CHP meydan boş olunca, KKTC’de 'başlangıç' dedi

Yayın Tarihi: 26/11/21 09:30
okuma süresi: 7 dak.

Türkiye’de ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) “yıldız belediye başkanları” ile ülkemize âdeta çıkarma yapar nitelikte toplu ziyaretleri ciddi ibretlere sahne oldu.

Konuya gireceğiz: Dikkatli gözler için utandırıcı sahneler bunlardan bir kısmı!

**

Kemal Kılıçdaroğlu’nun son Kıbrıs ziyaretinde ya da ‘Kıbrıs lafı’ ettiğinde “Maraş’ı açalım, öğrenci yurdu yapalım” dediği hatırlanırsa bu ziyaret CHP’nin kurumsal hafızası için hatırladığım kadarı ile “ilk fiyaskosuz KKTC ziyareti” oldu.

Kimseye özel ilgi göstermedikleri, eşit ağırlıklı bir ziyaret takvimi seçtikleri ve Meclis merkezli temaslar yaptıkları, yerel yönetim aktörlerinin de bazı belediyeleri ziyaret ettikleri görüldü.

Bizim Türkiye ile “irtibatsız” ana muhalefet CTP (Cumhuriyetçi Türk Partisi) için de iyi bir fırsat oldu…

Basınımızın kendi kendisini “havuz zannederek” ülkemize gelen CHP’den çekindiği, en azından temkinli yaklaştığı, özel muameleden kaçındığı da dikkatlerden kaçmadı.

Gerçi CHP’den Genel Başkan Kılıçdaroğlu geldiğinde protokol gereği O’na yemeği Dışişlerimizin vermesi icap ederken bunu yapmaktan ürküp –kendi protokolünü- Büyükelçiliğe sorduğu, doğrusu O’nun da ne yapacağını bilemediği atmosferde takdir edersiniz ki basına kızmak ayıp olur! 

Düşünün Meral Akşener gelse kimlerin eli ayağı, nasıl dolanır!

Biliyoruz ki Akşener ile “yüz yüze” görüşmek bile “özel mim” yemek için fazlası ile kâfi…

**

Ziyarette Kıbrıs konusuna Ak Parti’nin baktığı gözle bakmadıklarını belirten CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, federal temelde çözüm konusunda CHP’nin tavrının ne olduğu yönünde -kendi tabiatında gelişmiş tuzak soru- karşısında akıllıca davrandığı ve itina ile yanıtlamış olduğu görünüyor: “Konunun muhatapları bir araya gelir, Ada için en uygun çözümü, Kıbrıs halkı için en ideal çözümü üretir”.

Yanıt zorlama mülahazalara yansıdığı gibi her halükarda 'kaçak' ama Kıbrıs’taki kesimleri dikkate alan, önemsediği anlaşılan bu tutumu CHP’nin bundan sonra da sürdürmesini dileriz.

CHP’nin KKTC’de maalesef içi boşaltılan, yetmediği gibi sömürülen “iki devlet” söyleminin ahlaken çürük olduğunu fark etmesi önemli...

**

Kılıçdaroğlu tarafından KKTC ile ilişkileri geliştirmek üzere görevlendirilen Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın organizasyonuyla adaya gelen “yıldız belediye başkanlarının”, yerel seçimlerin de ülkemizde yaklaştığı hengâmda bilgi birikimlerini KKTC belediyeleri ile paylaşmak istediklerini söyleyerek, ortak projelerde birlikte çalışma kararlılığında olduklarını ifade etmeleri de önemlidir.

Demokrat olmak icap ederse değersiz değildir... 

Yıl oldu; en son Türkiye’den Ticaret Bakanının KKTC ile Türkiye ilişkileri ile ticaretinde TL’nin kullanılacağına dair müjdesinin halen askıda olduğu düşünülürse bu, elbette değersiz değildir.

Ziyarette Girne-Hatay kardeş şehir oldu.

İmza törenine Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımının CHP açısından özellikle değerli olduğunu ayrıca öğrendim.

Buna ek olarak Hatay Deniz Otobüsü turlarının başlaması için işlemlerin hızlandırılması talebine Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun “gereğini yapacağını” ifade etmesi de öyle…

**

Türkiye'de Ak Parti’yi beldelerinde deviren ya da devreden Tunç Soyer, Zeydan Karalar, Vahap Seçer, Muhittin Böcek geldiler…

Ak Parti'nin KKTC siyasetinde zemin kaybettikten hemen sonra, onca yıldır yatırım yaptığı belediyeleri de kaybetmesi bir izdüşüm...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın -cenazesi nedeniyle gelemeyişi- ne denli ve tam olarak doğru emin değilim ama CHP’nin KKTC çıkarması İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da tam anlamıyla “şovuna” dönüştü…

-O dönemler gerçekten net değil ama- öğrencilik yıllarında KKTC’de TOL'da kalecilik yapan Ekrem İmamoğlu’nun birlikte futbol oynadıkları kıdemli isimleri ziyaretinin yanı sıra KKTC’de Sağ ile başta UBP’nin önemli utancı Denktaş’ın Anıt Mezarı konusunda süren belirsizlik ve sürgüt hakkında söyledikleri kendisinin Türkiye’deki olası, muhtemel seçim manifestosuna girecek nitelikteydi

Büyükelçiliğe bağlı olduğu iddia edilen KEİ Ofisi sadece UBP’li belediyelere destek verip, bunu evirip çevirip sosyal medya yoluyla reklam ederse olacağı ne idi!

[KKTC’yi sadece UBP’li belediyelerden ibaret sananlar için istatistik de verelim: 28 belediyenin sadece 10’u UBP’den ki iki tanesi seçimlerden sonra UBP’ye geçti. Son seçimde de en büyük ilçeler yani Lefkoşa, Girne ve Magusa belediyesini UBP kazanamadı.]

**

KKTC’de iki devleti savunan sağ partiler yerle bir olduğu için zaten Denktaş’ın anıt mezarına ilişkin dertlerin Ekrem İmamoğlu’nun ısrarlı çabalarına kalmasına şaşmamalı!

Zaten İmamoğlu ziyaretin içeriğini iddialı bir şekildeBu bir başlangıç” olarak niteliyor!

“KKTC çok iyi şeylere layık, ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” diye konuşan İmamoğlu’nun -Harmancı’ya Sağ’dan bilhassa oy devşirecek- Lefkoşa Türk Belediyesi ile koordineli mezar ve çevresinin düzenlenmesi için “çiçeği burnunda” başbakanımız Faiz Sucuoğlu’ndan destek talebinde bulunması gerçekten büyük bir utanç!

Yani Kıbrıs İşlerinden sorumlu kim Allah aşkına da bu şovlar böyle rahatlıkla yapılabiliyor?, diye sormaktan kendimizi  alamıyoruz..!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.