ABD’nin ırkçılıkla sınavı

Yayın Tarihi: 25/09/20 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bir yerde insana adaletsizlik varsa, bir ihlal vardır. Birisi birisine karşı ayrımcılık yaparsa, insan hakları ihlali söz konusudur. Gerekli önlem alınmazsa, bu kötülüğü teşvik etmek anlamına gelir. İnsan hakları ihlali bize sonsuz kötülük getirir. Bu nedenle, her yerde, her zaman çok dikkatli bir şekilde önlemler alınmalıdır. Dolayısıyla ırkçılık çok tehlikeli bir hastalıktır. Zihni bulanıklaştırır. Her kötü şeyi yapmanızı sağlar. 

*

Sizin için bu makalede, yıllar önce ırkçılık anlatan bir profesörden alıntı yapacağım. 5 kez Nobel Ödülü'ne aday gösterilen bir Psikiyatristtir. Bugün ona "politik psikolojinin dehası" deniyor. Biyografisini yazdığım Emeritus Profesör Vamık Volkan'dan bahsediyorum. Dünyaca ünlü profesörün izni ile kendisinin bu konudaki bir hatırasını sizleri için aktarıyorum.

*

“1950’lerde ABD’de doktor sayısı az olduğu için başka ülkelerden beyin göçü alıyorlardı. Ben de Şubat 1957'de Chicago’ya geldim ve hastanede işe başladım. Maaşım aylık 50 dolardı. ABD’lilerin ortalama maaşı çok daha fazlaydı. Bir sene Chicago'da kaldıktan sonra Chapel Hill, North Carolina'da North Carilina Üniversitesi’nde psikiyatri uzmanlığı kazandım. Oradan beni Cherry Hastanesi’ne gönderdiler. Burada iki sene görev yaptım. Bu hastahane yalnız emosyonel problemleri olan siyah Amerikalılar içindi. Hiçbir beyaz Amerikalı  doktor yoktu. Olan doktorların tamamı da göçmendi. Ben orada ilk kez ırkçılıkla tanıştım. Okuduğumuz kitaplarda hala “siyahilerin beyinleri değişiktir gibi” yazılar vardi. Onları ikinci sınıf insan olarak görüyorlardı. Hastanedeki ilk günümü hiç unutmuyorum. Siyahi bir hastayı görmeye gittim ve beni dövmeye kalktı. Hasta bakıcı ve hemşireler zor tuttu. Beyaz olduğum için tepki gösteriyor “buraların sahibi benim" demek istiyordu. Bir gün de çiftlik evinde hastaları kontrole gittim. Hastaların hepsi 20'li 30’lu yaşlarında gençlerdi. Elinde kırbaç olan bir başka genç onları yönetiyordu. Hastalarla teker teker konuştum. Hepsi kendilerinin “buck" olduğunu söyledi. Nedir bu “buck” diye araştırdım. Meğer kölelik zamanında beyaz insanlar kuvvetli ve güçlü siyahi çiftler seçip onlardan çocuk yaptırırlarmış. (Daha fazla güçlü esir geliştirmeleri için) Doğan siyahi çocuk esir olarak iyi çalışsın diye. Bu kadar ayrımcılık vardı. Köleliği hastanede bile yaşatıyorlardı. Irkçılık her yerdeydi. 1960'larda ben oradayken kanun çıktı ve beş siyahi çocuğu beyazların olduğu liseye gönderdiler. İki hafta sonra hepsine de şizofren teşhisi koydular. Onların hikâyesini kaleme aldım o zamanlar. Irkçılığı ilk yazanlardan biri ben olmuştum meğer…”

*

Vamık Volkan’ın hatıraları daha dün gibi. Çünkü 50’lerde bahsettikleri 60’ların sonuna kadar sürdü. Bu nedenle ABD’deki ırkçılığın üzerinden sadece yarım yüzyıl geçti. Yani ABD ırkçılıktan vazgeçeli çok olmadı. Bu, şimdi ırkçılık yapmalarına elbette meşru bir neden değil. Ancak daha yeni olmalarından dolayı, bu gibi konulara çok ciddi önlemler almak zorundalar.

Bu önlemlerin başında ise, ABD Başkanı’nın ayrılığı dil kullanımını engellemek gelmelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları