EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Enflasyon yükselince hayatımızda neler düşer?

Yayın Tarihi: 10/01/22 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Pahalılık ve zamların devamı geliyor. Türkiye’de yılık TÜFE enflasyon %36,08 olurken, ÜFE ise %79,89 oldu. Arasındaki fark üretim maliyetlerin ne kadar arttığını gösterirken maliyet enflasyonunun aşırı derecede arttığının bir göstergesi aslında. Evet ihracat yapılıyor ama kurlardan dolayı yurtdışına ucuz gözüküyorken, aslında yurtiçinde farklı rüzgarlar esiyor. Alım gücü düştü ve paralelinde talepler de aynı zamanda düşüyor. KKTC’de ise etkisi Türkiye’ye göre daha büyük hali ile…

KKTC’de ise enflasyon oranı aralık ayında %15,16 artış göstererek yılı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) %46,09 ile kapattı. Bunun diğer tarafı olan enflasyonun sonucundan etkilenen faiz kısmı ise tam ters tarafta %14 olarak devam eder iken ortaya çıkan tablo ise Türkiye bacağında %22 negatif reel faiz olarak gerçekleşti. Genellikle banka faiz oranları piyasada ortalaması %23-%30 arasında seyrediyor. Mevcut politika faizini bankalar satın almadı, çünkü piyasada dolarizasyon yani yabancı para mevduatları çok aşırı derecede %67 yabancı para mevduat ve %33 civarı TL mevduat piyasaya hakim ve böyle olunca TL kaynaklar çok değerli durumda ve tüm bunlardan dolayı aylık mevduatlar ile orta ve uzun vadeli kredi kullandırmaları fonlama açısından büyük bir açıklığı yıllardır doğurmaktadır. Kısıtlı kullanımda ise faiz oranları da maliyetler açısından yüksek ve beraberinde yüksek mevduat faizlerini doğururken, kredi faizlerini de yukarı yönlü çekmektedir.

Yapılan faiz indirimleri ile yükselen kurların etkisi olarak Türkiye’de mevcut olan 453 milyar dolar dış borçlar TL karşılık olarak kurlardaki hareketliliklerden dolayı 2,6 milyar TL artmış durumda iken mevcut rezervlerde ise Aralık 2021 sonuna kadar sadece 18 milyar dolar erime olmuştur. Aralık ayı sonuna doğru brüt rezervler 110,9 milyar dolar oldu. Brüt rezervlerde net rezerv 8,5 milyar dolar ve swaplar 64,3 milyar dolar olarak gerçekleşirken swap hariç net rezervler -55,8 milyar olarak gerçekleşmektedir.

Enflasyonda düşüş olamadan faizleri düşürmek ile birlikte risklerde artmaktadır. CDS primlerindeki artışlar şu an 566 olarak gerçekleşmiş durumda. Normal şartlarda 300 puan kabul edilmektedir.

Enflasyondaki bu artışlar devir etkisi ile birlikte ilerleyen dönemlerinde enflasyonunu yaratmaktadır. Piyasada bozulan fiyatlama süreçleri ve dengesizlik, fiyatlama süreçlerini zorlaştırmaktadır. Bu yapısal sorunların devamında sorunlar ve belirsizlikler enflasyonu düşüremeyebilir. Enflasyon beklentileri ise maaş artışları, ücret ve kira artışları, fiyatlama ve değer tespitlerinde ve döviz kurlarındaki duruma göre etkisini gösterir. Enflasyon beklentileri aynı zamanda piyasa faiz beklentilerini de etkilemektedir. Bu tür yapısal enflasyon sorunlarında ise fiyat istikrarı sağlamak için destekleyici ve güven unsuru yaratıcı politikaların yapılması gerekmektedir.

 

Evet gelelim şimdi enflasyonun sonuçlarında ortaya neler çıkacak konusuna biraz değinelim.

  • İlk önce ekonomik güven sorunu ve piyasaya zarar verecektir.
  • Orta ve uzun vadelerde ise ekonomik dalgalanmalar ortaya çıkararak parasal ve ticari hareketlerin yavaşlaması ile ekonomik bozulmaları ortaya çıkaracaktır.
  • Enflasyonist ortamlarda dolarizasyon artış gösterir. Bunu kırmak için ve yerli para biriminin kaynak optimizasyonunu artırmak için faizleri yükseltmek gerekiyor.
  • Fiyat istikrarını oluşturmak için politikalar gerekiyor.
  • Ücretler ve fiyatlar arasındaki makas açılıyor, mal ve hizmet alımı talepleri düşüş gösteriyor. Ekonomik talepler yavaşlıyor.
  • Refah seviyeleri düşüyor, vergi yükü artış gösteriyor ve üreten kesimlerde ekonomik bozulmalar ortaya çıkıyor.
  • Üretim, ticari faaliyetlerdeki ve gelirlerdeki azalmalardan dolayı istihdamlarda düşüş ve işsizlik oranlarında artış, gelir dağılımlarındaki büyük düşüşler ya da tersi büyük artışlar ortaya çıkmaktadır.
  • Piyasadaki azalan talep ile ticarette faaliyetlerin azalması mal ve hizmetlerin azalması ve kapasite düşüşünden dolayı cirolarda düşüşlerin meydana gelmesi süreçleri ortaya çıkmaktadır.

Kısacası yüksek enflasyonun en önemli yarattığı sorun mevcut yerel para birimlerinde aşınmalardır. Sürekli olarak ve kontrol dışı olan süreçlerde aşınan yerel paralarda ekonomik süreçlerde döviz ve döviz cinsinden varlıklara olan talepleri artırdığından dolayı, yerel para birimlerindeki değer kaybı ve belirsizlikler aynı zamanda paranın satın alma gücünü de düşürmektedir.   

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları