Hangi olası aday federalci ki?

Yayın Tarihi: 10/12/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bu konuda çok yazacağız.

“Kırklanan” KKTC, Nisan 2020’de beşinci cumhurbaşkanını seçmeye hazırlanıyor…

Kıbrıs’ın “15 Temmuz” sonrası tüm coğrafya ortasında geldiği kritik nokta ardından son BM Danışmanı Eide adayı terk etti ve ardından Kıbrıs Sorunu İsviçre’nin CransMontana kasabasında 2017’de yeni bir siyasi eksene oturdu.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de adayların siyaseten “Federalciler” ile KKTC’ci “Ayrı Devletçiler” arasında cepheleşeceği konuşuluyor.

Yani sözde “tabii eksen” bu.

**

Belli ki hem Sağ’dan hem de Sol’dan ikişer aday çıkacak ve ikinci tur kesinlikle gerçekleşecek.

“Küresel” rüzgâr ile konjonktürü kaybeden Akıncı’nın yeniden aday olup Ada’yı “Erdoğan’dan koruyacak şapka figür” olarak yeniden seçilmek istediği…

Muhtemelen Erhürman olmak kaydıyla CTP’nin de aday çıkarmayı kesinleştirdiği…

UBP’de yeni genel Başkan Tatar’ın da “Başbakanlıkta” parlayan yıldızını sönmeden cilalamak arzusunda olduğu… 

İç siyasette iflas eden Denktaş’ın da yarışa Sağ’ın “efsane soyad” teması ile muhakkak girmek istediği…

Kıbrıs Sorununda son dönem birçok hareketliliğin Dışişleri Bakanı sıfatıyla tetikleyicisi Özersay’ın da doğal olarak iddialı bir şekilde sahnede olacağı…

Yeni siyasi parti YDP’nin de iç oyları sonraki Genel Seçime tahvil etmek maksadıyla Genel Başkanını ortaya süreceği…

Buna ek belki de hırslı bağımsız figürlerin de zuhur edebileceği “şimdilik” öngörülüyor…

**

Bu kez gerçekten “işlerin karışacağı” konuşuluyor. Bunu genel ve uluslararası etkenlerin tetiklediği yerel şekillenmelerden anlamak kolay. 

Fakat adayların bu “yeni eksene” uygun olup olmadığından ne denli eminiz?

Bunu “vade” kavramı içinde değerlendirmek gerekir.

Yani “hangi vadede” kim federalci…

Ya da kim “aslında” değil.

**

Kuzey- Güney sathı boyunda “çoban yıldızı” Ada’da “federalcilik”, Cambridge ekonomistlerinden bir baba ile başbakan kızı bir annenin çocuğu olan Britanyalı İktisatçı John Maynard Keynes’in ünlü “Keynezyen İktisat” kuramının temelleri gibi hem belirli hem de muğlak bir şey...

Piyasaların dokunulmazlığı ilkesinin kriz dönemlerinde işlemeyeceği savunan Keynes, krizin nedenlerini ve liberalizmin devamı için çözüm önerilerini sunduğu ünlü kitabını, "İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi"ni yazdı.

Keynes’in ekonomik görüşleri esas olarak ölümünden sonra tanındı ve 70’lerin ortasına kadar “küreselciler” tarafından itinayla uygulandı.

Keynes, “piyasaların dokunulmazlığı” ilkesinin kriz dönemlerinde işlemeyeceğini savunur.

Kendini “federalci” görenler bu eseri alıp, “Piyasa” kelimesini “federalcilik” diye okumalı ve Kıbrıs’ta siyasete uygulamalı.

Çok istifade ederler.

**

“Vade” ya da “Uzun vade” işi bir iktisat terimidir.

Liberal iktisatçılar uzun vadede ekonominin en nihayedengede olacağını, bu nedenle devletin ekonomiye kriz anlarında müdahale etmemesini salık verir.

Malûm 1929’daki Büyük Buhran’dansonra, daha doğrusu buhrandaLiberal politikayı uygulayanlar perişan olur.

Piyasa ekonomilerinin önü tam anlamıyla tıkanır.

Keynes de ortaya çıkar ve der ki: “Uzun vadede herkes ölüdür.”

Kısa vadede yaşayan insanları kurtarmak için bir şey yapmak lazım demek ister yani Keynes…

İşte tam da bu noktadan ekonomiye devlet müdahalesi veya ünlü adıyla “Keynesyen Ekonomik Politika” ortaya çıkar.

Demek isteriz ki uzun vadede herkes federalci…

Kısa vadede federalci olmanın yaşayan insanlara bir faydası yok çünkü…

Şimdi muhtemel adaylara biraz da bu gözden bakmalı…

Anlaşılıyor mu?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.