EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Siddiga Aba, bu kurlar dokuz doğurur!

Yayın Tarihi: 07/12/20 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Kasım sonu enflasyon oranı %16.08 oldu. Dövizdeki kurlardaki bu yılın aralık ayı başına göre artış oranları, geçen 2019 yılı sonuna göre dolarda %31, euroda  %42 ve sterlin de ise % 35 civarlarında olmuştur. Cari açık, bütçe açığı, faiz, enflasyon, cds primleri, yabancı yatırımcıların ülkeye girişleri, dış borçlar, döviz rezervleri, ülke notu veren derecelendirme kuruluşları ve jeopolitik riskler tümü dövizi etkileyen sebeplerdir. Faiz silahı bunlarla beraber hareket edecek bir enstrümandır. Faiz kararının ardından TCMB politika faizi %15 olmuştu ve kısa süreli dövizde bir gerileme olmuş ve tekrardan yükselişe geçen döviz dalgalanmaya devam etmişti. TCMB faiz koridorları gecelik borç alma ve borç verme oranları, geç likidite penceresi oranları da arka planda çalışmaktadır. Esas gecelik ve haftalık faiz oranları yani ortalama faiz maliyeti oranı olan faiz, zaten %15 seviyesine çok yakındı ve bundan dolayı yapılan artış ile aslında piyasada kullanılan faizin aynisi verilmiş oldu. Bakacak olursanız beklenen faizdi, yani piyasada zaten arkada bu faizin adı vardı. Daha sonrasında ise sadeleştirme yapılık tek bir faiz oranı oluşturuldu. Bu faiz kararı sürecinden sonra Türkiye’de ise kasım enflasyonu %14.03’ü yakalamış ve yine politika faizine yakın bir orana gelmiştir. Böylece yine enflasyon ile faizler arasındaki fark kapanmaya doğru yol almaya devam ederek, faizin bir anda yetersiz kaldığı ortaya çıkmıştır.

Türkiye için yabancı yatırımcılar bu sistem içerisinde büyük önem taşımaktadır. Dünyada artık tüm ülkelerde yabancı yatırımcı vardır. Çin dünya devi ama %50’si yabancı yatırımcıdır. İngiltere’de ise yine ayni senaryo  %50’si Rus ve Arapların elinde olan bir ülkedir. Heathrow havalimanının %20’si ve British Airways’in %20’si Arap sermayesidir.  Zengin ülkeler Sudi Arabistan ve Katar gibi ülkeler özellikle petrol zengini ülkeler fazla paralarını yurtdışında yatırım yaparak değerlendirmektedirler. Hatırlayacaksınız büyük bir futbol takımı bile almışlardı.

Yabancı yatırımcılar geldikleri ülkeye yatırım yaparlar; dolaylı ve doğrudan yatırımlar ile ayni zamanda işsizliği önleyerek istihdamı da sağlamaktadırlar. Ülkeye döviz girişleri yani sıcak para girişlerinin olması ile kurlarda düşüşler gözlemlenecektir. Az olan değerlidir mantığı çalışmaktadır. Bollaşan döviz Türk lirasının değerlenmesini sağlayarak, kurlardaki düşüşü ortaya çıkarmaktadır. Yüksek faiz, üretimi kısıtlar, işsizlik oranlarını artırır ve ekonomik büyümeyi düşürür. Ondan dolayı faizlerdeki artış ülkeler için çok da kabul edilebilir bir çözüm değildir.

Dünyada negatif faize doğru yolculuk devam ediyor. %0 ve negatif yönlü faizler ile üretin diyorlar, pandemiden dolayı ortaya çıkan daralmaları aşalım diyorlar. 3. Çeyrekte Avrupa Bölgesi’nde %12.7 büyüme oranı geldi. Ayrıca Türkiye de %6.7 büyüme oranı açıkladı. İhracattaki artış ile kurlardaki yükselişten dolayı dünyadaki diğer ülkelere ucuz mal satışlarının gerçekleşmesinden dolayı da avantajı kullanarak bu rakamlara ulaşıldığı aşikârdır.

Dünyada artık teknoloji ve üretim ile endüstri 5.0 yakalanacaktır. Bunun için yatırımlar gerekmektedir. Kıbrıs’ta artık yeni kuşaktaki nesiller ile yeni fikirlerle beraber yatırımların teşviki yapılmalıdır. Dünyada bazı telefon üreten şirketlerin marka değeri,  ülkelerin GSYH’sinden daha yüksektir. 100 yıllık bir şirket dönümlerce fabrikalar, 6 aylık stok tutmayan bir şirkete teslim olmuş durumdadır. Artık her şey değişti.  Artık ülke olarak bizlerde yatırım ve teknolojiye gereken önemi vermeliyiz. Siddiga abanın torunlarının da ayni sistemde gitmemesi için mutlaka yeni reformlar ve sistemsel değişiklikler yapmalıyız. Ekonomi için dış yatırımcıların baktığı en büyük etken güvendir. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı süreçleri tam randımanlı çalıştığı sürece ülkeye yatırıma gelmektedirler. 2021 yılı da sıkıntılı geçecek gibi görülüyor. Ülkemizde bu yıl %25 daralma öngörüleri vardır. Turizm, inşaat sektörü ve yükseköğrenimdeki büyük kayıplar ekonomimize darbe vurmaktadır. Fiyatlardaki artışlar ile de daralan ekonomimiz için de seneye yani 2021 yılında da büyük can suyu kredi desteklerinin yapılması şart olacaktır.

Son olarak Siddiga aba, eğer yarına güvenirse, yarından umutluysa parasını harcar yoksa harcamalarını azaltır ve ekonomiye yani piyasaya likit parasını vermez. Reel sektörde ayni, gelecekte malını satabilecekse yatırım yapar, fabrikalar kurar ve istihdam yaratır. Ondan dolayı geleceğe güvenle bakabilecek ortam gelmeden süreçler çok da aydınlık olmayacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları