Salvator Mundi ve Muhammed bin Selman

Yayın Tarihi: 12/06/20 12:50
okuma süresi: 3 dak.

Sadece bundan 3 yıl önce, 2017 yılında, Suudi Arabistan'ın veliaht Prensi olan Muhammed bin Selman, 450 milyon dolar harcayarak, dünyanın en pahalı tablosu unvanını kazandırdığı “Salvator Mundi”’yi ülkesine getirir. Hedeflerinden birisi, şimdilerde başardığını gördüğümüz bir dikkat çekme eylemidir. Sanat dünyasının gözünün ülkesine dönmesini hedeflemekteydi ve başardı. Sanatsal ve imaj anlamında 450 milyon dolar Suudi Arabistan gibi bir ülke için inanın hiç önemli değildir. Fikirinin ve uygulamanın başarılı olduğunu bu nedenle söylemek mümkündür. Bu başarılı hamlenin hemen ardından, Suudi Arabistan’ın sanatta gelecek hedefleri netleşti. 

Geçen on yıl içerisinde Suudi Arabistan, kültürel yayılım için, müze, sergi, sanat merkezi gibi çalışmalara 30 milyar dolara yakın para harcadı. 30 milyar doları devasa bir yatırım olarak değerlendirirken öğrendik ki Prens Muhammed bin Selman, bu uğurda ikinci bir 30 milyar dolar harcamaya hazırlanmış. Özellikle de Leonardo da Vinci’ye ait olduğu konusunda şüphelerin hiç bitmediği malum eser “Salvator Mundi” tablosuna 450 milyon dolar verilmesi zaten başlıbaşına sarsıcı ve dünyanın en yüksek rakamı iken, sanat için 60 milyar dolar ayırmanın bunca yıllık geçmişe bir borçları olduğunu düşünmekteyim. Prens Muhammed bin Selman son derece başarılı bir entelektüel adım ile dünyanın yeni sanat merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Merak uyandırıyor. Suudi Arabistan’da yapılandırılmak için uğraşılan sanat altyapısının “Salvator Mundi” ile başlaması da cesaret vericidir. Bu da değişimin güçlü ayak seslerini ve Prens’in bu konudaki iddiasını ortaya koymaktadır.

Çünkü İslâm’ın doğduğu ülkede dünyanın en pahalı tablosu durumuna getirilen eser, bir Hz. İsa tasviridir. Sadece bu anlamda bile, Prens Muhammed bin Selman’ın  bu sanatsal açılımı, tüm dünya için son derece değerlidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları