EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Gelecek yıllarda yapay zekânın ekonomiye olan katkısı ne olur?

Yayın Tarihi: 07/12/21 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Yapay zekâ ekonomi için şüphesiz en tartışmalı konuların başında gelmektedir. Yapay zekâ insanlık için bir risk olabileceği gibi, kimileri için de büyük fırsatlar için pencere açacağı yönünde düşünülmektedir. Ama kesin olan bir şey var ki o da küresel ekonomi için yapay zekânın trilyon dolar olarak katkı sağlayacağıdır. Pricewaterhouse Coopers (PwC) tarafından hazırlanan araştırmada, küresel gayrisafi milli hasıla 2030 yılında yapay zekaya dayalı teknolojiler sayesinde %14 artması beklenmektedir. Yapay zekâ teknolojileri küresel ekonomiye Çin ve Hindistan'ın şu anki toplam ekonomik büyüklüğünden ortalama olarak 13.3 trilyon dolardan daha fazla katkı sağlayacağı yönündedir. Yapay zekânın, ekonomiler için en büyük ticari fırsat oluşturabileceğine işaret edilen araştırmaya göre, 2030 yılına kadar yapay zekâdan elde edilecek tüm ekonomik kazançların yaklaşık 15.7 trilyon doların yarısından fazlasının verimlilik artışından, kalanının da yapay zekâya dayalı ürünlere tüketicilerin taleplerindeki artışlardan kaynaklanacağı beklenmektedir.

Yapay zekâ her sektör için aynı oranda etki göstermeyecektir ve kullanımı değişkenlik gösterecektir. Teknolojik gelişmelere bakıldığı zaman olumlu olarak etkileyeceği sektörler sağlık hizmetleri, otomotiv, finansal hizmetler, ulaşım ve lojistik, iletişim, eğlence, perakende ve enerji sektörleri olması beklenmektedir. Yüksek kapasiteli bilgisayar ağları ve bulut bilişimin de gelişimi ile yapay zekâ ve oluşturulacak olan algoritmaları ile günümüzde çeşitli iş alanlarında kullanılmaktadır. Bu tür akıllı sistemler yıllarca birçok iş alanına otomasyon getirecektir. Bunun sonucu olarak yeni iş alanları yaratılması ve ortaya çıkması ile ekonominin ilerlemesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu yaklaşımlar endüstri 4.0 ve 5.0. ile birlikte hareket ederken, bu teknolojileri kullanan fabrikalar, işletmelere ve siber fiziksel kurum ve kuruluşlar gelişim göstereceklerdir. Bunun aksine bu teknolojilerden uzakta yaşayan ve gelişim gösteremeyen reel sektörde bulunan şirketler ayak uyduramadıkları için bir şekilde zamanla yok olacaklardır. Peki, yapay zekâ çalışanlara zarar verecek mi? yapay zekâ, makine öğrenimi de dâhil olmak üzere bilgisayarların, maruz kaldıkları verilere dayalı yeni beceriler ve yetenekler öğrenmesine izin veren bir grup teknolojinin kapsayıcı adıdır.

Yapay zekânın etki alanı gün geçtikçe artıyor ve genişliyor ve böylece insanların gündelik yaptığı işlerine katkı sağlamalarındaki artışı ile aklımıza fabrikada işçi olarak çalışan insanların yerini alacaklar mı? sorusu ister istemez gelmektedir. İnsansız fabrikalar mı? geliyor. Londra merkezli bir düşünce kuruluşu olan reform, yapay zekânın 2030 yılında İngiltere'de binlerce kişinin işini devralacağını gözler önüne seren raporunu yayınladı. Rapora göre önümüzdeki 15 yıl içinde sadece İngiltere'de 250 bin kişinin işinden olabileceğini gösteriyor.

Robotik gelişmelerin artması ile özellikle üretimde daha az işçi ile daha fazla üretim yapılması mümkün kılınacağı için yapay zekâ tartışmasız iş gücünün yerini alacaktır. Bu tarz işler genellikle düzenli ve tekrarlanabilen işlerden oluşan görevler için söz konu olacaktır. Bu da zaten düşük maaşlı çalışan ve az yetenek gerektiren işlerde çalışan işçileri kapsayan çalışmalardan oluşmaktadır. Yapay zekâ makineleri yani mavi yakalılar, zamanla beyaz yakalıların da işlerini yapabilecektir. Kaslarımızın ve beyinlerimizin dijital hale gelmesi ile bunlar mümkün olabilecektir. Yapay zekânın, yatırım tavsiyesi, kişiselleştirilmiş tıp, akıllı bina, enerji yönetimi, nakliye, lojistik, mühendislik ve muhasebe gibi büyük veri alanlarında büyük etkisi olacağı gelecek yıllarda çok hissedilecektir. Bankacılık sektörü için ilerleyen yıllarda kasasız, kâğıtsız ve kesintisiz bir bankacılık geleceğinde, otomasyon ve yapay zekâya karşı birçok bankacılık işlemlerinin kaybolacağı varsayılmaktadır. Bir yandan yapay zekânın iş gücünü ele alacağı korkusu söz konusu iken, öte yandan üst düzey becerilere sahip kişiler için yeni kariyer fırsatları yaratacağı düşünülüyor.

Yapay zekâ, ezbere işleri ortadan kaldırarak ve genel verimliliği arttırarak daha fazla servet ve daha iyi iş yaratır. Kamusal politikaların, özellikle de yeniden eğitme programlarının, işlerinden alıkonulmuş işçileri diğer işler için hazırlayarak artan otomasyonun olumsuz etkileri azaltılabilir. Yani, işten çıkarılan işçiler yeniden eğitime başlar ve özel sektör liderleri onları ekonomiye geri kazandırmak için geçiş altyapısı oluşturur. İnovasyon, toplumu daha zengin ve daha iyi hale getirmenin tek sürdürülebilir yoludur. Yenilik, sürekli olarak daha fazla üretkenliğe, yani toplumun daha az ile daha fazla üretim yapabilmesine ve yeni iş ve hizmetler için artan bir talebe yol açar. Geçmişte de teknolojilerin hep insan işlerinin yerini aldığını ama istihdamda olumsuz bir gelişme olmadığını görüyoruz. Çünkü daha önce olmayan yeni meslekler için yeni roller de eş zamanlı olarak ortaya çıkmıştır. Yapay zekâ için de benzer bir senaryo söz konusudur. Bu nedenle iş gücünün geleceği, yaratıcı ve geniş bir zihin çerçevesi ile düşünülmelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları