümet edecek olan bir solun,

eskiyi aşan ve değişime zorlayan düşünce ve davranış şemalarını,

kendi referansı olarak sunması gerekiyor...

Kıbrıs Türk Toplumunu “var etme”nin en iyi yolu ,


Onu ileriye taşıyacak "yeni" koşulları keşfetmektir...
Ama korktuğumuz bir şey var:

Öğrenmek!


Acıyı,
Parasızlığı,
Yalnızlığı,
Üzüntüyü öğrenmek...

İşte bu yüzdendir ki,

seçim sandıklarında "yeni" aranırken yine "eski" bulunur!

Çünkü "eski" bu coğrafyada iradeyi şekillendiriyor!
Ürettiği "katmadeğerin" taşıyıcısı ve uygulayıcısıdır “eski”…
Oysa ki Kıbrıslı Türkleri “var etme”nin yolu eskiyi yeniden bulmaktan geçmiyor!

O yüzden bırakmak gerekiyor eskiyi...

Bakın!
Kendi inançlarıyla yüzyıllarca bu ülkede varlıklarını sürdüren,

farklı inançlarla birlikte hoşgörüyle yaşayan bu topluma,

sözde "kamu yararı" ilkesiyle bugün ne aktarılmaya çalışılıyor?
Köktencilik!

Eski" bulundu mu yine?

Bulundu...
"Yeni" Batı’nın laik ve liberal değerlerine karşılık köktenci değerler!
Neden?
Kendi gruplarının değerlerini benimseterek,

yapay bir özgüven kazandırma çabası gereği..

Kısacası merkez Sol hüviyetini belirleyecek olan;
“Bu şekilde statüko ortamında mı yaşayalım,
Ortadoğu'lu mu olalım,
Yoksa Avrupa ülkelerine mi yaklaşalım” sorunsalıdır...

Eğer Sol’a göre uluslararası düzenin temeli denge değil evrensel hukuksa,
Kıbrıs’ta yeniden hükümete gelecek olan Sol,

"Evrensel hukuku ve insani değerleri" yerleştiren bir paradigmanın temsiliyetini mutlaka üstlenmelidir…
İlkeli bir barışsever politikayı ve ahlâki değerleri,

jeopolitik gerçekçilik ve güvenlik marjları yerine koymalıdır…

Unutmayalım:

Ne idi AB ideali?
"Yeni" bir modernleşme hareketiydi!
Avrupa, "Avrupalı" insanı yeniden inşa ederken büyük bir iddia ortaya koymuştu:
“Avrupalı” insanın değerlerinin temeli vahiy değildi, etnisite değildi;
İnsani değerler ve akıldı...
Bugün cereyan eden Avrupa bütünleşmesi de,

"dört özgürlük" adı verilen malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermeyenin,

üye devletler arasında özgür biçimde dolaşmasıdır...

Ve AB’nin yürüdüğü yol Avrupa Birleşik Devletleri yoludur...

Kısacası, Kıbrıs’ta Sol’un yürüyeceği yol:

40 yılı aşkın bir süreden beri söylediğimiz gibi,

iki kurucudan biri olarak iki bölgeli Federal Kıbrıs’ın kurulması,

ve onun siyasi eşit bir kanadı olma yoludur…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR yazıları