Aslında biz yokuz

Aslına bakarsanız bu tür alınganlıklarım pek yoktur. Dünyada "olmamak" ne demektir bilirim çünkü. KKTC'de yaşıyorsanız, dünyada "olmamak" nedir bilirsiniz. Herkes sizinle ilgili hep olumlu şeyler söyler. Haklısınız der. Kabul edilemez bir hal der. Yavrusunuz, kardeşsiniz, dostsunuz, ne bileyim baldız bacanaksınız der. Refah, mutluluk, gelecek, sonsuza kadar var olma; der babam der.

Ama iş gerçeklere dayanınca bu laflar sadece hamaset olarak kalır.

Pegasus Havayolu Şirketi ile uçarken bunu bir kez daha yaşadım. Bu nedenle duygularım körelmeden hatta hala uçaktayken yazmak istedim.

KKTC'ye gelme gitme bile dert. Eskiden bizim havayolumuz vardı. Yedik yuttuk. Şimdi kimse bozulmasın ama el âlemin havayolu ile uçuyoruz. Pegasus da tıpkı THY gibi havada uçarken internetle bağlanacağınız bir uygulama geliştirmiş. Bağlanıp, üye olup, parasını öderseniz, film izliyorsunuz, oyun oynuyorsunuz, haber falan görüyorsunuz. THY'deki gibi fiyat bilete eklenmemiş, o yüzden ödeyip kullanıyorsunuz. Birinde güya bedava, diğerinde güya bilet ucuz.

Yine de bunda sorun yok, kapitalist dünyadan kaçamıyoruz çünkü.

Ancak İstanbul'dan KKTC'ye uçarken, Pegasus'un uygulamasına üye olmak istediğinizde, ülkeler listesinde KKTC'yi bulamıyorsunuz.

Harika bir ironi.

Uçmakta olduğum, az sonra konacağım ülkemin adı ülkeler listesinde yok. Yokuz. Oysa bileti satarken varız.

Gerisi hikâye. Biri sizi şunla bunla avutsun. Siz de avunun. Hep hikâye.

Biz yokuz. Hatta geçmişimizi de ısrarla yok etmeye çalışan kendi politikalarımızla, hiç olmamışız gibi...

O yüzden bu ülkede yaşananlar tamamen hayal ürünüdür. İnanmayın kanmayın.

Öyleydi, hala öyle.