Cenevre: Ne komplolara ne de ‘ahmak ıslatanlara’ gelmeyiniz

Yayın Tarihi: 04/05/21 10:00
okuma süresi: 4 dak.

Federal Kıbrıs ancak bir komplo teorisi olabilir.

“Komplo”nun kendisinden farklı olarak “komplo teorisi”, aynı zamanda bir olayın veya durumun, diğer açıklamalar daha olanaklı iken genellikle farklı politik güdülere sahip, kötücül ve güçlü grupların “komplolarına” başvurularak açıklanmasıdır

Coğrafyamızda Kıbrıs sorunundan a’la izahı “komplo” ile mümkün başka yer var mı!

Bu bir türlü hayata geçmeyen ve de “ispatsız” Federal Kıbrıs teorisinin en has “yazımı” bilindiği üzere Annan Planı metnidir.

Bugüne değin Ada’daki gerçeklerden zaten uzak oluşu ile biliniyordu teorinin…

Fakat artık zaman aşımı da ortaya koydu ki bu teori “komplodur”.

Yani hem teori komplodur, hem de bizatihi bir “komplo teorisidir”.

Bu yüzden işin içinden çıkılamamaktadır…

**

Bakınız;

Komplo teorisi, komplo ile aynı şey değil.

Genel kabule göre komplolar "iki veya daha fazla kişi tarafından tasarlanan ve/veya uygulamaya konulan gerçek gizli planlar" iken;

Komplo teorileri "düşünsel bir inşa", "olaylara düzenli bir görüntü verebilmek için –ilk kez de kutsal kitaplarda insanın hikâyesine dair okunan- dünyaya uygulanan bir şablon"dur ve geldiğimiz noktada da “bilimsel bir düşünüş biçimidir” kimilerince…

Statüko ve çözümsüzlüğün devamı adına Kıbrıs’ta bir oyalantıdır Federal Kıbrıs komplosu…

Hümanist psikologlar, bir sözde komplonun arkasında yattığı varsayılan entrika -neredeyse her zaman düşmanca algılansa da- sıklıkla ortada teorisyen için bir güvence kaynağı bulunduğunu savunur.

Bizde de olan tamamen budur…

Bunun nedeni insani meselelerdeki zorlukların insanlar tarafından oluşturulduğunu (yani Ada’da seçilmiş liderler) ve insanların denetiminde kaldığını (toplumların istekleri nazar-ı dikkatinde gelişeceğini) hayal etmenin verdiği avuntudur…

Ama maalesef  yok böyle bir şey!

Bu kurulmuş saat, Ada’da biri O’nu yeniden kurana kadar da çalışacaktır.

Kimseye de ihtiyaçları olmaz!

Yeni bir kurma işlemi olacağına dair de işaretler şimdilik bariz olsa da zayıftır.

Diyeceksiniz ki hem bariz hem zayıf nasıl oluyor?

Doğru soru.

Basit bir cevabı var: Yağmurun yağdığı zemine göre bariz olabilir ama neticede yağan “ahmak ıslatan” da olabilir…  

**

Kıbrıs sorununa iki toplumlu iki kesimli, siyasi eşitlik temelinde federal bir Kıbrıs “çözümüne” ilişkin komplo teorisi, bir türlü ispatlanamıyor…

Tüm diğer komplolar gibi…

Hep dillerde…

Her şeyi kuşatan bir gölge gibi hep sinsice içimizde!

Dile kolay yarım asır…

50 sene geçti…

Annan Planı, altı gerçek anlamda dolu bir federal çözüm olarak ortaya çıktı.

Olmadı.

İki yoldaş…

Kadim kardaş…

Talat ile Hristofyas…

Yapamadı!

Her şeyi geçtik…

Annan Planına “Evet” diyen Anastasiadis ile birlikte şimdilerde Tatar’ı “Türkiye’nin papağanı…” olmakla suçlayan bir Mustafa Akıncı da rolünü aldı bu sahnede…

İkinci parti olarak aldığı Toplumcu Kurtuluş Partisi’ni işi bitince kapatıp giden Akıncı’yı da mı unuttuk?

Kendisini ikinci kez seçmese de  “halk adamlığına” soyunan ve  “Kardeş Pakistan bizi tanısın”dan Unite Cyprus Now’a dönüşen “bülbül” Mustafa Akıncı da çalıştı, olmadı işte…!

Üstelik Türkiye’yi de suçlamadı bu konuda…

**

Federal Kıbrıs’ın, Ada’da vaktiyle ortaya atılmış bir komplo modeli olarak merkezinde yer alan BM de bu teoriyi “hep sezen sakallı bir âlim gibi” etrafta sadece dolanıyor

Bu “dolanmaklığı” ile de teoriyi besliyor.

KIBRIS’TA “GÜNYÜZÜ” HARİÇ BÜTÜN “YÜZLERİ” GÖRDÜK…

Komplolara gelmeyiniz!

Ahmak ıslatan yağmurlara da…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.