Eşek gölgesi

Bir tartışma programı izliyorum. Hiç yapmadığım şey. Ben de neden izlediğimi anlamadım. Ama izlerken, bunca zamandır neden izlemediğimi anladım. 

İki kişi bir birine bağırıyor. Kimse kimseyi dinlemiyor. Sunucu telefonla uğraşıyıor. Sorsanız reji ile yazışıyor. Hiç bitmeyen bir yazışma. Ya reji ile oynaşıyor ya da herkesle muhabbette. Zaten, telefondan reji ile yazışmak da neymiş?! 

21. Yüzyılda KKTC’de yaratılan iletişim yöntemi!

Sunucu, sadece konuklarıya ve programla ilgilenmiyor, yoksa kendi egosu ile yarattığı çevresinde, kendi gibi bir zeka grubunda, dünyaya bağlandığını sanarak tek hücreli bir şekilde yaşamaya devam ediyor.  

Sonra neden izlenmiyoruz diye herkes üzülüyor. 

Ya da 300 kişi izledi diye sunucu kendisini Lary King sanıyor. (Acaba kim bu Lary King kim diye o cahil sunucu ve benzerleri bakmayacaklardır emin olun!) 

*

Kendi işine, izleyicine, maaşını aldığın kanala karşı zerre kadar saygın yoksa, sana kim neden saygı göstersin? Seni kim neden izlesin. 

Bu saygısızlıklar oldukça sosyal medyada 300 izleyeni var diye, kendini dev aynasında görmekle geçecek hayatları Ama farkında değiller. Cahilliğin böyle bir güzelliği var. 

Bir sunucunun ekran karşısında hem kendi kanalına, hem izleyicisine hem de konuğuna yaptığı bu saygısızlığı görünce, aklıma Demostenes ve onun meşhur “Eşek Gölgesi” hikayesi geldi. 

*

Eski Yunan’da önemli bir tartışma yapılırken kürsüye Demostenes çıkar, ancak dinleyiciler sürekli kendi aralarında konuşmakta, filozofu dinlememektedir. Demostenes, yüksek bir sesle: “Bir hikâye anlatıp ineceğim” der. Hemen anlatmaya başlar 

“Uzun zaman önceydi, bir delikanlı yolculuk için bir eşek kiralamıştı. Eşeğini kiraya veren adamın da gencin gideceği yerde işi vardı, beraber yola düşerler. Konuşa konuşa giderlerken öğle sıcağı bastırır. Dinlenmek ve öğle yemeği yemek için bir su başına giderler. Ama ortalıkta hiç gölgelik yoktur. Eşeğin sahibi yemeğini alıp eşeğinin gölgesine sığınır. Eşeği kiralayan genç buna içerler. ‘Sen çekil gölgede ben oturacağım’ der. Eşeğin sahibi itiraz eder. ‘Ben oturacağım, çünkü eşek benim’ der. Delikanlı; ‘ama ben eşeği kiraladım' deyince, eşeğin sahibinden, ‘ben sana eşeği kiraladım, gölgesini değil' cevabını alır. Aralarında kavga çıkar.”

Hikâyenin tam burasında Demostenes kürsüden iner başlar. Dinleyiciler, "sonunda ne oldu, sonunu anlat” diye bağrışmaya başlayınca, ünlü filozof kürsüye geri döner: “Sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalıştım, dinlemediniz. Şimdi ise eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Ne fikrimi söyleyeceğim ne de eşeğin gölgesine ne olduğunu..." diyerek kürsüden iner, yürür gider.

*

Kıssadan hisse!