Öğrenilmiş Protokol: Kaos, çözülmesi gereken bir düzendir

Yayın Tarihi: 09/03/21 10:00
okuma süresi: 3 dak.

Türkiye ile imzalanan mali protokolün içeriği bu köşede öngördüğümüz gibi gerçekleşti.

Bu kez “yıllığın” içine “hayata geçmeyecek”, sıfır sonuçlu A-4 kağıdın yarısına sığan 17 madde yerine geçmiş eylem planlarından da “karışık” seçilerek bir kısım şeyler yazılmış.

“Karışık içerikli” sıvı gıdalar hastalık zamanı yenir ama bu şifalı bir çorbadan ziyade mideye fesat verecek  “ustalıktan” yoksun bir tür karışık kebaba benziyor.

Çünkü her şeyden önce yapılacak şeylerin “neden yapılacağı” değil sadece, nasıl ve hangi kurumlar arasında bir koordinasyonla yapılacağı da yazılı değil.

Ayrıntı yok, hedef belirsiz.

Ama protokolümüzde “öğrenilmiş” hedefler var.

Mesele o.

**

Protokolde koskoca Türkiye Cumhuriyet’inin Doğu Akdeniz’in Kıbrıs bacağında ‘Mavi Vatan’ı emanet ettiği Ersin Tatar’ın bir daha seçilmesine engel olacak 14 milyon TL’lik ‘yavru saray’ ödeneği (arsası olmayan binaya bu parayı ayırmak ARMA modeliyle ne kadar uyumlu? AB’yi örnek alıyoruz, diyenlere ayrıca sormak lazım) ile memleketin en zengin muhiti Ozanköy’e okul yapmak için ayrılan bütçe sayılmazsa eğer,

protokolün -pandemi sürecinin de attığı ölü toprağı ile- “mevta sayılan” sendikaları açıkça “diriltmeyi” amaçladığı anlaşılıyor…

Geçmişte kısmen “yumuşak” şeyler de bu kez belirgin bir biçimde “olduğu gibi”; yani sert algılanmaya müsait bir şekilde “kopyalanmış”.  

Her ne kadar özellikle Başbakan ‘denetim kolaylığı nedeniyle’ dese de önceki protokol de yıllık yapılmış ve 17’de sıfır çekilmişti

Mevcut protokolde de daha evvel bu köşede yazdığımız gibi “olmuş bitmiş” ya da “yürüyen” ya da “otomatikte” olan konuların ya da hiçbir şekilde hayata “geçmeyen” ya da geçmesi nâ-kabil-i tatbik kategoride “imkânsız” konular dizilmiş…

Öyle ki Ada denize batmazsa eğer, yüz yıl boyunca –bir sonraki pandemiye kadar- yapılamayacak işler var içinde…

Adeta “şov” niteliğinde yazılmış işler…

**

Asıl mesele ise başlığa işlediğimiz o nakış sözde…

“Kaos, çözülmesi gereken bir düzendir”.

Protokole tetikleyici “kaos” neden işlenmiş?

Asıl soru ve mesele bu…

Şimdi tepkiler sıcak, kafalar da kısmen hala karışık sayıldığı için “oltaya” gelenler henüz anlamıyor.

Bir kısmı ileride de anlamayacak gerçi ama biz “biliyoruz”.

**

Kaos olmazsa çözüm olur mu hiç?

Soruluyor bir haftadır ya, ya da dikkat çekiliyor…

Tüm eleştirilerde söylenen: ‘Muradı belli olmayan’ bir uluslararası anlaşma…!

Protokolde neyi ‘niye yaptıkları’ belli değil, diye…

Belli olursa kimse işini yapamaz ki…

Karışmış ve karıştırmışlar ki yine “kendileri” çözsün…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.