Tam '500 yıllık İsviçreli' Joe Biden…
"Batı, diğer dünya bu kültüre katılmak istediği için ayakta duruyor..!"
Jean Baudrillard
‘Kekeme Joe’,
‘İntihalci Joe’,
‘Hatip Joe’,
‘Boşboğaz Joe’,
‘Amtrak Joe’,
‘Haklı Joe’,
‘Uykucu Joe’…
Bunlar bilinen popüler lakapları…
Biden’in basın mensupları arasında “yalnızca” beni geçirmek istemeyen “koruma köpekleri” (bildiğin koklayan köpekleri) ile 2014’te Kıbrıs’ta, KKTC Cumhurbaşkanlığı sarayı girişinde yaşadığım hâtırayı naklederek “Biden kaderimi” fazla önemsemek istemem…
Ama 2014’te birini de ben ekledim Köşe Karantina’da bu lakaplara…
“Biden: Code: 40-J.” https://www.kibrispostasi.com/c1-KIBRIS_POSTASI_GAZETESI/j209/a21863
**
Yola ABD’nin ‘en genç başkanı’ olmak için çıkıp ‘en yaşlısı’ olarak devam eden yarım asırlık kariyerinde lakapları ile meşhur “atanmış” yeni ABD başkanı Joe Biden kimdir?
(Ne o, bizde ‘atanıyor’ da demokrasi ihracatçısı ABD’de ne oluyor zannediyorsunuz! Burası ‘sahipli’ de – Kennedy’in öldürülmesini savunanların dediği gibi- Amerika başıboş mu?)
Zafer konuşmasında deforme suratı; sonradan yapıştırılmış gülümseyişi ve âdeta her an kalp krizi geçirecekmiş gibi sinyal veren cilalı porselen dişleri ile Biden; “dedesinin göçtüğü” Amerika’yı –bunu idrak edebilenler için- epik bir şekilde “iyilik ve kötülüğün mücadele alanı” olarak tanımlıyor…
2014’te çantasındaki “Maraş dosyası” ile gelen, Kıbrıs sorununa başından beri ilgi duyduğunu da gizlemeyen ve senatoda kendisine “Bidenopolis” derler diye övünen Biden’ın ABD liderliğine gelişine bizim buralardan en çok Mustafa Akıncı’nın “üzüldüğünü” iyi bildiğimiz, Code: 40-J, (yani kabaca gördüğün yerde kaç) internet âlimleri ve haber ajanslarına göre sözde İrlanda kökenli-Katolik bir ailenin ilk çocuğu imiş!
Biden, Hristiyanlığın tahrifi projesinin son şekli olan Protestanlığın kurucusu olan köklü bir ailenin mensubu evvela…
Yani Bill Clinton’un veda resepsiyonuna katılmış Türkler bilmez: siz O’na saf kan bir Evangelist diyebilirsiniz...
Hem bu İrlanda işi, hem de Katoliklik nereden çıkıyor, doğrusu “biz” anlayabilmiş değiliz.
Kafanız mı karıştı?
Bir yazılan var, Bir de bilinmeyen: Bu yüzden 30’unda ‘evlat’ olarak senatör seçildi Biden.
Yazılan kısmını, internet münevverlerinin dünyasına havale ediyoruz.
Biden, zafer konuşmasını yaptığı Delaware’den.
Delaware, -putperest ‘pagancılıktan' baskı altında olmaları nedeniyle- Avrupa’dan kaçan finksel (buna ek memonitler) diye bilinen sözde dini bir kök teşkilat tarafından kurulmuş iki ABD eyaletinden birisidir.
Diğeri de Dakota...
Bunlar İsviçre asıllılar…
Liderliği İngiltere’den alıp ABD’ye devreden zümreden sayılırlar… Yani Rusya’da devrimi yapanların –İsviçre’den kalkan diplomatik trenle- sözde borç para aldıkları da bunlar…
Anlayacağınız Troçki’ye ABD pasaportu verip sınırda yakalanınca salıverenler de…
Heralde bugünkü Çin’in temellerini, Mao ile Kissenger’in “özel mutabakatla” atttığını biliyorsunuz.
JOE’NUN SOYADI BİLE “BİDEN” DEĞİL
Delawerin baş şehri neresi?
(Bir zahmet bakınız.)
Bugün Zürih’e 19 dakika uzaklıkta, ‘yüksek teknoloji’ sektörünün yerleştiği, Bitcoin’in şekillendiği Winterthur şehrinin modelini esas alarak Delaware’i gelip kurdular.
