Simulakrum

Yayın Tarihi: 01/07/20 09:33
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Dünya çıldırmış olmalı.

Körfez Savaşı'nı hatırlayanlar çoktur. 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle başlayan ve ABD öncülüğünde, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan, Suriye gibi 28 devletin askeri koalisyonuyla Irak arasında orantısız güçle gerçekleşen uluslararası çatışma bu isimle anılıyor. 

O günleri hatırlayanlar bir savaşı CNN'in canlı yayınlarında film gibi izlediğimizi de hatırlamışlardır. 

Şimdilerde bu kat ve kat arttı. Türkiye Suriye krizi ile de iyice ayyuka çıktı. 

Tam anlamıyla simulakrum yaşıyoruz. 

*

Birey, medya ve onun en güçlü kitle aygıtı olan televizyonda Suriye iç savaşını veya son gelişmeleri, hatta Türkiye'nin eşiğine kadar geldiği bir savaşı herhangi bir diziyi izler gibi ve aynı duyarsızlıkla izlemektedir. 

Simulakrum kavramındaki tema gibi izleyici, televizyonunun kanalını değiştirdiğinde bu savaş onun için diğer izlediği kurgu içerikler gibi sona eriyor. Bireyin yaşadığı ve giderek duyarsızlaşmasına neden olan bu yapı simülasyon evrenidir. Bu sahte evren, her şeyin görüntülerden ibaret ve cansız algılanmaya başlandığı bir yapıdır. Duygusuzluğa ve vurdumduymazlığa yönelimdir. 

Bu etki altındaki kitlelere her şey meşruymuş gibi gelir, kabullenilir. Duyarsız, tepkisiz ve edilgen kitleler yaratılarak kolayca yönetilir. Burada bir süper gücün devlet başkanı veya simulakrumun devrede olduğu her bir ülkedeki devlet başkanı bir sinema film yönetmeninden farksızdır. 

Dünyanın tek kutuplu günlerine, bu programlı simulakrum sayesinde kolayca erişildi. Bizim de içinde olduğumuz kitlelerse, simulasyon evrenin her geçen gün daha da kölesi durumuna getirildik. 

Soğuk savaşın hemen sonrasının keskin düşüncelerinden olan 'böl ve yönet', bir yem gibi dünyanın geriden gelen ülkelerinde sisteme entegre edilirken, bu oyalamanın simulakrumu dünyaya yerleştirmek için olduğunu herkes çok geç anladı. ya da ciddi bir kitle hala anlamadı. Bir simulsayon evren, gerçeğinin yerini alırken, aynı kitle hala simule edileni gerçek sanıyor. 

Hatta biz manipülasyon darbelerini savmak için çırpınırken, bu kavramın bile çok önceleri eskidiğini anlamıyoruz. Her birimiz kendi hayatlarımızı yaşadığımızı sanırken, bize öngörüleni yani bir yerde sanal kaderimizi yaşıyoruz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları