Camilerin Cuma Hutbeleri

Yayın Tarihi: 27/12/19 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Cuma günlerinin en güzel yanlarından birisi de elbette Cuma namazları ve Cuma hutbelerdir. Hem Cuma Namazı’nı hem de Cuma Hutbesi’ni çok severim.

Bir çok hokkabazın, internette dolanan bir çok sahtekarın, din simsarlarının, dinle yakından uzaktan alakası olmayan yanlış bilgilerler mürid toplayıp bundan maddi çıkar elde edenlerin aksine; camilerimizde Cuma Hutbeleri, harika şeylerden bahseder.

Bu hutbeler, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanır ve tüm camilerimizde aynı hutbe okunur. Hassasiyetle hazırlandığı net bir şekilde bellidir. Bu metinler dışına çıkılmaz. Anlatıulam konular haftanın önemine göre seçildiği gibi, kimi bilinmesi gereken gündemle ilgili bilgiler ve dualar da içerebilir.

Aşağıdaki harika satırlar, bugün Cuma Namazı’na gidecek kardeşlerimizin dinleyecekleri hutbenin bir kısmıdır. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, canımdan bir parça gibi özlediğim Şeyh Nazım Kıbrısi’nin Cuma sohbetlerinin tadını hala unutamadım. Ancak Cuma Hutbeleri de oldukça öğretici ve etrafta dolanan sahtekarların aksine son derece dikkatli ve hoşgörü aşılayan bir dil içerir.

Aslına bakarsanız, İslam’ın yüzkarası diyebileceğimiz Adnan Oktar hapisteyken, youtube kanallarında ve internetin her yerinde hokkabazlık, sahtekarlık yapan başka birkaç isim hala nasıl bu konuşmaları yapabiliyorlar ve hala nasıl bir yaptırıma uğramadılar şaşkınlık içindeyim. Çünkü her biri ayrı ayrı dinin kötü anlaşılmasını sağlama ve bu yollar menfaat elde etme gibi sapkın durumdadırlar.

*

İşte bugünkü hutbeden harika bir kesit:

“Yaşlarımız farklı olsa da hepimiz ömür denilen sayılı günlere sahibiz. Ne bir nefes önce ne de bir nefes sonra, sadece Allah Teâlâ’nın bildiği bir anda, can emanetimizi teslim edip bu dünyadan göçeceğiz. Hesap için mahşer meydanına doğru yola çıkarken, yanımızda imanımız ve salih amellerimiz dışında azığımız olmayacak.

Zamanın değerini, hayatın anlamını, gençliğin önemini, bir lokma nimetin ve bir nefes sıhhatin şükrünü idrak edebilmişsek ne mutlu bize! Ama günlerimizi heba etmiş, malımızı israfla yemiş, aklımızı ya da bedenimizi zehirlemiş, sevdiklerimizi incitmiş, ibadetlerimizi aksatmışsak, eyvahlar olsun bize!

Bir miladi yılın daha sonuna geldiğimiz şu günlerde, ömrümüzden bir koca yıl daha eksildi ve ölüme bir adım daha yaklaştık. O halde tefekkür zamanıdır! Geliniz, geride bıraktığımız yıl içerisinde neler yaşadığımızı, hangi manevi bereket kapılarından ve ilâhî imtihanlardan geçtiğimizi hep birlikte tefekkür edelim.”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları