Kurgulanmış bir sistem ve gerçekleri inkârcılık rejimi

Yanınızdakilere size yüzmeyi öğreteceğim,
böylelikle karşı kıyının keşfini yaşayacaksınız diye gelirseniz,
onlara bu beceriyi kazandırmalısınız.

Karşı kıyıya gitmek yerine,
insanların kıyıda kalıp manzarayı seyretmesini önermenin,
Yeni şeyler keşfetmenin yerine geçemeyeceği,
ve yüzerek karşıya geçmekle bir tutulamayacağı aşikardır...

Dolayısıyla siz eğer yüzme bilmiyorsanız,
Ne kendiniz yüzersiniz ne de insanlara yüzme öğretip onları yüzdürebilirsiniz...
Hal böyleyse, size ve yönettiğiniz insanlara tüm denizler ve denizlerin sunduğu sınırsız olanaklar da kapalı demektir…
Sadece manzara seyretmekle kalınacak demektir!

Deniz manzarasında yüzülür mü?

Yüzülmez...

Yüzülmediği, yüzülmedikçe de karşı kıyıya geçilmediği için,

kendi öz yeteneğinizle oralara gidemeyecek,

sizi birilerinin götürmesini bekleyeceksiniz...

************
Şu anda siyasetin üzerinde yükseldiği zemin bu…
Köşe taşları yapay, herşey yapay…
Siyasi gerçekliklerin ötesinde kurgulanarak kurulmuş olup,

bir nevi "toplumu kandırma" esasına dayanan,
"sahte ve sanal bir zemin"...

Ancak meseleyi "siyasetçilerin verdikleri sözleri tutmamalarında" görmek,

ve problemlerin "sözünü tutacak politikacıların bulunmasıyla aşılacağını" düşünmek,

bu sanallığın sadece bir parçasıdır.

Asıl mesele siyasetçinin "sözünü tutması-tutmaması" değil.
Gelin adını koyalım:

"Sanallığın" egemen olduğu bu ülkede takiye yaparak "oyun oynamak",

geleceği kurmanın ruhunu zehirlemiştir…
Sorun siyasetin temel yapı problemidir.
Bu problem de sanallıktadır...
Sanal bir zeminde "mış gibi" hayatlar yaşanmasındadır...

Bu yapıyı inkâr etmek, düzenli yapısal sorunlar üretiyor.
İnkârcılık rejimi,

bölgedeki federal çözümün, yani birlikte yaşamanın temellerini de düzenli olarak zehirlemektedir.

Artık "mış gibi" hayatlar kurmakla gidilecek pek yer de kalmadı.

Allah aşkına, "mış gibi" sözde politikalar üzerine bir toplum ve yarınlar kurulabilir mi?..

Kıbrıs Türk Toplumu "mış gibi yaşam" üzerine kurulmuş siyaset zemininde oyun oynamaktan vazgeçmeyi başarmak zorundadır.