2024 yılına kadar tren gelmeyecek gibi görülüyor!
Amerika Merkez Bankası FED'in faiz oranı merakla bekleniyordu ve geçen hafta beklenen karar açıklanmıştı. Fed politika faizini 75 baz puan artırarak faizi %3.00 - %3.25 bandına yükseltmiş oldu. Fed üst üste beşinci kez faiz artırımına gitti ve mevcut ekonomistler kasım ayında 50 baz puanlık bir artışa daha kesin gözle bakıyorlar. Piyasa beklentisi ağırlıklı olarak 75 baz puanlık artırım gelmesi yönündeydi ancak 100 baz puanlık artırım ihtimali de beklentiler dahilinde olmuştu. Ağustos ayındaki yıllık enflasyonun %8.3 ile beklentiler dahilinde olan %8.1'lik oranı aşması üzerine Fed'in şahin bir duruş sergileyebileceği tahmin ediliyordu. Fed son olaraktan temmuz ayı içerisinde politika faizini 75 baz puan artırmıştı. Genel olarak son 5 toplantıda toplamda 300 baz puanlık artırım kararı almış oldular.
Rusya Merkez Bankası'na bakacak olursak faizi 50 baz puan daha indiren Rusya Merkez Bankası, beklentileri bozmayarak eylül ayındaki toplantısında toplantısında faiz oranını 50 baz puan indirerek %7,5 seviyesine çekti; ki bu da üst üste 6. faiz indirimi olmuş oldu. Rusya Merkez Bankası, bu adım ile bu yıl faiz oranlarında 10 kez değişikliğe gidilmiş oldu.
Diğer taraftan, İngiltere Merkez Bankası (BOE) yine geçen hafta faiz kararını açıkladı. Yapılan eylül toplantısında politika faizini beklentilerle paralel olaraktan 50 baz puan artırarak %2,25’e yükselttiler. Bundan dolayı ise politika faizi 2008’den beri en yüksek seviyeye çıkmış oldu.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) küresel piyasaların odaklandığı faiz kararını geçen hafta içerisinde açıklamıştı. Enflasyonla mücadele kapsamında 75 baz puanlık faiz artışı kararı onlardan da piyasalar ile paralel olarak geldi. Artış kararıyla birlikte ana refinansman oranı %1,25; marjinal borç verme imkanı %1,50 ve mevduat faizi %0,75 seviyesine çıktı.Tarihi faiz artışı kararı alan ECB, önümüzdeki toplantılarda da artışların devam edebileceği sinyali tekrardan verdi. Avrupa Merkez Bankası, ekonominin resesyona girdiğinin sinyallerine rağmen enflasyona “güçle ve gerektiği şekilde” yanıt vereceğini belirtti. "Önümüzdeki birkaç toplantıda da faizleri artırarak talebi daha da azaltmayı ve yüksek enflasyon beklentilerinin kalıcı hale gelmesini engellemeyi amaçlıyoruz." diye açıklamalarda bulundu.
Bir diğer önemli gelişme ise, İsviçre Merkez Bankası negatif faiz dönemini sonlandırdı karar oldu. İsviçre Merkez Bankası (SNB), politika faizini 75 baz puan artırarak %0,50’ye çıkarttı ve 8 yıldır süren negatif faiz dönemine son vermiş oldu. Politika faizinin 75 baz artırılarak -%0,25’ten %0,50’ye çıkarılması ile Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ardından SNB de enflasyon baskısında negatif faiz oranlarından vazgeçen son merkez bankalarından biri olarak tarihe geçti. Yaklaşık 8 yıl boyunca İsviçre'deki politika faiz oranı -%0,75'lik küresel tarihi düşük seviyede kaldıktan sonra, 16 haziranda -%0,25'e yükseltilmişti. SNB’nin açıklamasında, orta vadede fiyat istikrarını sağlamak için daha fazla faiz artırımının gerekli olacağına işaret edildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da geçen hafta faiz kararında Para Politikası Kurulu toplantısı sonrasında politika faizini 100 baz puan indirerek %12'ye çekti. Kurul tarafından yapılan açıklamada büyüme vurgusu ve istihdam kazanımları şu ifadelerle paylaşıldı: "2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gözlemlenmiştir. Temmuz başından bu yana öncü göstergeler zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümede bir yavaşlamaya işaret etmektedir.
"Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler azalan dış talebin etkisiyle iktisadi faaliyette ivme kaybının devam ettiğine işaret etmektedir.
"Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. "TCMB'nin kararı öncesinde dolar/TL kuru aralık 2021’deki tarihi zirvesini geçti ve gün içinde tepkisel olarak 18,40 seviyesini aşmıştı.
Genel olarak tüm ülkeler agresif faiz artışları yapar iken, Türkiye faiz indirimi yaptı.
Daha önceki yazılarımda da dediğim gibi Türkiye büyüme odaklı olarak çalışmalarının karşılığını alarak 2022 yılı ikinci çeyrekte TÜİK'in verilerine göre %7,6 büyüme sağladı ki bu durumda sanayideki büyüme %7,8 olurken, bu performansla sanayinin payı, GSYH'da %29, istihdamda %22 ve ihracatta %95 seviyelerine ulaşmış oldu. Tabiki faizlerdeki düşüşün amacı buydu zaten bunu da açıkça ifade ettiler ve enflasyonu ikinci planda rafa kaldırdılar.
Genel olarak planlanan ise, ucuz kredi faizi, üretimin artmasını amaçlıyor ve ihracatta patlama yapılarak, istikrarlı bir büyüme ve işsizlik oranlarında düşüş ve yurt içine bol bol sıcak para döviz girişi ve cari fazla verip enflasyonu da yok etmek planı var. Uygulanan politika bu yönde gelişiyor ve buna devam ediliyor.
ABD'de Fed’in resesyon sonrası faiz indireceği beklentileri kuvvetleniyor. S&P Global Fed'in ilk faiz indiriminin 2024 yılı üçüncü çeyreğinde geleceğini öngörmekte. S&P Global, Amerika’da 2023’te düşük büyüme oranlı bir yavaşlama öngörürken, Fed’in bu yıl önden yüklemeli olaraktan faiz artışlarına devam edeceğini tahmin ediyor. Yapılan tahminler, yapılacak olan ilk faiz indiriminin 2024 yılı üçüncü çeyrekte geleceği yönünde. Piyasada 2024’te resesyon riskinin hafife alındığını vurgulayan Goldman Sachs stratejistleri ise Fed’in bu dönem daha güvercin politikalara yönelebileceğini öngörmektedir.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.