Lute'un ziyaretinin bize gösterdikleri…

Yayın Tarihi: 02/12/20 12:43
okuma süresi: 7 dak.

Guterres'in Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute, dün önce Ersin Tatar ile yaklaşık 2,5 saat, ardından da Nikos Anastasiadis'le 2 saat görüştü.

Görüşmelerin verimli ya da yaratıcı geçtiğini söylemek şurada dursun, bilakis, iki taraf arasında artık taban tabana görüş farklılıkları olduğu üst düzeyde ortaya çıktı.

Bu bağlamda, Tatar, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Lute'un geliş amacı olan 5+1 konferansa 'federal çözüm görüşmek için gitmeyeceklerinin' mesajını Özel Danışmana ilettiğini söylerken, tamamen hamaset yüklü konuşmasında konferansın 'mutlaka' yapılması gerektiğini de dile getirdi.

"Kıbrıs’ta yeni gerçekler vardır. Artık egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devlet içerebilecek bir anlaşma zemini bulabilmemiz için, öyle bir müzakere sürecinin başlayabilmesi için 5+1 formatında konferans olmalı… Crans Montana'da kaldığımız yerden devam etmeyiz" diyen Tatar'ın ardından Lute ile görüşen Rum Lider ise buna taban tabana zıt görüşlerini ortaya koydu.

Cumhurbaşkanlığının önüne kurulan kürsüde, devlet televizyonunun kadrajı eğri görüntüsü eşliğinde konuşan Tatar'ın konuşmasının hamaset dolu olduğu kadar tam bir çorba olduğunu, sık sık "haklılığımızı onlar da biliyor" diye yaptığı vurguları ve ikide bir 'Kıbrıs Cumhuriyeti' demesini bir yerlere not ettim.

Yine konuşmasında, futbol takımlarımızın, Türkiye takımları ile bile maç yapamamasını 'Rumlara' bağlayan, böylece Türk takımlarının serbestçe Rum takımları ile maç yaptığı gerçeğini gizleme çabasını ise bıyık altı gülerek izledim.

Ha bir de 4 Mart 1964'te Güvenlik Konseyinde alınan 186 sayılı karara atıfta bulunup, o bahtsız kararın bize olan kötü etkilerini anlatırken, yine aynı karara imza atan 19 ülkeden bir tanesinin de Türkiye olduğunu unutmasını es geçiyorum.

Öte yandan sözcüsü vasıtasıyla basına konuşan Anastasiadis ise Tatar'ın iki devletli çözüm konuşmalarına dolaylı bir şekilde cevap vererek, BM parametreleri, yani 'federasyon' dedi.

Bununla birlikte Crans Montana'da kalınan yerden, yani masada duran 6 maddelik Guterres Belgesinden devam etmeye kararlı olduğunu söyleyen Anastasiadis, 5+1'e hazır olduğunun mesajını güçlü bir şekilde verdi.

Crans Montana'da masayı pervasızca deviren ve tarihin en büyük fırsatını heba eden Anastasiadis'in, Tatar'ın seçilmesiyle birlikte pek bir rahat olduğunu daha evvel yazıp çizmiştim ama kendisi her Crans dediğinde, benim 'asfalyalarımın' attığını naçizane belirtmek isterim.

Lakin benim dikkatimi çeken nokta, Tatar'ın çok açık ifadeleri ve Ankara'nın tavrı ortadayken, Rum liderin buna 'düşük perdeden' cevap vermesidir.

Açıkçası çok daha sert ifadeler beklerken sözcü vasıtasıyla sadece BM parametrelerini hatırlatmasının hikmeti nedir diye düşünmek lazım.

Sanırım Rum Lider 10-11 Aralık'ta yapılacak olan ve Türkiye'ye sert yaptırımlar çıkması muhtemel AB zirvesi öncesi ortamı çok da germeden sinmiş, beklemektedir.

Adadan bugün ayrılacak olan Lute ise önce Atina'ya geçecek ardından da New York'a dönüp Güvenlik Konseyini bilgilendirecek. Dikkat ederseniz ziyaret programında Ankara yoktur.

Tatar, bu konuyla ilgili "pandemi nedeniyle uçak yok, onun için gidemiyor, daha sonra gidecek" diye çocukların bile inanmayacağı bir bahane uydurdu ama işin gerçeği Ankara'nın Lute'a randevu vermediği şeklindedir.

En azından BM çevrelerinden aldığım bilgi bu randevu isteğinin iletildiği ancak cevap gelmediğidir.

Ankara'nın bu noktada takındığı böylesi bir tavırı yaklaşan kritik AB zirvesi öncesi stratejik bir adım olarak mı yoksa direk tepki olarak mı değerlendirmek gerekir, doğrusu bilemiyorum.

Kıbrıs sorununun uluslararası bir sorun olduğu gerçeği ortada dururken, işin içindeki aktörlerin attığı kimi adımlar bize anlamsız ya da yanlış gelebilir ama nihayetinde dış politika bir satranç oyunu gibidir.

Kimi zaman basit bir piyon hamlesi müthiş bir kazancı beraberinde getirirken, en üstün olduğunuzu zannettiğiniz durumlarda bir at gelir ve canınıza okur.

Dolayısıyla, Tatar'ın, ya da uluslararası arenada tanınan kimliğiyle, Kıbrıs Türk toplumunun liderinin, BM parametrelerini terk etmesinin, uluslararası toplumun kabul ettiği federasyon tezini çöpe atmasının illa ki komplikasyonları olacaktır.

Öte yandan tüm bunlar olurken yani toplum liderimiz pervasızca federal çözüm hayalini dinamitlerken, bizim çözüm cephesi ne yapıyor diye soracak olursanız, sizlere 'bu topluma ve çözüme ihanet içindedirler' derim.

Zira şu sıralar ellerine verilen hükümet oyuncağını kurmakla meşgul olan, bununla yetinmeyip, ortaya koyulan ilkeler üzerinde bir de kavga çıkaran bu ekiplerin başta çözüme olmak üzere, bu topluma hiçbir faydası yoktur, olmayacaktır.

Haliyle onlara dileyeceğim tek şey vardır: Hükümetiniz batsın!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.