Biden bu ‘kurucu’ aileden geliyor…
Bu soy kütüklerin dünya çapında yegâne üstadı Merhum Aytunç Altındal’a göre ise Joe’nun soyadı bile “Biden” değil…
Code 40-J: Biden, 1550’den bu yana (yani beş asırdır) Protestan olan, işin garibi bizzat Napolyon tarafından Avrupa’nın 4’üncü Burjuva Ailesi kabul edilmiş, hatta –şaka değil- bu ünvanla berat belgesi dahi verilmiş bir soydan…
“Barış’ın” Nobeli’ni ‘başından’ alıp, en kanlı işlere imza atan “kara sultan” Obama’nın Başkan Yardımcılığı için ‘tercihim O değildi’ dediği 500 yıllık İsviçreli Biden, Çin merkezli, İsviçre odaklı ‘anahtar teslimi’ için geldiği makamda, görevi yardımcısına devredip, kutsal vazifesini bitirecek…
Niyet bu.
Bu kadar basit.
**
Gerçekten de O, yeryüzünün en iğrenç lobilerinin tercihi.
Hakkındaki iddialar -oldukça standart bir ahlaksız olan- Trump’la yarışamaz.
Eline su dahi dökemez.
Sübyancılık ve enerji şirketi CEO’su oğlu üzerinden çevirdiği yolsuzluklar dizini dâhil, her türlü iddia mevcut Code: 40-J hakkında…
Başkası olsa, kıyametlerin kopartılacağı, haftalarca gündemden düşmeyecek iddialar hem de…
Ama konu Biden olunca, akan sular durduruldu.
Haberler engellendi.
Gazeteciler işlerinden edildi.
Milyonlarca takipçili “NewYorker” hesabı dahi askıya alındı, sırf Biden’ın bulaştığı pisliklere dokundular diye…
Twitter’ın, Biden’in “karizmasına” zarar gelmesin diye özel bir ekip görevlendirdiği neredeyse kabul edilecek!
TRUMP, YAŞAMIŞ VE GÖREV YAPMIŞ SON EN BÜYÜK ‘ULUS DEVLET’ÇİDİR
1997 yapımı ünlü “Şeytanın Avukatı” adlı filmde dahi adı geçen –yedeklenmiş- Trump’a gelince…
ABD'yi İklim anlaşması ve Orta Menzilli Nükleer Kuvvet anlaşmasından çeken;
İran'la Nükleer anlaşmayı yok sayan;
Kudüs'ü İsrail'in başkenti;
Suriye Golan'ı İsrail toprağı ilan eden;
"Yüzyılın Anlaşması" ile Filistin'i yok eden;
Kasım Süleymani’yi ortadan kaldıran;
PYD/PKK terörünü koruyan Trump, bölgeye ne getirir?
Ve benzeri ‘bilinen’ soruların ima ettiği cevaplar değersiz…
Trumpizm denilen şey, kitlelerin afyonu ırkçılık merkezli bir popülizmi ifade etse de aslında o kısmı önemli değil çünkü…
BM Genel Kurulu’nda O’na “gelecek küreselcilerin değil, vatanseverlerindir” dedirten zümrenin yularını elinde tuttuğu “Alman” Trump, yaşamış ve görev yapmış son en büyük ‘ulus devlet’çidir.
Yıkılan şey budur.
Dünyanın alması gereken mesaj da budur.
Başka herhangi bir şey değil…
Tıpkı “Trump’ı bitiren” Covid-19 tatbikatının tüm dünyaya acı çektire çektire ‘tasarlanmış olarak’ yaptığı ve “aşılar müjdeleri” ile ikinci perdede yapmaya devam edeceği şey gibi…
**
En yüksek katılımla en yüksek oyu alan Biden karşısında hukuk savaşı başlatan Trump, kazara seçilseydi, daha önce nicelerinin başına geldiği gibi Ulus Devletçi kimliği muhtemelen zaten kazaya kurban gidecekti…
Dünyanın ilk 400 zengininden biri olan Trump, bilindiği gibi fakir-fukara ve siyahîlerin oyunu aldı.
Biden da geriye kalan sisteme egemen dürtülerle İsviçre kafasının…
TRUMP’IN “KAYBETMESİNE” SEVİNİP, BİDEN’IN KAZANMASINA DA AYNI ANDA “ÜZÜLENLERDEN” İSENİZ…
Code: 40-J ve temsil ettiği şeylerle işimiz çok…
Çünkü Ulus devlet direnemez.
Belli bir coğrafya üzerinde egemenlik meşruiyetini ifade eden Ulus Devlet, insanlığa yıkılması için sonradan enjekte edildi çünkü…
İnsanın doğasında “ulusçuluk” yoktur.
Tek dünya devletini –Sebe kavmi ile Bâbil’den önce ve sonra; yani daha önce birkaç kez kurdukları halde -başlarına yıkılmasını umursamaksızın- yeniden inşa etmek istiyorlar.
Biçilmiş ‘kaderleri’ bu.
Üstelik bu kez, hasetten neşet eden “ölümsüzlük ve başa yıkılmayacak bir mülk” vaadine sadık tüm yalan dolu tecrübeleri ile...
Trump’ın “kaybetmesine” sevinip, Biden’ın kazanmasına da aynı anda “üzülenlerden” iseniz eğer, işte tam da işlerin böyle yürüdüğünü anlamak üzeresiniz…
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.