UCM hala oyun sanıyor!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensuda, mahkeme hakimlerinin, Myanmar devlet güçlerinin Arakanlı Müslümanlara yönelik işlediği yaygın suçların değerlendirilmesi için "makul temeller” bulunduğuna ikna olduğunu bildirdi. Düşünün, orada insanlar ölüyor, kadınlar ve çocuklar tecavüze uğruyor, yerlerinden ediniyor ve aklınıza gelen her türlü insanlık suçu işleniyor. Hala Batı’da birileri birbirlerini “ikna etmeye” uğraşıyorlar. 

Bensouda yaptığı açıklamada, UCM yargıçlarının, 9 Ekim 2016’dan bu yana Arakanlı Müslümanlara yönelik cinayet, hapis, işkence ve tecavüz de dahil olmak üzere “yaygın ve/veya sistematik şiddet eylemlerinin” işlenmiş olabileceğine inanmak için makul temellerin bulunduğunu kabul etmişler. 

Geçen zamana bakar mısınız? 2016 nerde 2019 nerde!

İnsanların an ve an yaşadıklarının önüne geçilmesi gerekirken, tüm bu yaşanan bürokratik oyalamalar, yaşamlarına mal oluyor. Bunu oyalayan vicdan yosunları ise insan hayatı ile oyun oynamaya devam ediyorlar. 

Bu eylemlerin, Arakanlı Müslümanların geniş çapta sınır dışı edilmesine yol açtığını ifade eden Bensouda, “Eylemlerin Arakanlı Müslümanlara saldırmak için bir devlet politikası" şekline dönüşmüş olabileceğini söylüyor. Hala daha olabilir diyor. Onca gözlemci, onca olay yerlerine sistematik ulaşma engeli ve daha nice deliller varken, ısrarla hala olasılıkla uğraşılması ve bize 3 yılda gelinen bir arpa boyu yolu bile iyi ilerleme gibi göstermek istemeleri, bunu yapanların yanında yer almak değil de nedir?!

*

Vicdansızlığın Arakan hikayesini hatırlayalım:

Arakan’da 2012”de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmıştı. Olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan’daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de eş zamanlı saldırılar düzenlenmiş diye duyuran Myanmar ordusu ve yerel siviller, kitlesel şiddet ve katliam eylemlerine girmişlerdi. BM’ye göre, Ağustos 2017’den sonra Arakan’daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 1 milyonu geçti.

Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı. BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak isimlendirdi ama sonuç var mı? Hayır. 

Sadece kahve ve kraker yiyerek lüks içinde yapılan BM toplantıları var. Hepsi bu!