Bunlar en çok hayal etmeye karşıdırlar…

Kıbrıs’ta temas ve iş birliğini arttırmayı amaçlayan ırkçılık karşıtlığı ve barış eğitimi programı olan Imagine, Ersin Tatar’ın müdahalesiyle durdurulmuş. Okullara gönderilen talimatta projenin daha iyi anlaşılması için ertelenmesine karar verildiği söyleniyor.

Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği (AHDR) uhdesinde sürdürülen ‘Imagine’ projesi, küresel eğitim alanındaki en iyi uygulamalara dikkat çekmek için her yıl verilen “GENE Küresel Eğitim Ödülü 2020/2021: Avrupa’da Küresel Eğitim alanında nitelikli uygulamalar” ödülüne sahip bir proje. Yani prestiji oldukça yüksek, başarılı bir proje. Bu yüzden de son dönemlerde hamaset cephesinin belli başlı kalemleri tarafından saldırıya maruz kalıyordu.

Adını efsanevi Beatles John Lennon’un yine tüm dünyaya mal olmuş efsanevi şarkısı Imagine’dan esinlenerek alan proje uygulanmaya başladığından beri yaklaşık 6000 öğrenci ile 600’e yakın öğretmeni ve yine adanın her iki tarafından 100’e yakın okul müdürünü bir araya getirerek, adadaki yeniden yakınlaşma sürecine de büyük katkılarda bulundu.

Malumunuzdur, Kıbrıs adasının bölünmüşlüğünü en çok körükleyen şey adanın her iki tarafındaki eğitim sisteminin şöven felsefesidir. Bu felsefe özellikle de adada kapıların kapalı kaldığı, temasın en az düzeyde olduğu dönemlerde ayrılığın daha da derinleşmesinde önemli etken olmuştu.

İşte bu proje ve diğer benzer tüm projeler, toplumlararası yakınlaşma konusunda çalışmalar yürütüp, ortak bir vatan ülküsünü ön plana çıkardığı için adanın her iki tarafındaki çözüm karşıtı çevreler tarafından topa tutuluyordu.

Dolayısıyla Tatar, aldığı bu kararla kendi felsefesine ait çevreler dışında, adanın güneyindeki dini dili farklı ama amacı bir yani bölünme olan çevrelerin alkışını almıştır.

Bilindiği gibi Ersin Tatar, Türkiye’nin müdahalesiyle göreve atandığı günden itibaren kuzeydeki çözüm taraftarlarını sürekli şekilde Rumcu ve vatan haini diye niteleyerek olmadık hakaretleri layık görmüş birisidir. Tatar, bununla da yetinmemiş sürekli şekilde Türkiye’ye gidip, çeşitli etkinliklerde yer almış ve orada yaptığı konuşmalarda, Kıbrıs’ta federal çözümü savunan çevreleri “adadan Türk askerini çıkarıp, bizi Rum’a yama etmeye çalışan zihniyet” olarak tasvir etmiştir. Yani Türkiye kamuoyunu da bu düşmanlık yaratma çabalarına alet etmiş ve bunda da maalesef geniş perspektifte başarılı olmuştur.

Bu bağlamda Rumları, o bilindik Rum-Yunan ikilisi şeklindeki jargonda kullanıp, “nefes almamıza bile tahammülleri yok” diye anlatmıştır.

Ama aynı Tatar, geçen gün yaptığı bir açıklamada aynen şu ifadeleri kullanmıştır: “Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye alışverişe yönelik oluşan ve artmakta olan talep; ekonomiye sıcak para akışına sebebiyet vermiş, ekonominin daralmasının önüne geçmiştir.”

Yani rahmetli neneciğimin tabiriyle “kara başlı düşman” diye lanse ettiği Rumların, KKTC ekonomisinin en önemli hayat öpücüğü olduğunu söylemiştir.

Şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sorabilirsiniz ama bunun Tatar efendinin pek umurunda olacağını zannetmem. O söyler söyler, geçer gider. Ama mantıklıdır, ama değildir, fark etmez. Önemli olan şey tam da post-hakikata uygun bir şekilde gerçekleri saptırmak, yalan bir algı yaratmak ve toplumu yanlış bir şekilde yönlendirmektir.

Mesela bu sabah yaptığı bir kabulde belli ki çok coşmuş olsa gerek “KKTC, 50 yıllık bir başarı öyküsü” demiştir. Bilirsiniz, kendisi bir muhasebeci olarak, KKTC’nin 1983’te kurulduğunu, bunun da düz matematik hesabı 39 yıla tekabül ettiğini bilmektedir. Yani ben hesap hatası yaptığını sanmıyorum. Bunları bilerek ve isteyerek yapmaktadır. Adada yaşanan gerçekleri geçtim, dünya gerçeklerini bile sallamayan bu zihniyetin ve güneydeki benzerinin, son 60 yılda Kıbrıslılara yaşattığı şey acı kan ve gözyaşından başka bir şey değildir.

Dolayısıyla Ersin beyin Imagine projesine el atması, onu bir tehdit olarak görmesi, Kıbrıslı Türk öğrenci ve öğretmenlerin zaten ambargo altında ezildiği bir dünyaya çıkış kapısı olarak nitelenen böylesi şanları yok etmesi bilinçli bir siyasetin sonucudur. Bu zihniyet, adanın ne federal ne de -olmayacak dua olsa da- tanınma gibi şeylere tahammülü yoktur. Bu siyaseti güdenlerin amacı, Kıbrıs Türk halkını kafeste tutup, gütme, kendi çıkarları üzerinde sömürme ve dünyadan kopuk bir şekilde rehin tutmaktır.

Bakmayın siz tanınma ve ambargoların kaldırılması çağrısına. Bu felsefenin böyle bir isteği hiçbir zaman olmadı ve asla olmayacak.

Haliyle Imagine projesi gibi şeylerden nefret etmektedirler.

Nasıl demişti büyük John Lennon: “Imagine all the people, living life and peace?” (Tüm insanların barış içinde yaşadığını düşünün)

İşte Ersin Tatar gibilerin en çok karşı olduğu şey hayal etmektir çünkü bilirler ki öyle başlar her şey…