Bıktım...

Gerçekten bıktım…

Bu memlekette ciğeri beş para etmeyen insanların başımıza bela kesilmesinden bıktım mesela…

İşi gücü yalakalık olan insan müsvettelerinden bıktım,

Sürekli 'giden ağam gelen paşam' diye el pençe divan duranlardan,

O meşhur şarkıda bahsedilen o ineğin sürekli sağılmasından,

Ve lafla peynir gemisi yürütmeye çalışanlardan bıktım.

Halde başka, jenerikte başka, duruşta başka olanlardan,

Elini taşın altına koymak isteyenlerden,

Ama aslında bir taşımızın bile olmadığının farkında olmayanlardan,

Sonra da kendini 'ağır abi' diye satmaya çalışanlardan bıktım.

Evet, çok bıktım.

Toparlananından, yuvarlananından,

Sağcısından, solcusundan ve penaltıcısından,

Omurgasızlardan, ideolojisizlerden,

Her şeyi bildiğini zanneden beyinsizlerden,

Ziyadesiyle bıktım.

Meclisinden, dairesinden,

Sahte halinden, çakma halinden, zahiri halinden,

Çözülmeyen sorunlarından, delik deşik yollarından,

Hiç bitmeyen koltuk kavgalarından,

Kurultayından, komitesinden, parti meclisinden

Ve yetkili organ zamazingosundan bıktım.

'Sin da gülle geçsin' diyenlerden,

Topu sürekli başkasına atanlardan,

Dar alanda kısa kısa paslaşanlardan,

Sorumluluk alacağız deyip de sorun çıkaranlardan,

İşi gücü atıp tutma olanlardan bıktım.

Kurulamayan hükümetinden,

İğdiş edilmiş iradesinden,

Pervasız müdahalesinden,

Ve yüzüne tükürsen 'yarabbi şükür' diyenlerden bıktım…

Öte yandan nur yüzlülerden de bıktım.

Kendini kaf dağında görenlerden,

Sırça köşkten inmeyenlerden,

Manyakça egolardan,

Elitist bakışından, monşerinden,

Gittikçe ahmaklaşan hobiluslardan,

Kıskançlıktan,

Çekememekten,

Hiçbir şeyi beğenmeyenlerden,

Hiç okumayan, hiç yazmayan,

Ama çok konuşanlardan

Çok bıktım…

Irkçısından, çakalından,

Kafatasçısından,

Kör milliyetçilikten,

Gericilikten, ayrımcılıktan

Ve kifayetsiz muhterislerden fazlasıyla bıktım.

Bir de kutuplaşma lafından bıktım.

Her eleştiriyi ötekileştirme zannedenlerden

Haliyle bunu ağzına sakız edenlerden,

Ateş olsa olduğu yeri yakamayacak olanlardan,

Okumuş cahillerden ve ayarsızlardan,

Bıktım.

Geçici 10. maddesinden,

Garantisinden, güvenliğinden,

Hatta egemen eşitliğinden,

Maraş'ından, TOKİ'sinden, kayyumundan ve Taşınmaz Mal Komisyonundan

Çok bıktım, çok…

Silahından, gemisinden,

Navtex'inden, doğal gazından,

Borusundan, kuyusundan,

Parselinden ve çok uluslu kapitalist canavarlardan,

Bıktım.

Ama kendimden de bıktım.

Bir kabus gibi devam eden hayatımdan,

Ters gidecek her şeyin ters gitmesinden,

Sürekli kesilen telefonumdan,

Her gece rüyama ariz olan iblislerden,

Yediğim lokmada gözü olan garagözlerden,

Ve akbaba misali leş bekleyen muhteremlerden bıktım.

Dinlediğim her şarkıda gözümün yaşarmasından,

Gittiğim her sokakta bulduğum kalbimin kırık parçalarından,

Bıktım.

Velhasıl kelam,

Bu yazıdan da bıktım...