Zapladık, tıkladık, parmaklarımızla kaydırdık

Yayın Tarihi: 29/09/20 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Eskiden bir gazeteyi okuyup haberini gün boyunca tartışırdık. Gazete gündemi belirler ya da gündemi biz ulaştırırdı. Önemliydi. Sonra radyolardan dinlediklerimizi birbirimizle paylaşır, bir sonraki haberde gelişmeleri merakla beklerdik. Önemliydi. Ardından TV çıktı. İzledik. İzlediklerimizi paylaşıp, tartışıp üzerinde kafa yormaya başladık. Bunlar da önemliydi.

…Ve sonra…

Elimize önce uzaktan kumanda, sonra bilgisayar mouse’u ile tıklama gücü geçti. Tam kumandayla zaplamaya, mouse ile tıklamaya alışırken bu kez parmaklarımızla dokunmaya ve yukarıya kaydırmaya başladık. 

Zapladık, tıkladık, parmaklarımızla kaydırdık…

Kendimizi, üzerine dokununca her şeyi geride bırakabilen güçlere sahip tanrılar gibi hissetmeye başladık. 

Peki neyi zapladık? Neyi tıkladık ya da parmağımızla yukarıya kaydırarak neyi geride bıraktık?

Esas mesele bu!

Biz gerçekliği ortadan kaldırdık. Üstelik de yerini koskocaman bir vurdumduymazlık, umursamazlık, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık ile doldurduk. 

*

Bugün Azerbaycan ve Ermenistan bildiğimiz sıcak savaşa tutuştu. Her iki ülkenin haklılık ideolojileri masa kurulamadığından namluların ucundan bakılan bir sürece girdi. 

Savaşın kazananı olmayacağını bilmelerine rağmen.

Sözde bilir kişi diye yazı yazan yazarlara, köşe yazarlarına bakıyorum, hepsi bir futbol maçı anlatırcasına ve inadına kendi tribünlerine yazıyorlar her satırı. Yazık! 

Konu ile ilgili sıradan halk ise konuyu umursamıyor bile. Orada dökülen insan kanıymış, insanlar ölümle burun burunaymış kimin umurunda. Sadece sıradaki habere geçerken göze takılan bir geçici bilgi. Ya da sosyal medyada tarafını belirleyen bir bayrak, bir cümle paylaşımı.

O da paylaşıldığı anda, paylaşanı tatmin edip, konuyu “vicdanen” unutturan bir eylem artık.

*

Demem o ki; kimse kimse için derin şeyler düşünüp kendini yormuyor, üzmüyor artık. Kimileri sadece “..mış gibi” yapıyor. Bu işler bitti. Duygu denen meseleyi de zapladık, tıkladık…

Azerbaycan da bu durumda, Ermenistan da. 

Burada futbol takımımızın kazanması değil esas olan. Ya da tuttuğumuz takımın taraftarlarının bizi sevmesi de değil. Mesele insan ölmemesidir. 

Bu konuda oluşmakta olan kamuoyunu savaşa değil, barışa taraftar olarak şekillendirmek esas olmalıdır. 

Ancak uluslararası kamuoyu bunu anlarsa masa kurulur, namlunun dik açısından değil, diplomasinin geniş açısından konu konuşulmaz başlanır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları