EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Sadece maaşlar TL, geriye kalanlar YP!!!

Yayın Tarihi: 15/08/22 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Çok ilginçtir ama gerçek. Maaş ödeme günü TL ödeniyoruz ve ardından para bir anda dağılıyor. Araba Gbp ve Euro, okul Euro, ev kirası Gbp, elektronik ve bazı diğer alımlar Usd v.s. daha çok sayabiliriz tabi ama TL kullanımı neredeyse %20, farkındasınız elbette ama yine altını çizeyim biz döviz odaklı yaşıyoruz. Adada turist olarak habire döviz fiyatları ile mücadele ediyoruz.

Mevduat toplamı haziran 2022 itibari ile 80,962,852 TL olarak gerçekleşirken bunun %20’si TL ve %80’i yabancı para mevduatıdır. Kredi tarafına bakacak olursak 47,035,086TL kredi hacminin %36’sı TL kredi iken, %64’ü ise yabancı paralar ile kullanılan kredi tarafını oluşturmaktadır.

Kullandırılan kredilerin mevduata oranı ise %58 oranında gerçekleşmiştir. Bu oranlar genellikle %70-75 seviyelerindeydi ama mevcut pandemi durumu ve ekonomik süreçler ile kredilerde bir daralma yaşanmış durumda. Bu süreçte bu da normal karşılanabiliyor. Faizler %28-%35 seviyelerinde seyrediyor. Enflasyon oranları malum yüksek %116,56 seviyelerine ulaşmış durumda iken bugün alacağınız bir ürün elbette yarın çok daha pahalı olacaktır. Kısacası “bugün ucuz, yarın pahalı” diye düşünebilirsiniz. İlerleyen dönemlerde özellikle Türkiyedeki seçimlerden sonra faizler yine sabit kalabilir belki bir ümit artış da gelebilir; o belli olmaz ama banka faizleri yukarı yönlü de ayrıca faiz - enflasyon sebebi ile tırmanabilir. Tüm bu süreçlerde temkinli olmakta fayda var.

Ülkemizde ayni Türkiye’de olduğu gibi döviz kıtlığı var. Piyasanın dövize ihtiyacı var. Döviz girişi, sıcak para girişi, yatırımcı, ya da ihracat ile olur. Bunun yanında turizm lazım, diğer yandan ise eğitim önemli rol oynar ki gelen öğrenciler ekonomiye büyük katkı yapar. Tüm bunların iyi takip edilip gerekli politikalar yapılmalıdır. Öğrenci ucuza gelip okuyabilir ama ülkemizde ekonomik sıkıntılardan dolayı oluşan pahalılık, öğrencilerin buradan gitmesini sağlayabilir. Yüksek elektrik fiyatları, yüksek benzin fiyatları, ulaşım sıkıntıları, dışarıdaki restoranlardaki yemek fiyatları gerçekten öğrenci olmakta bu zamanda çok zor. Gerekirse öğrencilere farklı tarifeler uygulanabilir ve onlar için farklı teşvikler yapılabilir.

Dünyadaki enerji krizleri, tedarik zincirlerindeki kırılmalar ve petrol, doğal gaz fiyatlarındaki dalgalanmalardan dolayı her şey ateş pahası olmuş durumda. Genel olarak tüm ülkeler bunlardan nasibini almış durumda. Her yer ayni. Son 30-40 yılın en yüksek enflasyon oranları tüm ülkelerde neredeyse hep ayni senaryolar. Faiz artışları devam edecek gibi görülüyor. Muhtemelen bu yıl da böyle gidecek ve gelecek yıl ortaları dünyada her şey tamam giderse gelişmiş ülkeler için özellikle yavaş yavaş genişletici para politikası ile talep artışlarının sağlanması ve faiz indirimleri gelebilir diye gözlemliyoruz.

Evet, biz TL kullanıyoruz ve herhangi bir para birimimiz yok. Türkiye’ye göre ekonomik olarak daha fazla etkileniyoruz. Kamu reformları yapılmalı ve bu enflasyon muhasebesi için farklı politikalar yapılmalıdır. Belli sektörlere ayakta kalmaları için teşvikler verilmelidir. Maaşlar için yine hayat pahalılığı sıkı takip edilip, herkesin nefes almasını sağlamak elzemdir. Aşırı bir pahalılık var zaten çok net olarak hissediyorsunuz.

Son olaraktan bu devran elbette dönecektir ve o sürece kadar taleplerin kısılması, kıt ekonomik kaynakların etkili yönetilmesi ve ihtiyaçların karşılanması hedeflenmelidir; ta ki tünelin sonundaki ışığa kavuşana kadar. Dünya sürekli olaraktan dönüyor, inmemiz için durmayacağına göre mücadelemize devam etmemiz gerekiyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları