Yargı elitlerinin dinmeyen, tehlikeli ‘hayır’ öfkesi

KKTC halkı, Pazar günü ikinci turda Cumhurbaşkanını seçecek. Mustafa Akıncı ya da Ersin Tatar…

Bin çeşit ‘hasarla’ kim seçilirse seçilsin memleket için hayırlı olmasını dileriz.

***

Seçim heyecanıyla yankısı kayboldu ama vatandaşın ilk turda yaptığı en önemli şey;

hiçbir veri, analiz ve rapora dayanmaksızın Yüksek Mahkeme yargıçlarının sayısını 8’den 16’ya yükseltilmesini öngören değişiklik önerisine, 283 “kelle” fark ile Hayır demesi oldu.

Aslında ortada ‘üstüne yatılan’ büyük bir skandal var.

Sen otur 3-5 yargıç, derdini bakkal defterinden anlat, Mecliste komiteye getirt.

Siyaseti ikna et, vekilleri çalıştır, didin.

Nihayet bir kâğıda devlet basımevinde ‘Evet-Hayır’ı da bastır…

Sonra da çıkan sonucu beğenmemekle kalmayıp, açıkça da ‘küçümseyip’ bunun sebebi olarak birkaç kişiye utanmadan, sıkılmadan “bunlar yüzünden” diyerek işaret et.

***

Öfkeli yargı elitleri bilmelidirler ki ‘283’ sayısı 16’dan büyüktür!

Hazmedemiyorsunuz ama bunu anlayabiliyorsunuz en azından değil mi?

Yani bir başka dille 283’den 16 çıkarsa 267 kalıyor…

Baya baya bir fark sizin bakkal defterinde yazan sayısal dertlerinize göre..!

O yüzden hem ucuz hem de zavallıca konuşmaktan vazgeçip halkı da onun Hayır’larını da küçümsemekten vazgeçin artık.

Çünkü açıkça bunu yapıyorsunuz!

Mustafa Asena gibi muteber (!) bir avukatımızın, vitrinde halka ilişkilerini son anda ardı ardına ekranlara çıkarak yürüttüğü ve “Asıl Hayır’ı savunanların bu işte menfaatleri vardır” diyerek dayattığı bir şeye kim Evet diyecekti sanıyorsunuz?

Ayıptır.

***

Hem Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı hem de Yüksek Mahkeme Başkanı olan Narin Ferdi Şefik, ilk turun yapıldığı ve sonuçların nihâi halini canlı yayında açıklarken, öfkesini maskesi bile gizleyemedi…

Bize göre ne kendisine ne de bulunduğu makama yakışmayan sözlere imza attı.

BRT’nin ‘sitem etti’ diyerek ört bas ettiği Şefik’in “Yanlış bilgi verip, bu sonucu çıkaranlara da teşekkür ederim” minvalindeki sözlerini kınarım. 

Türkiye ile Uluslararası anlaşmayı vakti zamanında yetki olmadığı halde bloke olması tartışma konusu iken;

Meclis'in de yetki gaspı ile cumhurbaşkanlığı seçimini ötelemesine de ses etmediğiniz düşünülürken;

Şimdi de bu tepkiniz?

**

Ya referandum öncesi âdeta ‘bıyık altından gülerek’ “Kritik konuları her seferinde bu şekilde referandumla çözmekte yarar var. Bilindiği gibi toplu olarak kafa karışıklığı doğuyor” diyen Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı’ya ne demeli?

O da şimdi tosladığı duvarda “5 yıl sonra ‘hayır’ oyu verenler pişman olacak!” diyor…

Neyine pişman olacak millet Sayın Esendağlı?

Elit hâkim sayısı, neye göre kime göre yükseltilecekti?

Tek gerekçemiz 8 yargıca bin dosya ile yığılma ise eğer, kaç ay ya da kaç yıl sonra yeniden halka sormaya gideceğiz?

Yani bir müstakbel gün, 16 yargıcın önünde bu kez iki bin dosya birikirse, hakîm sayısını tekrar mi artıracağız?

**

Halka anlatılamamışmış, diyorlar genel olarak yakınırken… (Son TV programında bile adaylar arasından Kudret Özersay ile Erhan Arıklı dışında bu topa girmeye cesaret edebilen çıkmadı)

Neyi anlatacaktınız?

Alt mahkemelerde ‘sürünmenin’ asıl sebebini konuşmuyorsunuz!

Yargı reformunu, ihtisas mahkemelerinin ‘gerekliliğini’ mi anlattınız da halka bir de yine sıkılmadan ‘anlatılamadı, çok yazık oldu’ tadında konuşabiliyorsunuz?

Yargıda reformu, yıllardır örtbas edenler konuşmasın artık.

Çünkü siyasilerden de beter bir potansiyelleri olduğu meydana çıktı…

Vatandaş Hayır dedi.

Hazmedin.

Vatan MEHMET yazdı: Anayasa değişikliğine, neden ‘Bin Kez’ Hayır demeliyiz https://t.co/1WCymxsDbU pic.twitter.com/INzeDw8oJu

— Kıbrıs Postası (@kibris_postasi) October 5, 2020