Eskisi gibi olsak...

Yayın Tarihi: 25/03/20 07:00
okuma süresi: 3 dak.

Eski zamanları hatırlayıp onları özlemek, hem güzel, hem acı, hem de geliştiricidir. Diğer yandan kendi geçmişimize bir vefadır. Çünkü insanlar bugünlerinde birey olarak olmasa bile, tüm insanlık olarak kirlidir. Çünkü insanlar geçmişte hep daha saftı. 

En çok çocukluk yıllarımızda saf olduğumuz için, en çok o yılları hatırladığımızda her şeyin daha güzel olduğunu hissederiz. 

Ancak zaman ilerler. Bu önüne geçilemez bir döngüdür. Biz yaşlanacağız, yaşlılar vefat edecek, gençler büyüyecek, çocuklar genç olacak, bebekler çocuk, yeni doğanlar bebek olacak. Onlar, biz, hepimiz bu döngünün içinde olacağız. Bu döngüden korkmamak, aksine umudun yenilenmesi olarak algılamak gerekiyor. Yoksa yaşlanmayı ve ölümü kabullenmemek tüm zamanlara karşı bir bencillik olmaz mı?

Mesele yaşamımızın sonra ermesi değil, yaşamımız sona erinceye kadar olan zamanın tadını alabilmemizdir. 

İki kapılı bir han ya bu... Hakikaten öyle değil midir yaşamak? 

O zaman bugünlerde yaşananları gördüğümüzde, tüm olup bitenlerin şu ölümlü dünyada ne kadar anlamsız ve ne kadar da üzücü olduğunu sadece sosyal medyaya bakarak anlayabilir,  bir toplumu tahlil edebiliriz. Üstelik bu tahlil sonuçlarında kalbimizdeki virüs ne yazık ki pozitif. Pozitif kelimesi ne kadar acı bu süreçte.

Ama her gün yaşıyoruz bunu. Bir sosyal medya mafyası aldı başını gitti. Her gün birilerini yok yere hedef alan karalamacılar. 

Bu virüse karşı da bir aşı çıkarmak şart! Dilerim en kısa sürede çıkar. 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları