Babil Kulesi ve ortak mücadelenin dili...

Yayın Tarihi: 29/10/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Efsaneye göre, kadim Babil ya da Babylon şehrinde oturan ölümlüler bir gün tanrıya ulaşmak için bir kule inşaa etmeye karar verirler. Bu kule ile birlikte, hem tanrının katına ulaşmayı hem de ona yakın olmayı düşünen ölümlüler, çok geçmeden kulenin yapımına başlarlar.

Kutsal kitapların yanı sıra, James Joyce'un modern tarihin en büyük eseri sayılan Ulysess de dahil birçok esere esin kaynağı olan kule, çok geçmeden ölümlülerin yoğun çalışması sonucu göğe yükselmeye başlar.

Ölümlüler heyecanlı ve ısrarcı, ancak tanrı kızgındır.

Kendi yarattığı ölümlülerin böyle hadsiz, kendisiyle aşık attıkları bir işe kalkışmalarının bir bedeli, bir cezası olmak zorundadır.

Bu bağlamda düşünüp taşınan tanrı, ölümlülere korkunç bir ceza verir.

O ana kadar, aynı lisanı konuşan ölümlülerin her birine birer lisan bahşeder.

Bunun sonucunda da birbirlerini anlamaktan uzaklaşıp, anlaşmazlığa düşen ölümlüler, başladıkları işi bırakın bitirmeyi, bir arada kalmayı bile başaramazlar, dünyanın dört bir tarafına dağılırlar.

Bugün dünya üzerinde yaşayan 7 milyar insanın konuştuğu yaklaşık 7 bin dilin kökeni, yaradılış teorisine göre bu olaydır.

Evrime inanan birisi için ise, bu tabii ki bir masaldır ancak bugünkü makalenin biraz efsaneye biraz da yaradılışa ihtiyacı vardır diye düşünüyorum.

Öyle ki, insanların arasındaki anlaşmazlıkların temelde en büyük sebebi iletişimsizliktir.

Bu bağlamda, bunun giderilmesinin en iyi yolu, ortak bir anlayış yaratmaktan geçer. Tahmin edebileceğiniz üzere, bunun da teknik olarak en büyük enstrümanı karşılıklı anlaşılır bir dil bulunmasıdır.

Bir Çinli ile bir İngiliz, teknik olarak eğer karşılıklı olarak bu dilleri konuşmuyorlarsa, iletişim kurmaları belki zor görülebilir.

Ancak her ikisinin dil olmadan anlaşabileceği evrensel değerler de vardır.

Maharet tam da bu ortak değerleri bulmaktadır.

Bu bağlamda, misal, faşizme karşı ortak bir mücadele edenler, bunun ırkına, nereden geldiğine, kime yönelik olduğuna bakmaksızın ortak bir dilde anlaşabilirler.

Emek mücadelesi verenler, ekolojistler, insan hakları savunucuları ve daha birçok aktivist, ortak dilleri olmasa da, ortak zeminde buluşup, ortak mücadele edebilirler.

Bu mücadelelerin temel noktası elbette ki amaç birlikteliğidir, birlikte mücadele edilen kötülük ya da yanlışlıktır.

Yine de, ortak mücadele ve ortak amaçları olanların, güç birliği yapıp bunu daha yükseltmek yerine, Babil Kulesinde olanlar gibi, kule yapmaktan, yani ortak amaçtan vazgeçmeleri insanlık tarihinde maalesef çokça rastlanan bir durumdur.

Tahmin edeceğiniz üzere insan dediğimiz organizmanın egolarının büyüklüğünden, aç gözlülüğünün enginliğinden beslenen bu talihsiz durumların analizi ve tarihsel irdelenmesi için ne bu makale ne de dizi dizi kitaplar yeterli olabilir.

O yüzden konuyu bağlayacağım yere odaklanmak gerekirse, nihayetinde, içinde bulunduğumuz duruma yönelik basit tespitler yaparak, ortak amaçlardan vazgeçme ya da vazgeçirilme tehlikelerine atıfta bulunmak mümkündür.

Çünkü tanırlar, yani bizim efendiler ve onların işbirlikçi statükocuları, ortak bir amaçla hareket etmemizi istememekte, bizleri birlik olmaktan alı koymaya çalışmaktadırlar.

Üzerine çözümü inşaat etmeye çalıştığımız ortak birlikteliği bu bağlamda dağıtmak için bizlere yeni sorunlar yaratmakta ve bunda da bu kadar yıldır başarılı olmaktadırlar.

Burada, çuvaldızı kendimize batırma eleştirisini şimdilik gizli tutarak, bu oyunlara düşmemek lazım gerekir diye düşünüyorum.

Yaratılan bu sorunlar, ortaya çıkan iletişimsizlik, garez, çekememezlik var olan ortak dili, yani federasyon temelli çözüm modelini bozmak, sonrasında da bizleri bilinmezliğin derin kuyularına atmak amacındadır.

Haliyle, kendi tarihimizin en büyük kırılma anlarından birisinden geçmekte olduğumuzu söylemem hiç de abartılı olmaz.

Yapılması gereken şey, ortak mücadeleye devam etmek, çözümü ortak federal anlayış üzerinde inşa etmek, bunu birlikte yüceltmek, yükseltmektir.

Çünkü bizim uğraştığımız kötülük çözümsüzlüktür ve bu minvalde ortak mücadele edilmeden kötülükten kurtulmamızın ihtimali hiç yoktur.

Onun için, iletişim, diyalog, sol duyu, ortak dil ve ortak mücadele diyorum…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.